1. işi veya biçimi.
    #131800 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  2. Tığ, şiş veya özel makineyle ilmiklerin yan yana getirilmesiyle örülerek yapılmış şey.
    #131801 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  3. Dokumacılıkta atkı ve çözgü ipliklerinin, dokumayı oluşturacak biçimde belli bir desene göre kesişmesi.
    #131802 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  4. Örülmüş saç bölüğü, belik.

    Örnek kullanım: Kadının başına doladığı örgülerden biri, firketelerden kurtulup omzuna düşüyor eğilince. (N. Meriç)
    #131803 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  5. iletişim, ulaşım vb.nin ülke yüzeyinde yayılmış biçimi, ağ.
    #131804 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  6. .

    Örnek kullanım: Batı Avrupa medeniyeti bütün dış ve iç örgüleriyle bana ilk defa orada ayan olmuştu. (Y. K. Karaosmanoğlu)
    #131805 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  7. Her türlü eylem ve olaydan oluşan akış.

    Örnek kullanım: Yaşamın örgüsü içinde gereğinden bile çok çalışkanım. (N. Meriç)
    #131806 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  8. Örülerek yapılan, örme.

    Örnek kullanım: Örgü bir giysi.
    #131807 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim