bireysel yaşamımda güzel giden her şeyden mahrum kaldığımı düşünürken, ntv spor da bu kervâna katıldı.
ekranın sağ tarafında mavi pencere içinde maç skorlarının verildiği, en bomba spor yorumcularıyla en kral analizlerin yapıldığı, masanın üzerinde ne işe yaradığı bilinmeyen destelerce kurşun kalemle gazetelerdeki spor sayfalarının okunduğu, kadın sunucuların güzellikleriyle göz kamaştırdıkları şükela bir kanaldı aslında.
ntv spor, 2013 yıllarından sonra bu vasfını her geçen gün biraz daha kaybederek bugün yayın hayatına son verse de, ben o günleri özlüyorum. her şey için teşekkürler ntv spor.
kapanması hem çok geç kalınmış bir hamle olan hem de en az 2 yıldır dillendirildiği için suyu çıkarılan kanal.
doğuş grubu'nun her işinde olduğu gibi, televizyon işinde de "aman göze batmayalım, orta yolcu olalım" tavrından ötürü en az 2 yıldır bok gibi kanaldı kendisi. cnbc-e kapandığı zaman ntv spor da kapanmalıydı, geç kalındı. en iyi olduğu dönemde bundesliga ve la liga maçlarını canlı yayınlayan, nba stüdyo gibi nefis bir basketbol programını gecenin körüne koymasına karşın bol bol reyting alan, bir süre nba maçlarını da dönüşümlü olan canlı yayınlamış, gene bir süre anadolu takımlarının adının duyulması için destek vermiş olan ntvspor'un özellikle 2013'ten sonraki hali berbattı. dünya'daki futbolu belçika 1. ligi'ne indirgemiş, ülkedeki futbolu tekeli haline getirmiş hiçbir insana tek tük yorumcular dışında laf çarpamayan bir kanal olmuştu. şeytan'ın ve istanbul takımları haricindekileri gözü görmeyen güntekin'in yanlı yorumlarını ağzı açık ayran budalası gibi izleyenler dışında, eski izleyicilerinin tamamına yakınını kaybetmişti. yahu, büyük tenis turnuvalarını bile eurosport ile birlikte canlı yayınlardı bu kanal. maçlardan sonra da uzun bir süre yorumcularla birlikte maçların analizleri olurdu. gece yarılarında rodeo yayını yapmazdı yani.
ne zaman ki nba, ntv spor'da yayınlanmamaya başlandı, o zaman da çöküş başladı bence. "evde ses çıkarsın diye açık bırakılan ntv spor" tabirinin hakkını bir süre verebilmiş olsa da, genel olarak bomboş bir kanaldı. birkaç önemli spikeri, birkaç da işini layığıyla yapan yorumcusu hariç, kapanmasına üzülmedim. geç kalındığı için üzüldüm. darısı tv8 gibi uyuşturucuyla eşdeğer olan kanalların başına (biliyorum, mümkün değil).
ulan insan sap ve abazan olur da saplığını ve abazanlığını bu kadar mı afişe eder? yok kadın sunucuları şöyle güzeldi, böyle şükelaydı falan*... zaten masanın üzerindeki düzinelerce kurşun kalem, maç skorlarının verildiği mavi pencere gibi siktiriboktan ayrıntıları bu kadar net yakalayan birinin full+full sap olmama ihtimali yok. gerçi gözlem yeteneğim yüksek olduğu için de bunları hatırlamış olabilirim, bilemedim şimdi.
zor zamanlar geçirmişiz vesselam, şimdi bir düşününce 6 yıl önceki kendime yine hak vermek durumunda kaldım. yokluktaymışız demek ki, idare ediverin be kardeşler...*
yıllar sonra bu veda mektubunu okuyunca fark ettim: benim özlediğim şey ne ntv spor, ne ntv spor'da sunuculuk yapan taş gibi gacılar, ne masanın üstündeki kurşun kalemler, ne dünyanın muhtelif liglerinden puan durumlarının ve maç skorlarının nakledildiği mavi pencere, ne yayımladıkları at yarışı gibi bilimum bok püsür; ne rıdvan dilmen, mehmet demirkol, güntekin onay, kaan kural gibi efsane spor yorumcularının yurt içi ve yurt dışından (bilhassa stsl, premier league ve nba) ligler ve maçları yorumladıkları proğramlar... e-) hiçbiri.
ben ntv spor'un altın çağını yaşadığını iddia ettiğim dönemde kendi hayatımın altın çağını yaşıyordum da farkında olmadan onu özlüyormuşum meğersem: çocukluğun bitip ergenliğe yavaş yavaş adım attığım; internetin yavaş yavaş yaygınlaştığı ve sosyal medyanın şimdiki gibi hayatlarımızı esir almayıp daha ziyade emekleme aşamasında olduğu (bkz: internet/#290792), ekonomi şimdiki gibi yarraklarda olmadığı için alım gücünün daha yüksek ve buna bağlı olarak geçim sıkıntısının daha düşük yoğunluklu olduğu, vaktim bol olduğu için sokaklarda saatlerce yalnız başıma gezerek adeta evliya çelebi olduğum (şimdi pandemi bilmem ne ayağına adam gibi sokağa bile çıkamıyoruz), pek gayet sağlam dostlukların hatta kankalıkların hâla kurulabildiği, benim için hayal kurmanın ve hayallerin peşinde koşmanın romantik değil aksine sapına kadar ''gerçekçi'' olduğu, dönemin atmosferine uygun olarak (occupy, arap baharı, gezi direnişi) içimizdeki anarşinin yükseldiği o güzel günler!
ntv spor vesilesiyle kendimce ''maceralı hayatım''ın tadını çıkardığım o günlere selam olsun.
o efsane günleri yeniden hatırlamama vesile olduğun, bunun bir nostalji olarak kalmayacağının umudunu diri tutmama yardımcı olduğun için bir kez daha teşekkürler ntv spor.
ben gayet iyi biliyorum ki ntv spor şimdi mefta olsa da, bugün bir ntv spor nostaljisi olarak tecessüm eden o ''altın çağ''ın ruh dirilecek. ve dirilir dirilmez de dile gelecek: