Kendisine çok fazla alkol ve uyuşturucu kullanması hakkında sorular sorulduğunda, "aynaya baktıgımda gorduğüm hic de bir femme fatale değildi.guzel bir vucuda sahip degilseniz parlak bir zeka işe yaramaz. Öyleyse saglıklı kalmanın bir anlamı yoktur." demiştir.
Diğer ilginç enstantelerinden biri ise " konserlerimde 70.000 kişiyle beraber oluyorum ama gece yanlız uyuyorum. "dur.
Bazen de şarkılarında yıldız tilbe vari sözler de söylemiştir," şerefsizin tekisin ama sana taptım lan ben. bi daha kır kalbimi kır amk geçmişini sktiğim şerefsizi. ağzıma sıçtın lan pezevenk" gibi.
(bkz: summertime) , (bkz: maybe) , (bkz: piece of my heart) (bkz: mercedes benz) ve daha fazlası harika eserleri hayatımıza katmış Blues rock'ın kraliçesi ve eşsiz karakteri yorumuyla yeri dolmayacak bir müzik insanı, gerçek müzik insanıdır.
1974 yapımı (bkz: janis) belgeselini izlemeyenlere kesinlikle öneririm. Keza bu belgeseli ilk izlediğim 2004 yılında hayatımdaki çoğu kaos ve karışıklığı sayesinde yenmişliğim düzeltmişliğim vardır. Konuya özellikle dair olan parçası için ise ; (bkz: move over)
Müzik ile ilgili bulunduğu dönem sonrasını da köklü şekilde değiştirecek potansiyele, yeteneğe, doğallığa sahip olacakken 27 yaşında göçüp gitmiş ama yine de tarzında tek kalabilmiş,kulaklarımızın pasını silmiş,bizlere * hayat konusunda bir çok durum için önayak olabilmiş ve bugün doğumgünü olan blues'un değişmeyecek olan kraliçesi! Nice yıllara kadınım!
27 yaşında aramızdan ayrılanlar kervanının bir diğer değerli üyesi. buğulu ve puslu sesiyle tüyleri diken diken eden "kedi sesli" güzel kadın. Summertime
büyük yorumcu, zamanının en güçlü kadın vokallerinden, hatta belki de en güçlüsü.
güzel insandır kendisi. texas port arthur doğumludur. doğduğu taşra kasabasına, kasabayı geç dünyaya fazla gelen ruhtur. ergenlik yıllarımda ablam sayesinde tanıştım bu içli sesli kadınla. orta 2'deydim, aileden falan ayrı, ablayla beraber ilk tatil, öyle kasetlerin walkmanlerin olduğu bildiğin tarih öncesi dönem. * ablam olacak hatun, son dakika bir kaset dolduruyor yeni aldığı cd'den, otobüsü kaçırıcaz neredeyse. neyse, janis joplin'in binlerce best of'undan biriymiş meğerse cd. otobüste aldım kasedi. yaz güneşi yeni doğuyor, marmaris ormanları anca uyanıyor benim gibi, sürdüm kasedi walkman'e. ilk şarkı piece of my heart. önce yadırgadım yorumu. iggy pop, pistols ya da nirvana, daha önce duyduğum hiç bir yoruma benzemiyor. yadırgadım ama çok kısa bir an, hani vardır ya; yadırgama değil de terddüt sanki. "comon! take it! take another little piece of my heart baby! brake it! brake another little bit of my heart baby! you know you got it, if it makes you feel good!" tereddüt bitti. yeni ilahemi bulmuştum artık. acaba bu şarkıyı hiç bir erkeğe haykırabilecek miyim ben de bu kadın gibi sorusunu bana sabahın bir körü sordurdu janis abla. o zamanlar nasıl imkansız görünüyor bana, daha yaş 14 anam babam. sonra hırıltılı kaset devam etti, summertime, to love somebody, cry baby, mercedes benz, ball'n'chain derken ilk yarı bitti. işte janis böyle hayatıma girdi 14 yaşındayken. sonraki kitap fuarında, beyoğlu-tüyap, biyografisini buldum. yuttum kelimenin tam anlamıyla. benim için şimdiye kadar okunmuş en içli şarkı bobby mcgee'nin aslında bir kadın için okunduğunu öğrenmek beni janis'e daha da yakınlaştırdı. komik olacak ama bir ara kendimi onun reenkarnesi sanıyordum, yani tabii böyle bir kelime varsa. kısacası, hayatımın en kötü dönemi olan ergenlik dönemimde bana ışık tutan az sayıda isimden biri bu güzel insandır.
ha bahtı karadır. dediğim gibi dünyaya olduğu gibi birlikte olduğu kadınlara da, adamlara da fazla gelmiştir. kim bir otel odasında yalnız kucaklaşmak ister ki ölümle? mutlu olmuş mudur? sanırım kimse ondan daha inanarak 'i'd trade all my tomorrows for just one yesterday" diyemeyeceğine göre, en azından mutluluğu ve huzuru yakalamıştır bir vakit. kısa da olsa. anca bir zamanlar o bobby'ye sahip, ve onun janis gibi kayıp gitmesine izin verenler anlar sesindeki sızıyı.
tartışmasız bir gerçek vardır ki büyük yorumcudur. gelmiş geçmiş en güçlü kadın vokallerden biridir.
yine lise yıllarımda dinlemeye başladığım ve çok sevdiğim bir ses. o zamanlar dinlediğim müzisyenlerin hayatlarını anlatan kitapları da okumaya merak salmıştım. janis'i anlatan da bir kitabım vardı, işte şu .
o zamanlarda yaşamış olsam ve bana janis nasıl biriydi diye sorsalar direkt psychedelic diye cevaplardım herhalde.
eşi benzeri olmayan bir ses. buğulu ses. dumansı ses. kedi sesli kadın. böyle karakteristik sesleri olan sanatçıları dinlemeye bayılıyorum. eşsiz ses rengiyle gelmiş geçmiş en iyi kadın vokallerden biri. keşke aşırı alkol ve uyuşturucu ile kendini mahvetmeseydi de daha uzun yıllar me and bobby mcgee ve cry baby gibi şarkılarda efsane yorumunu dinlemeye devam etseydik. kimse onun kadar derin yorumlayamaz o şarkıları, o duyguyu veremez. zenci gırtlağına sahip olduğu ve tarihin en iyi kadın blues vokallerinden biri olduğu blues camiasında da dile getirilmiştir.
ne deli manyak insanlar yaşamış o dönem. hepsi idol. melankoli, duygusallık, özgürlük, özgünlük, mükemmel yorumlama, karizma, büyük yetenek için erkekse jim morrison kız ise janis joplin.
dünya tarihinin gördüğü en büyük müzik festivallerinden biri olan woodstock 69'da jimi hendrix'le birlikte adından en çok söz ettiren isimlerden olmuş hippi kızımız.
