merdivenden inip çıkarken uyulması gereken nezaket kurallarıdır.
klasik merdivenlerde, bir hanımefendi ile aynı anda yukarı çıkılması gerekiyor ve yan yana yürünemeyecek kadar dar bir merdiven ise, genel kuralların aksine, erkek önden çıkmalıdır. inerken ise genel kural geçerlidir. şüphesiz ki bu kural, erkeklerde göte kilitlenme probleminin önüne geçmek amaçlıdır.
yürüyen merdivenlerde ise, yürüyen merdiveni yürüyerek inip çıkmak isteyenleri düşünerek sağda durulması gerekir.
Bazıları 'kadınlar önden' diye düşünüp her zaman kadına yol verir.
Bazıları da kişisel sınırların korunmasına duyulan saygı nedeniyle (göte kilitlenme) önden gitmeyi tercih eder.
Doğrusu şudur gençler, merdivenler söz konusu olduğunda erkek her zaman için aşağıda bulunmalıdır.
Yani yukarı çıkılıyorsa kadın önde,
Aşağı iniliyorsa erkek önde olmalıdır.
Nedeni, kadınların giydiği topuklu ayakkabı nedeniyle ayak bileklerini burkma, dengelerini kaybedip düşme riskinin daha yüksek olmasıdır.
Merdivenden çıkarken arkada kalan centilmen erkek göte kilitlenmez. Kadını rahatsız edecek kadar yaklaşmaz, ancak bir hamlede güçlü kolları ile kadını tutup, düşmesine engel olacak kadar yakındır. Dosta güven, düşmana korku verir.
Merdivenden inerken erkek öndedir, kadını göremediği için kadının ayak seslerini dinler. Kadın tedirgin bir şekilde iniyorsa erkek de yavaşlar. Kalabalık ortamlarda ayak sesini duymak zordur, bu nedenle kadına bir soru sorup cevabını dinlemek de işe yarar.
Hayat çelişkilerle doludur. adabı muaşeretten bahseden biri, yazısında iki kere göt kelimesini kullanabilir.
yürüyen merdivende özellikle acelesi olanlar için solda durulmamalıdır. uyardığınızda 1 dakikadan bir şey olmaz cevabı gelse de ulaşımda 1 dakika çığ etkisiyle 30 dakikaya kadar çıkabilir. 30 dakikalık bir ders kaybı önemli bir derste 1 günlük çalışmayla karşılanabilir bu da eğer tüm olasılıklar birlik ederse insan ömründe bir yıla tekabül edebilir. bir insanın 1 yılını bekletmek baya baya önemli bir noktaya getirir durumu.
Merdivenlerde sağda mı durmalı yoksa solda mı durmalı konusu ülkeden ülkeye değişebiliyor.
Örneğin trafiğin sol şeritten aktığı güney Afrika ve Tayland gibi ülkelerde insanlar merdivenin solundan ilerliyorlar.
Bu ülkelere gidince ilk bir hafta sıklıkla yayalar ile çarpışıyorum, ya da yürüyen merdivenin sağında dinlenirken arkamdan gelen birileri müsade isteyip geçmek durumunda kalıyor.
Ancak ilginçtir ki, trafiğin soldan aktığı ülkelerin kültürünü etkilemiş olan İngilterede merdivenin sağ tarafından ilerleniyor.
Yönü belirleyen iki etmen var Gibi: 1- Ülkelerin mimari Alışkanlıkları: Merdivenlerden yukarı çıkmak daha zordur. Dolayısı ile çıkan kişiye daha fazla ayrıcalık tanınmalıdır. Yani spiral bir merdivenden yukarı çıkıyorsanız basamaklarını daha genis olduğu ve trabzanın bulunduğu taraftan çıkmak sizin hakkınızdır.
Mimari alışkanlıklar da burada etkili oluyor. Yukarı çıkarken sola dönerek çıkılan merdivenlerde sağdan ilerlemek daha kolay.
