kitap severlerin bir araya geldiği, çok yeni keşfettiğim bir tür sosyal ağ. profil oluşturarak bu zamana kadar okuduğunuz kitapları kütüphanenize ekleyebiliyor, incelemeler yazıp paylaşabiliyor, kitapları derecelendirip onlardan alıntılar yapabiliyor hatta yıllık ya da ömrünüz boyunca okuyacağınız kitap hedefini dahi belirleyebiliyorsunuz. bu zamana kadar okuduğum kitapları uzun süre düşünüp teker teker kütüphaneme eklerken bir zamanlar ne kadar anlamsız şeyler okumuşum diye kendimi sorguladım. sitenin kullanımı oldukça kolay. şu an okuyor olduğunuz kitapları seçerken bir sonraki okunacak kitaba da karar verebilmek pek keyifli. yazarları araştırıp daha önce hiç bilinmeyen eserler keşfetmek ise ekstra eğlence.
Turkish goodreads. Fonksiyon olarak aralarında fazla bir fark olmasa da Türkçe olması ve daha dost canlısı arayüzü artısı. Lakin Türk malı olması nedeniyle günün birinde patlaması, Kapanması gibi olasılıkların yüksekliği nazarımda goodreads'i daha makul kılan nedenler.
çok sevdiğim uygulama. gelir modeli oluşturdukları için kapanacaklarını hiç sanmıyorum. Ayrıca çok yararlı buluyorum. Takip eden kişilerin sayısı da oldukça fazla.
Yanılmıyorsam bir ekşi yazarı tarafından kurulmuş, yerli goodreads dersek yanlış olmayacağını düşündüğüm bir platform. Hemen her mecrada olduğu gibi, okuma eylemi için de popüler kültürün dayattığı ve istediği şekilde okur yorumlarına ve paylaşımlarına bolca rastlanır fakat günün sonunda "bir şeyler okunsun da, ne okunursa okunsun." diye düşünür insan ve bari bunu eleştirmeyeyim der. Tek üzüldüğüm nokta ise türkiye'de özellikle turkuvaz medyanın pazarlama anlayışı ile Sabahattin ali, zweig'in vb., yazarların ucuz popülizme kurban olduğunu gözlemek.
Fakat sonuç olarak şahsıma göre, bu ülkede sosyal medya alanında yapılan en iyi niyetli ve karşılıklı faydanın esas alındığı nadir platformların başında gelmektedir. Düşüncelerine, emeklerine sağlık.
Genellikle haftada 1-2 kere girmekle beraber; aktif bir üyesi olup da daha efektif kullanımına yönelik tavsiyeleri olacak olan var ise profilimi de paylaşmak isterim.
Yaş ortalaması yüzünden tiksinmeye başladığım platform, bugün denk geldiğim profillerden birisi arkadaşlarının linklerini paylaşarak "kankalarıma bulaşanı yakarım " yazmış ahsusgdhshdy. birde kız-erkek düşürmek için kullanan tayfa onlara hiçbir şey demiyorum...
Goodreads'in Türkçe alternatifi olan kitap okuma hedefi koyabileceğiniz, alıntı ve yorum paylaşabileceğiniz kitap içerikli sosyal medya. Fakat burayı kitapla işi olmayan sadece kadınlarla konuşmak için kullanan çok sayıda erkek var. Her sosyal medyayı kadın peşinde koşmak için kullandıkları yetmezmiş gibi burayı da kullanmaya başladılar. Bu yüzden kendi profilimi uçurduğum bir sosyal medya olarak tozlu sayfalarda yerini aldı
moderatörleri yetersiz bir sitedir. bir ara okuduğum kitapları telefonun not defterine kaydediyordum, telefonum bozuldu. bilgisayara kaydetmeye başladım, aynı şekilde bilgisayar da bozuldu. tesadüfen bu siteyi gördüm, sözlük gibi en azından alıntı ya da kitap yorumlarım bu sitede kalabilir diye düşündüm. fakat işsizlik döneminde sağlam kafayla okuduğum bir kitapla ilgili paylaştığım bütün alıntılar kayboldu. bu tür durumlarda kütüphaneciler diye yetkili okurlar var, onlara yazıyorsunuz. kütüphaneci çözemedi, moderatöre yönlendirdi, o da çözemedi, site sahiplerine konuyu aktarıyorum diye bir yazı geldi ve öyle kaldı. en iyi çözümü, bilgisayarda word dosyası açıp oraya yazmak ve ara ara flashbacke kaydetmek olarak düşündüm.
