amerikalı yönetmen nicholas jarecki'nin tek başına yazıp yönettiği, 2012 yapımı kafa kurcalayan filmi. ayrıca kulzos film topluluğu'nun mart-nisan için belirlediği listedeki filmlerden biriydi. "bu 2 ay iyi susan sarandon yapacak" diye düşünüyordum ama çok az kişinin topluluğu önemsemesi sebebiyle küçük çapta etkili olabildik.
film büyük bir finans şirketinin satışını ve şirketin ceo'su olan robert millet'ın özel hayatının çalkantılarını dedektiflik filmi hızıyla anlatıyor. aslında filmin özellikle ilk 10-15 dakikası anadili ingilizce olmayanlar için zulüm olabilir, zira hem ekonomik terimlerin iyice içine giren anlatım hem de oldukça hızlı konuşmalar bezdirebilir sizi. bu kısmı atlattıktan sonra, film de hızlanıp rayına oturuyor. gene de, çekirdek çitlerken falan kolayca izlenebilecek bir film değil bence.
filmin ilk yarısı iş hayatına dair sorunları, ikinci yarısı da özel hayat çalkantılarını anlatıyor desem, yanlış bir şey yazmış olmam. bu kadar net bir şekilde ikiye bölünmüyor tabii ama ayrımı rahatlıkla görebiliyorsunuz. sanırım ilgi alanı ekonomi olmayan seyircilerin, iş hayatındaki sorunların anlatımında yaşayabilecekleri zorluklar düşünülerek filmin içine miller'ın özel hayatıyla ilgili sıkıntılarını da sokuşturulmuş. yapay gibi görünebilir size bu sokuşturma ama gayet dozunda olduğu için dedektiflik hisleriniz kıpırdanmaya başlayacak. en azından bende böyle oldu.
susan sarandon'un filmdeki rolü oldukça az ama etkili. richard gere ise, robert miller rolünde gayet başarılı olmuş bence. cıvık cıvık romantik komedilerde oynamadığında da karizmatik olabileceğini, mimik oyunculuğu bana göre hemen hemen hiç olmasa da, davranışlarıyla canlandırdığı karakteri gerçeğe en yakın haliyle yansıtabileceğini görmek güzel. filmi baştan sonra tek başına sürüklemiş diyebilirim. yan rollerin de, senaryonun gidişatını değiştirmede etkisi büyük elbette ama gere'ın yerine başka bir aktörün, seyircileri filmde tutabileceğine, filmin sürükleyiciliği içinde kaybedebileceğine inanmıyorum.
beklentinizi bol kovalamacalı ve akıl karıştırıcı filmlerle bir tutmadıktan sonra gayet keyif alabilirsiniz arbitrage'i izlerken. gere hayranları zaten izlemiştir ama gözünden kaçanlar vardır belki. izlemeliler.