İnsanların büyük çoğunluğunun sağak olduğu düşünülürse sağ el ile trabzana tutunma ihtiyacı nedeniyle sağdan ilerlemesi mantıklı.
2- Trafik akış yönü. İngiliz sömürge etkisi altında kalan devletlerde büyük oranda trafik akış yönü ile uyumlu oluyor.
Lafım meclisten dışarı ama bu sözde nezaket kurallarını bu ülkede uygulamaya çalışan erkek varsa net meriçtir.
1- Topuklu ayakkabı ile yürümeyi beceremiyorsa giymesin; size ne ? Herkes gibi, kadınlar da düşebilir. Akrobasi gösterisi yapıyormuş gibi yürümeye çalışarak hem kendine, hem de arkasından gelenlere eziyet etmek yerine; başlarının üstüne kitap koyarak bir süre alıştırma yapsınlar. 2- Ulan selam verseniz "ben evliyim" diyerek savcılığa koşacak olan bir güruhu sözde kibarlık ve saçma sapan / kimin uydurduğu belli olmayan bir toplumsal nezaket kuralı diye arkasında bekleyeceksiniz ve şayet düşerse tutacaksınız he mi ? İyi cesaret; joe biden görsün bu türk gençliğini. Belki dolar düşer sayenizde, kot kafalılar.
Not : Şimdi cinsiyetçi, eril, kaba, öküz diye gelecek olan kırık topuklar olabilir; lafımın kimlere gittiği bellidir. Onu da anlayamayacak durumda olanlar varsa bildikleri yoldan devam etsinler; ama topuklu ayakkabı ile değil. Sonra arkasında bekleyen bir erkek falan olmaz; allah korusun düşerler sonra.
kadının topuğu kırılır veya kayar düşer diye arkadan çıkacağım, ya da götüne bakarım mazallah diye önden çıkacağım. ikisinin ortasını bulmak için de yanından yürüyeceğim.
adap diye merdivenlerde terlemeye başlayacağım üç seçenek arasında kıvranmak zorunda kaldığımdan, rahat hareket edip evimin kapısına bir an önce varamadığımdan. karşı cinsin götünün olması ya da topuklu ayakkabı tercih etmesi yüzünden merdivenler bana dar olacak.
bence kapıdan ilk kim girerse o çıksın, ya da hızlı olan önden gitsin. bu daha adil. merdiven edebi.
daha başlığı görür görmez buram buram ipek ongun kokusu geldi. ben bu adabı muaşeret kuralını kendisinden öğrenmiştim. hatırlayamadım şimdi, kim bilir hangi saçma eserinden. İpek ongun/#228672
canım beyler, bu kural tanımadığınız kadınların arkasından çıkıp önünden inin, düşerse de yakalayın diye uydurulmuş değil. eşinizle, partnerinizle, ya da bir davete katıldınız diyelim damınızla, bir merdiven inme çıkma durumu olursa uygulayacağınız bir kural. sevdiceğinize zarar gelmesin diye. tanımadığınız kadınları düşer diye kollamanıza gerek yok, zaten bizim de kadınlar olarak tanımadığımız adamlar tarafından kollanmak gibi bir beklentimiz yok yani. bütün kadınlara sordum, evet sabah erken kalkıp dünyadaki bütün kadınları tek tek aradım, öyle de büyük bir amme hizmeti bakın bu yazı. hepsi "düşersek düşelim, taciz etmesinler yeter" dediler.
not: bu arada erkeklerin tacizci sanılma endişesini küçümsüyor falan değilim. onurlu insana çok ağır bir suçlamadır bu. ama kadınların taciz yaşadığı kadar sık yaşanan bir durum da değildir. ben bu yaşıma kadar onlarca kez taciz edildim, erkek arkadaşlar kaç kere taciz iftirasıyla muhatap oldular? bu kadar nadir bir olayın ihtimaline gerilip ter dökenlerin bizim taciz edilme korkumuzla empati yapabilmelerini beklerdim. hiç olmadı bir gay'in size yaklaşıp "naber yakışıklı" dediğini hayal edin, belki daha anlaşılır olur durumumuz.