bu sitede de tck nın 216. Maddesi gereğince bazı alıntılarınız ve incelemeleriniz silinebiliyor. bunun tartışması da çok döndü. mesela yabancı bir yazar din eleştirisinde bulunmuş, hedefi kilise tabi, bir okur bunu paylaşıyor, inançlı kardeşimiz şikayet ediyor ve alıntı ya da inceleme kaldırılıyor. inançlı kardeşlerimiz bu konularda çok hassas. okur diyor; bunu paylaşmak özgürlüğüm, şikayet eden diyor; şikayet etmek de benim özgürlüğüm. okur diyor; kardeşim ben senin din içerikli yazılarını görmüyorum, ne yazarsan yaz, takip edip şikayet etmiyorum, senin özgürlüğündür, şikayet etme kafası, sansür özgürlüğünü kısıtlar, şikayet eden; ben öyle düşünmüyorum, rahatsız olduğum zaman şikayet ederim. he zaten inanmayan insan din içerikli yazıları takipten çıkartabiliyor, onun için sorun olmuyor. mesela;
"Orada sizin için bol bol meyve var, onlardan yersiniz."
(Zuhruf Sûresi/73. Ayet)
şöyle bir ileti gördüğüm zaman da direk okuru engelleyip geçiyorum. tokuz çok şükür din reklamlarına ve din misyonerliğine. kanzuk gibi bu sitenin yöneticisi de aktrolllere göz yummakla baya suçlanıyor.
ve tabi ki kadınlarla iletişim kurmak için cinsel açlığa sarılıp, yürü ya kulum diyen çok kişi var. bir alıntı başlığına " oku, allahın adıyla oku" yazdım diye küfürlü mesajlar atan bir zaat vardı. siteden atıldı. birkaç ay geçti. baktım yine çıktı ortaya. son model spor bir arabayı kapak resmi yapmış, mühendis olduğunu belirtmiş, gazali aşığı bir profil. baktım yaptığı yorumlara, profil fotoğrafı olmayan birinin yazısına yorum yapmış: " kadın olduğunuz o kadar belli ki :) " evet, bu profiller bolca var.
iyi tarafı güzel kitap incelemeleri yapan birkaç sağlam okur var. bazıları biraz kibirli gerçi ama olacak o kadar.
ayrıca aynı şehirdeki yazarlar, bir kitabı okumak üzere anlaşıp, bir kafede toplanıp kitap hakkında konuşabiliyorlar. bu da güzel bir şey.
son yıllarda malum platformda yer alan nadir kaliteli yazarlardan birinin girişimi ile açılmış ve zaman içerisinde kullanım amacından sapan üyelerin de bulunduğu bir paylaşım mecrası haline gelmiştir.
Fakat, kocaman bir fakat ile şunu da belirtmek isterim ki; ne bekliyordunuz ? veya ne olmalıydı ? Israrla bir şeyi göz ardı ediyor ve kendi ütopyalarınız içerisinde boğulmaya devam ediyorsunuz. Hayatımın neredeyse yarısını oluşturan bir zaman diliminde lisanslı ve kalburüstü boksörlük yaptım; yine çok uzun yıllar Türkiye'nin ve yakın ülkelerin en gözde kulüplerinde kulüp diceyliği yaptım; birçok ünlü ile çalıştım; turizm sektörünün devlerinden olan birçok tesise danışmanlık yaptım; orta vadede özel bir bankada ticari portföy yönetmenliği yaptım; birçok kitap okuma kulübünde moderatörlük, söyleşilerde konuşmacılık, kurumsal yaşam içerisinde isteğim dışında da olsa profesyonel bağlantılar içerisinde yer aldım.
Bunları neden söyledim? Bırakın reklamı, bilakis mozaik bir geçmişe sahip olmaktan ötürü bazen rahatsızlık duymama rağmen, aklınıza gelebilecek her ortamda bulunduğumu ve bizzat yaşadığımı ifade etmek için söyledim.
Birçok şey gibi ahlaki normlar da değişti. Hangisi doğru, hangisi yanlış diye mutlak bir cevap verememekle beraber; herkesin kendi doğrularını yaşaması gerektiğini düşünenlerdenim. Yukarı bahsettiğim istisnasız her ortamda unvanı, yaşı, cinsiyeti, sahip olduğu sosyal kapital ve maddi gücü gibi hangi parametrelere sahip olunursa olunsun, kadın / erkek ilişkilerinin indirgendiği seviyenin ve ilişkilerde öncelikli tercihin değişmediğini uzun yıllar boyunca tecrübe ettim.
Şimdi oturup uygarlıklar tarihinden girip, sosyolojik evrimden veya insan doğasından bahsedecek değilim; hem o düzeyde yetkinliğim yok, hem de bilmişlik yapacak kadar hadsiz değilim lakin günümüzdeki esas sorunun veya bizlerin sorun olarak lanse ettiği şeylerin kaynağını iyi belirlemek gerekiyor.
