1. temel reis çizgi filminde ki çırpı bacaklı hatun karakter. orijinal ismi olive oyl.
    #82014 laedri | 7 yıl önce
    0eser karakteri 
  2. (bkz: ) nın ben bu dünyanın aq dedirten parçası.
    bir parça içinde 4 tarz vardır. bir nevi operadır vs falan da tariftir. türk müzik dünyasında örneği yoktur ve tektir.

    www.youtube.com/...
    #113268 timoteus | 6 yıl önce
    0eser karakteri 
  3. kezbanın üst modeli tipleme.
    #113286 lsd | 6 yıl önce
    0eser karakteri 
  4. bir şarkısı. uzundur.

    www.youtube.com/...

    Gün doğmadan uyandı kapıcı Kasım
    Arandıda yaktı ilk Bafrasını
    Sonra kalktı yaktı kaloriferi
    Dışarda yaman bir ayaz vardı

    Asiye karısı kızı Safinaz
    Uyuyorlardı sessiz upuzun
    Dün bütün gün on numarada çamaşırdaydılar
    Ellerin kirini yuğmaktan yorgun

    Yeni bir gün diye düşünmedi ki
    Değişik ne olacaktı ki
    Onca daire onca merdiven
    Bakkala git ekmek al çöp dök çöp

    Yaktı ocağı çayı demledi
    Sonrada kaldırdı Asiyesini
    Ben çıkıyorum dedi siparişlere
    Gecikmesin kızı uyandır dedi

    Asiye kadın zorla yekindi
    Of dedi bir of anam anam
    Kızım Safinaz kalk okul vakti
    Daha çok uykum var uykum var anam

    Güz günü dökülen yapraklar gibi
    Öyle farksızca geçerken yıllar
    Asiye temizlikte Kasım ın çıkta
    Safinaz orta ikiye başlar.

    Okusun tek taş çekerim sırtımda
    Okusun kul olmasın ellere diyen Kasım
    Geçikçe sınıfları Safinaz yıl sonunda
    Kasılıyordu kapıcı Kasım kasım kasım

    Herşeyin fiaı artıyordu ancak
    Et, süt, bez, tuz vede yakacak
    Ve kitap ve defter ve kalem ve açacak
    Artmayan tek şey aylığıydı Kasımın
    Artmayan tek şey aylığıydı ancak

    Fiatlar artıyordu Kasımın ücreti sabit
    Fiatlar artıyordu Safinaz okuyordu
    Safinazın okuduğu kitaplar yazıyordu
    Bir doktorun işçiden şerefli olduğunu

    Fiatlar artıyordu Kasımın ücreti sabit
    Kasımın ücreti fiatlara yetmiyordu
    Birkaç ay daha dişini sıktı kapıcı Kasım
    Safinaz artık okula gidemiyordu

    Mecburdu Safinazda çalışmaya
    Aile bütçesine katkıda bulunmaya
    Okul önlüklerini ağlayarak çıkardı
    Daha ondördünde fabrikaya başladı Safinaz

    Gine erken kalkıyordu Safinaz sabahları
    Her sabah geçerek o aynı sokakları
    Kendi gibi insanlarla doldurup fabrikaları
    Kendi gibilerine satıyorlardı yaptıkları malları

    Safinaz ondördünde at gibi çalışıyor
    Sendika yok sigorta yok iş güvenliğide yok
    Safinaz haftasonları sinemaya gidiyor
    Bekliyor filmlerdeki o zengin bey çocuğunu

    Kendinden büyük kızlar kuaföre gidiyorlar
    Hafta sonları boyalar sürüyorlar yüzlerine
    Pazartesileri localardan söz ediyorlar
    Safinaz hiç anlamadan bakıyor yüzlerine

    Safinaz fotoroman okuyor Safinaz kupon kesiyor
    Babası kader diyor piyango bileti alıyor
    Günden güne yaşlanıyor dertleniyor anası
    Safinaz eve erken gelmekten sıkılıyor

    O aybaşı aylığından pudra aldı kendine
    Bir çift uzun çorap topuklu ayakkabı
    Pudrayı sürüp sürüp aynada baktı yüzüne
    Ve o hafta sonu eve biraz daha geç geldi

    ‘Bir emeklinin oğluyum adım Niyazi
    Jön Niyazi de derler dostlar sağolsun
    Lise sondan terk okul durumum
    Fabrikada muhasebeye takılıyorum

    Peder sağolsun levazımcıydı
    Çok dostları vardı o zamanlardan
    Eskiden yağ tüccarıymış şimdiki patron
    Babamın dostuymuş o zamanlardan

    Okulda çok çaktım matematikten
    Şimdi matematikten buluyorum yolumu
    Ne biçim dünya bu dinine yandığım
    Aç bir ufak daha kafamızı bulalım

    Ha onu diyordum abiler adım Niyazi, Jön Niyazide derler dostlar sağolsun geçenlerde bir yavru düştü fabrikaya mmm fıstık gibi ama adı biraz faul Aysel değil Canan değil ya. Safinaz. Hoş hepsi naz olsa ne yazar geçenlerde karşılaştık iş çıkışında çaktım beykozu dedim. Hani Haftasonu ha anlarsınya…..’ Bir kutu pudra sürmüş çıktıda geldi. Keh Keh Keh Keh.

    Aylardan Ramazan Teravih sonrası
    Namazdan dönene dek bekledi karısı
    Gelince Kasım usul usul dokandı
    Bu kızda bir haller var dedi Asiye

    Kasım irkildi ‘Nola dedi’ nolabilirki?
    Asiye sustu başını önüne eğdi
    Sonrada fısıldar gibi konuştu Asiye
    Dün gece sayıklıyordu ‘Yapma Niyazi
    Kasım dellendi fırladı yerinden
    Tutup dövdü kızı Allah yarattı demeden
    Hiç ağlamadı Safinaz öylece baktı babasına
    O akşam çıktı gitti ve bir daha eve hiç dönmedi

    Baba evinden çıkıp gitmek kurtuluş mu kurtuluş mu?
    Düşündün mü bu yolun sonu düzlük mü ya yokuş mu?
    Varacağın en son nokta doğru mu yanlış mı?
    Nereye Safinaz?

    Niyazi’den hayır umma ilaçsız bir kele benzer
    Fabrikadaki yömiyen söylesene neye yeter
    Bak duruyor hususiler el ediyor cici beyler
    Nereye Safinaz?

    Genelevde sermayesin patron alır kazancını
    Dostun kumarda kaybeder senden çıkarır hıncını
    Yıllar geçer sen çökersin dilenirsin aç avcunu nereye
    Nereye Safinaz?

    Bazen şansın yaver gider biri çıkar evlenirsin
    Bazen açarsın gözünü bir genelev işletirsin
    Söylesenize Safinazlar bütün bunlar kurtuluş mu?
    KURTULUŞ NEREDE
    NEREDE SAFİNAZ
    ONBİNLERCE SAFİNAZ
    KURTULUŞ NEREDE?
    #118123 albaykus | 6 yıl önce
    0şarkı 
  5. Safinaz ismi naz eden anlamına gelmektedir aynı zamanda. Onun bundan haberi yoktur fakat, kış bitmiş yaza daha vardır anlam veremediği bir kaosun ortasına doğduğunda meraklı adımlarla çevresini tanımaya başlamıştır, huzur ve güvenli bir yer açlık hissini giderdikten sonra arayacağı iki şey olacaktır onun için, vakti boldur fakat şartlar zordur etrafı incelemeye koyulur küçük adımlarla, kokusunu tanıdığı annesi onu emzirdikten sonra yemek bulmak için gittiğinden uzunca vakitler görmez, ayakları tam basmıyordur fazla gezinemez o yüzden, hava kararınca üşür varsa yakında kardeşlerine sarılır yoksa annesinin süt veren sıcak göğsünü beklemelidir, çevresinde kendisine acıyan merhamet dolu fakat zamanını buna harcayamayacak iri yabancı bakışlar vardır.

