61.000 kilometrekarelik alana sahip mısır ülkesine bağlı bir yarımadadır. 500 bine yaklaşan nüfusunun çoğu arap bedevilerden oluşmaktadır. Batıda akabe körfezi ve İsrail, kuzeyde akdeniz, batısında ise Süveyş kanalı mevcuttur. Böylesine stratejik bir konumda bulunan yarımadanın güney kesimi çorak dağlarla kuzey kesimi tarihte aşılması tarihi başarı olarak sayılan sıcak ve son derece kurak çöllerle kaplıdır.
Sina yarımadası İsrail ile her dönem problemli bir bölge olmuştur. Arap-israil savaşında burası İsrail tarafından işgal edilmiş, abd’nin araya girmesiyle mısır’a iade edilmiştir. Gazze şeridi ile olan 14 km’lik sınırı boyunca İsrail duvarlarının altından uzun tüneller kazılarak Filistinli direnişçilere bu tüneller vasıtasıyla mısır’dan lojistik destek sağlanmaktadır. Günümüzde ışid de bu bölgeye palazlanıp faaliyet sürdürmeye devam etmektedir.
Tarihten bahsetmiştik... Milattan önceki dönemlerde sina yarımadasında bulunan büyük çölü ilk olarak ahameniş kralı kambises sonra büyük İskender ordularıyla geçmeye muvaffak olmuşlar; sonra Yavuz sultan selim’in ordusuyla yarımadada bulunan çölü 13 günde geçtiğini tarih yazmıştır. Dini açıdan yaklaştığımızda da yine mısır-israil gerginliğine sebep olmaktadır çünkü Musevilerce kutsal olduğu düşünülen tur dağı’nın bu yarımadada olduğu düşünülmektedir.