Adler de okusanız, Freud da okusanız veya modern davranışsal bozukluk sistemlerini de incelerseniz şunu görürsünüz ki, toplum olarak özgüveni düşük bir milletiz. Yani büyük bir çoğunluğu öyle en azından. Kimisi yetiştirilme tarzından ötürü, kimisi yanlış kişisel inşa sürecinden veya başka bir şeylerden ötürü vs.
Özellikle bu coğrafya insanına baktığınız zaman evet; 5-10 dakikalık dünyevi keyifler için sürekli bir sözlü / yazılı taciz peşinde olan erkekler olduğu kadar, 'kadın olduğunu belli etme' hastalığından mustarip olan bir o kadar da dişi insan var. Yukarıda yazdığım ortamlarda da aynı, hiç değişmiyor dikkat çekme / ilgi manyağı olma / kadın olduğunu belli etme / zengin bir erkek olduğunu belli etme çabaları, tavırları.
Görece orta yaş grubuna mensup olan, öyle çok dikkat çeken veya yakışık bir tip olmamama (bilakis çökmüş) ve zengin olabileceğim ihtimalini düşündürtmeyecek bir unvana sahip olmama rağmen, Linkedin gibi bir platformdan gün içerisinde bana gelen mesajları göstersem inanın şaşırırsınız.
Demek istediğim sapıklık, ahlaksızlık, erdemli olma, başarılı olma gibi aklıma şu an gelmeyen birçok olumlu / olumsuz özelliklere haiz olmak, hiçbir cinsin tekelinde veya özelinde değil. Sizlerin çizdiği yaşam çerçevesine göre birileri 'sapık' olabilirken, bir başka yaşam şemasına göre 'marjinal' olabilir.
Başlığa konu olan platformu övdüğüm, savunduğum düşünülmesin; bence de amacından oldukça uzaklaşmış bir platform ama bana ne ? Benim gayem okuduğum veyahut okuyacağım kitaplarla ilgili gözlem yapabilmek ve 1000kitap, yetersiz de olsa, geliştirilmesi gerekse de bana bu imkanı veriyor. En azından başka muadili olmadığından şimdilik veriyor diyelim.
Herkes bıktı inanın, istisnasız herkes. Birisi doktor önlüğü giyer sosyal medya fenomeni olmaya çalışır, öbürü dudaklarını ileri doğru büzüştürür fotoğraf koyar vs vs.
Size, bize yazık değil esasen; en çok Sabahattin ali'ye üzülüyorum. Adamcağız bilse ki; sanki cilt bakımı yapmayı biliyorlarmış gibi poz verip; halbuki testere ile doğranmış bacaklarının üzerine en güzel eserlerinin yerleştirilip, bir de türk kahvesiyle kombinasyon yapıldığını kim bilir ne düşünürdü.
Demem o ki; hepimiz aynıyız. Kimisi aldığı terfi yazısıyla mutlu olur, kimisi annesinin gülüşüyle, kimisi cinsel kimliğiyle, kimisi de ne bileyim ırkıyla, diniyle falan.
Bir de teknolojinin avantajlarını kullanın be dostlar; engelleyin yahu. Bu kadar basit, engelleyin.
memleketim insanının el attığı her sosyal mecra gibi cılkı çıkmıştır. (bkz: cılkı çıkmak) arada bir girer ve bakarım, farklı bir bilgi, kitap, eleştiri, değerlendirme görürsem de koyarım aklımın bir kenarına. fazlası değil. iyi okur olan insanların da bulunduğu bir yer, belli şeyler alınır tabi buradan da. ama iyi bir okur bilgiye her türlü ulaşır zaten.
Bir kitap sitesinden çok flört sitesi izlenimi veren mecra. Doğru düzgün kitap analizine rastlamak zor olduğu gibi bu analizleri yapan ve yüzlerce-sözde- kitap okuduğunu iddia eden kişiler birkaç cümle ile yapacakları kitap yorumunda dahi imlaya dikkat etmeyip, devrik cümleler kullanıyor. Belki gündelik hayatta veya sözlükte çok da takılmayacağımız yazınsal hatalar sanal kütüphanesinde yüzlerce kitap bulunan kimselerce yapılınca göze batıyor açıkçası. Ayrıca bu kitapları yazan isimlere bakınca Hegel, Kant, lacan, Freud gibi okuması pek de kolay olmayan önemli kişileri görüyoruz.
