-
sinemada izlenmese de olur dediğim film. sıkmıyor ama iyi de değil. uyarlamaymış fakat bazı şeyler bana çok saçma geldi. bir filmde herkes mi arkadan iş çevirir. yedi karakter var. hepsinin de uçuk şeyleri çıktı. gerçek hayatta bunun karşılığı yok. her kadın eşini aldatır mı ya da her erkek? bu insanın yapısı ile ilgili. aldatanlar dolu fakat burada herkesin kötü bir şeyinin çıkması kısmı bana zorlama geldi. inanılmaz karamsar bir senaryo.
aklıma mecid mecidi'nin cennetin çocukları filmi geldi. orada da herkes çok iyi, çok ahlaklıydı. gerçi kendisinin genel olarak filmleri böyle de yani bu da gerçekçi değil. böyle bir dünya yok. bir filmdeki tüm karakterleri iyi ya da kötü gösterirseniz bence senaryo gerçekliğini yitiriyor çünkü gerçek hayat ne cebimdeki yabancı'daki gibi ne de cennetin çocukları'ndaki gibi.
filme dönersem buğra gülsoy oyunculuk anlamında beğendiğim birisidir. burada da iyiydi. bir de bıyıksız hali daha hoş olan ender insanlardan biri.
belçim bilgin erdoğan neden bilmiyorum ama bana her filmde biraz donuk geliyor. hoş da bir kadın ama sebebini bilmiyorum.
şükrü özyıldız manken kökenli olmasına rağmen yetenekli bulduğum biri. ilk çıktığı zamandan beri bunu belli ediyordu zaten.
bir de filmin biseksüellik ve eşcinsellikle ilgili kısmında insanları iyi ya da kötü olmasına göre değil de bu duruma göre yargılamanın ne kadar kötü olduğunu göstermesi iyiydi. bunu çok güzel bir örnek üzerinden işlemişler. insanlar birçok şeyi gerçekten de o durumda olmadan zor anlıyor bence de. buradaki örnek de bunu güzel bir şekilde göstermiş izleyiciye. -
2016 yapımı perfetti sconosciuti filminin 2018 yapımı uyarlaması.
filmin oyuncu kadrosunda serkan altunorak, belçim bilgin, buğra gülsoy, leyla lydia tuğutlu, çağlar çorumlu, şebnem bozoklu, şükrü özyıldız var.
neredeyse hepsi birbirinden itici olan 7 karakter, bir akşam yemeği sırasında telefonların nasıl birer 'kara kutu' haline geldiğinden bahsetmeye başlıyor. birbirinin telefonunu karıştırsa kaç çiftin ayakta kalacağına dair ahkamlar, "neden? senin benden saklayacak bir şeyin mi var??" ithamları... bunun ardından banu, bu akşam yemek sırasında herkesin telefonuna gelen her türlü bildirimi beraber okumayı, aramaları herkesin duyacağı şekilde açmayı teklif ediyor. 'cebimdeki yabancı' adı da oradan gelmekte.
suavi karakteri gayet iyiydi aslında. ilk cümlemdeki "neredeyse"nin sebebi biraz o biraz da tuba, ama biraz.
yanılmıyorsam orijinalini izleyeli 1 yıldan fazla oldu, o yüzden ne kadar iyi bir uyarlama olduğu konusunda pek bir şey söyleyemeyeceğim. vakit geçirip severek izlenilesi bir film, 'çok güzel' olduğunu düşünmüyorum.
verilmek istenen bir mesaj var, aslında açık bir mesaj. bunu filmin ilk 30 dakikasında zaten anlıyoruz. hatta isminden bile anlıyoruz. ama her şeyi bu kadar abartılı anlatmak çok yapmacık geldi bana. ayrıntılardan spoiler içinde bahsedeceğim ama ilkokul çocuklarına "teknoloji zararlıdır" tadında bir kısa film izletsek, onlara da aynı böyle her şeyin 45 farklı örneğini vermemiz gerekirdi.
ilk denk geldiğimde üzerine bir film çekmeye değer bir konu mu diye düşünmüştüm, ne kadar farklı sorunlara değinilir onu da merak etmiştim. bu açıdan beklentilerin altında bir film. tam olarak neydi beklentim ben de bilemiyorum ama bu kadar abartılı olaylar gerçekçi gelmedi bana.
-- spoiler --
yani 7 kişi var 5'i birbirinin arkasından iş çeviriyor. üzgünüm sevgili karakterler ama bu yaptıklarınız telefonunuzun suçu falan değil. bu açıdan filmin ana fikri de sendeliyor gibi geliyor bana. ya da ben anlamadım.
ayrıca sonunda metin'in de başka bir telefonu olduğunu görüyoruz. keşke o çıkmasaydı. ilk başta oynamayalım diye ısrar eden karakterin kendisi olmasından dolayı saklayacak hiçbir şeyi olmamasını tercih ederdim. nedense orijinalinde zaten öyleydi, o karakter hiçbir şey saklamıyordu diye kalmış aklımda. yanlış hatırlıyor da olabilirim ama umarım doğru hatırlıyorumdur. sonunun o hali çok daha güzel bence.
eşcinsellikle ilgili konuşulanlar filmi izlenebilir kılan şeylerden. çiftlerin birbirini aldatmaları dışında sunulan neredeyse tek konu da bu. bunun üzerine daha güzel monologlar yazılabilir, daha iyi diyaloglar kurulabilirdi bence. esra'nın alkol problemi de bu kadar olmasa da konuşulmalıydı diye düşünüyorum. yani ilk baştan beri belirttiğim üzere izlerken farklı bir şeyler arıyor insanın gözleri.
-- spoiler --
ve en iyi alıntımız,
-- spoiler --