    Annesi onu emzirdikten sonra gider tekrar o gelene kadar yanlızdır çevresine anlam vermeye çalışır hissetmeye koklamaya başlar olan biteni seyreder önündeki birkaç hafta böyle geçecektir Safinaz için ta ki yine anlam veremediği bir günün akşamı annesi eve gelmeyene kadar, korkmuştur çevresini araştırır kokusunu sesini arar etrafta ama nafiledir onu koruyan besleyen geceleri ona sarılıp ısıtan dişi artık yoktur.

    Ayakları yere basmaya başlamıştır bu fiziksel bir anlamdır oysaki, hala yaşaması için ihtiyacı olan su ve yiyeceği aramalıdır başkaları gibi, meraklı küçük adımlarla doğduğu sokakta gezmeye başlar Safinaz susamıştır ve açtır kaldırım kenarında kendisini kovalayan birkaç iri yabancıdan kaçtıktan sonra pis bir koku ilişir burnuna kokuyu takip eder büyükçe bir birikintidir kokunun kaynağı, iri yabancılar tadı kötü yiyecekler atmaktadır buraya karnında ziller çalmaktadır yumulur ne bulduysa Ayşe teyzenin akşam yemeğinden kalan sıcaktan ne kokusu ne tadı tatmin etmeyen ciğeri Fatma ablanın kırık yumurta artıklarıyla karnını doyurduktan sonra geldiği yoldan tekrar eve doğru yürür, uzun bir dönem rutini olmuştur bu başlarda annesi için etrafa bakınsada gelmeyeceğine ikna olduktan sonra kesmiştir bunu. Bir sabah kendisine doğru yaklaşan iki iri yabancının sesine uyanıp uyku semesiyle dikilir anlam veremez içgüdüleri kaçmasını söyler öylede yapar yanlarından hızlıca geçip onları arkada bırakır yorulup arkasına baktığında hala peşinde bağrışmalarını anlamadığı koşan iki iri yabancıyı görür bu sefer arkasına bakmadan terkeder doğduğu sokağı artık tanımadığı ve daha önce gormediği bir yerdedir karnı aç yemek aramaya koyulur, ayakları asfaltta kızarana kadar bakınsada birşey bulamaz yorgundur yatacak bir köşe bulup uyur.

    Soğuk sabah rüzgarı ensesine vurup uyandırır Safinaz'ı Yeşil gözleri sabah güneşine doğru bakar, hala yorgun ve açtır etrafı gezinmeye başlar, birkaç bina ötede iri bir yabancıyı kendisine doğru yaklaştığını verir önceki tecrübelerinden kendisine zarar vereceğini düşünüp ondan uzaklaşmaya başlar soluklanmak için durduğunda iri yabancı yanında belirir birden Safinaz korkudan kaskatı kesilmiştir iri yabancı yaklaşıp yemek biraktiktan sonra dönüp gider, Safinaz anlamsiz bakışlarla iri yabancının uzaklaşmasını izledikten sonra önündeki yemeye gömülür aç karnını biraz doldurduktan sonra bir köşe bulup kıvrılır. Artık kendini doyuran iri yabancilarinda varlığından haberdar kafasını koyar uyur. Sabah yanına su ve yiyecek bıraktığını görür iri yabancının, Safinaz'ın hoşuna gider annesinden sonra ilk kez birisi onun için yiyecek getiriyordur ve uzun bir zamanda burda kalır. Safinazın bunlar yaşınıyorken ilerde hayatının aşkıyla tanışıp kısa birlikteliğinin ardından tekrar yanlız kalacağından, bu ilk aşkından olan bebelerini taşırken kaza geçirip ayağının sakatlanacağından ve doğurmak için bulduğu bahçede karşılaştığı başka bir iri yabancının ona Safinaz ismini vereceğinden haberi yoktur.
    ibb.co/...
    #178187 isthatnotokey | 5 yıl önce (  2 yıl önce)
    0isim 
  6. Türk rock müzik hatta Türk müziğindeki yapılmış en iyi işlerden, müziğin zirve noktalarından birisidir kanımca.

    Hep düşünürdüm bu toprakları temsil edecek hangi şarkıları müzikle ilgili hatta müzisyen bir yabancıya dinletirdim diye. Birkaç şarkı geldi aklıma ve otantik yani yerel folk müzik dışında ekleyeceğim şarkılardan birisi olurdu bu şarkı. Diğerleri Makber, Haydar Haydar, Avşar Elleri falan olurdu kültür elçiliği bakımından.

    Bu şarkıya ve albüme yıllar evvel lisede rock/metal dünyalarına yeni yeni sarmışken ve sözlük okuma alışkanlığını yeni yeni kazanmışken (ki o da ekşi idi haliyle) yaptığım araştırmalarda sürekli denk gelirdim.

    Hatta aklımda kalmış üç albüm Türkçe rock müziğin zirvesi deniyordu kritikler ve Ekşideki (o güzel eski yazarları tarafından) müzikseverler tarafından.

    Bunlar:
    1: Cem Karaca ve Edirdahan - Safinaz
    2: Erkin Koray - Elektronik Türküler
    3: Barış Manço - 2023

    Neyse velhasıl o zamanlar müziğin başka tatlarında takıldığım için pek girmedim bu dünyalara. Pandemi zamanı hayatımda yaşadığım en sanatsal dönem olabilir sanırım. Sürekli kendimi sinema, resim, müzik, edebiyat, felsefe, tiyatro gibi içerikler ile doldurmaya çalışıyordum.

    O aralar da pek sevgili Geekyapar kanalı başka bir kanal açarak bu sefer müzik geeklerini memnun edecek efsanevi albümleri konuşuyorlardı.

    Dark side of the moon'dan, Genesis Firth of Fifth'e kadar birsürü albüm vardı. Bu albüme gelince sıra benim de merakım kaydı.

    Açtım gece dinledim ve anlamaya çalıştım. Başlarda biraz sıkıldım yalan olmasın ama ortalardan itibaren mest oldum resmen.

    Bir başyapıt idi bu ve nasıl Yes Roundabout şarkısında şarkıyı çözene kadar sıkılıp bunaldıysam bunda da öyle oldu ama akabindeki mükafatı da çok çok güzeldi.

    18 dakikalık bir rock opera olmasının yanında birçok tartışma açacak konulardan bahsediyor bu şarkıda Cem baba.

    Fuhuştan, işçi sınıfına, arabesk müziğin yoz kesimlerin dinlediği müzik türü olmasına kadar.

    Sanırım Cem Karaca kadar heteronormatif bir biçimde kadın ve erkek neler hisseder kısmını anlatabilen bir sanatçıya Türkiye'de denk gelmedim henüz.

    Tamirci çırağı ile işçi sınıfı bir erkeğin çaresiz ve imkansız hayalperest aşkı işlenirken, bu şarkıda da alt sınıf bir kadının tecavüze uğrasa bile nasıl sahiplenilmek yerine dışlanıldığını dayak yediğini ve zorla fuhuşa yönlendirildiğini çok güzel tasvir etmiş.

    Sözde yeni sol tandanslı sosyal medya fenomenleri, özgürlükçü onlyfans ablalar var ya fuhuş ve teşhir güzellemesi yapan, onlara bu şarkıyı dinletmek istiyorum ben ne düşünürler diye.

    Ha belki Cem Karaca'nın da fikirleri değişirdi bilemeyiz tabi, nitekim son dönemlerinde Akpliye yakın bir şey olmuştu ya neyse.

    Bu şarkının hikayesi bu arada gerçek bir hayat kadını ile ilgili imiş bildiğim kadarıyla. Bir diskotekte denk geldiği bir sohbet üzerine yazmış bunu.

    Konuşulacak müzikal pasajlar vs çok şey var ama uzun uzun burada konuşmuşlar üç şişman hipster abiler. Buyrunuz siz dinleyiniz efenim.
    #286318 mylipsyourlipsapocalypse | 2 yıl önce (  2 yıl önce)
    5şarkı