Kısaca bu site kitap sitesi olma amacıyla yola çıksa da zamanla erkeklerin kadın kovaladığı, kadınların daha çok beğeni alma yarışına girdiği boş bir ortama evrilmiş maalesef.
son okuduğum isimleri sadık hidayet, albert camus, iskender pala, ece ayhan ve attila ilhan olarak kaydettiğim ve onun bana mükemmel algoritmasını uzun süredir 1. sırada parmak çocuk isimli masal kitabını sunarak gösterdiği, son güncellemeyle twitterdan hallice olan, çok anlam veremediğim, kitap okuma bilgilerini takip edebildiğin bir platformsu.
goodreads'in yerli versiyonu gibi bir şeymiş. uzun süredir aklımdaydı bir göz atmak, bugün kendime bir üyelik oluşturup goodreads'teki arşivimi buraya da aktarmaya başladım. goodreads'e göre birkaç artısı, birkaç eksisi var. öncelikle goodreads, tamamen küresel bir uygulama olduğu için içeriği ve değerlendirmeleri çok zengin. 1000kitap, kitapların yerli basımlarının kaydedildiği yerli kullanıcı tabanlı bir site olduğu ve ne yazık ki ülkemizde kitap değerlendirmesi işi pek hakkıyla yapılmadığı için hem içerik olarak, hem de değerlendirme olarak daha zayıf. goodreads'te kitapların kendilerine özel sayfaları daha derli toplu, burada bir kitabın sayfasına girdiğinizde kullanıcıların kitap hakkında "çok güzelllll..." yazdığı yorumları da, birbirinin aynısı alıntıları arka arkaya defalarca da görüyorsunuz. goodreads'te kitabın sayfasında kitabın türü, geçtiği yer, karakterler, edisyona göre yayınevi, sayfa sayısı falan görünür, kullanıcı yorumları ve alıntılar ayrı sekmelerdedir. yazar sayfaları da hakeza, goodreads'te bir yazarın kendi sayfasına girdiğinizde yazdığı ve katkıda bulunduğu tüm kitaplar sırayla gözükür, burada bir yazarın sayfasına girdiğinizde, ilk görmeniz gereken şey olan kitaplarına ulaşmak için ayrı bir sekmeye gitmeniz gerekiyor.
goodreads'te kitaplarla ilgili "okuyorum, okuyacağım, okudum" rafları vardır, "yeniden okuyorum" seçeneği bile nispeten yeni geldi. 1000kitap'ta "okuyorum, okuyacağım, okudum"un yanı sıra "tekrar okuyacağım, e-kitap olarak okudum, dinledim, ödünç verdim" gibi seçenekler de var, o kitabın kütüphanemizde var olup olmadığını işaretleme seçeneği de. (ki bu benim için önemli, bana kitap hediye almak isteyen bir arkadaşım ve eşim, goodreads'teki okumak istediğim kitaplar listesinden bir seçme düzenlerken eşim her kitabın kitaplıklarımızda var olup olmadığını tek tek kontrol etmişti bir kere, onca kontrole rağmen yine de iki kitap pişti olmuştu...) goodreads'te böyle ekstra rafları isteğe bağlı ekleyebiliyorduk, 1000kitap'ta varsayılan olarak geliyorlar.
ama bence en büyük eksisi, goodreads'in "arkadaşlık sitesi" niteliği taşımaması, 1000kitap'ta ise üyelerin biraz da sosyalleşme isteği taşıması. türk kullanıcı tabanlı sitelerin genel eksisi zaten bu.
bir de sürekli kendini yineleyen bir site gibi gözüküyor, goodreads'te biz bir alıntı eklemeden önce genelde o alıntı daha önce eklenmiş mi diye kontrol ederiz, burada herkes aynı cümleleri papağan gibi yineleyip ekleyip duruyor ahahaha, niye ki?
yine de, yeterli ingilizcesi olmayıp kendine kitap arşivi oluşturmak isteyenler için bir alternatifmiş işte, ben de yedek alıyorum. çünkü çok gördüm, ingilizcesi yetmeyip goodreads kullanmaya uğraşanları, sürekli aynı kitapları bir want to read, bir read, bir currently reading diye işaretliyorlar, paylaşma butonlarını bilemiyorlar, yeni üye olup da "şimdi bu sitede nerede kitap okuyabiliyoruz, burada e-kitap yok mu?" diye soran da çok gördüm, benim want to read rafımı görüp "bu kadar kitap okumuş olman imkansız!" diye mesaj atan türk kullanıcı da gördüm, "want to read" be ciğerim, hayatımız yeterse.
ha, bir de benim için en önemli olanını unuttum, goodreads bana yazar sayfası açtı, burada kimse benim de bir öykümün basılı olduğu kitabı yazar künyesiyle eklememiş, burada yazar sayfam yok, burayı aforoz ediyorum!