1910 yılında imalat-ı harbiye işçileri tarafından kurulmuş sarı-lacivert renklere sahip başkent kulübü.
uzun yıllar süper lig'de mücadele etmiş bir kulüptü, son yıllarda bir hayli sıkıntılar yaşayarak iki lig düştüler fakat şu an bu sene yeni yükseldikleri birinci lig'de zirve yarışı içindeler.
ankara'da üniversite eğitimi almış biri olarak, sonuna kadar desteklediğim şehir takımı. üç büyük dört büyük bilmem kaç büyük kavramlarını sevmiyorum. semt takımları veya şehir takımları kültürünü benimsemek daha mantıklı geliyor kulağa. hele de yaşadığı şehrin takımı olmasına rağmen, gs-fb-bjk gibi takımları destekleyenleri anlamıyorum ve anlamak istemiyorum. mahalle kültürü ile başlardı biz çoçukken takım tutmak. şimdi her doğan bebek, az futbolu öğrenince popüler kültüre kayıp gidiyor. üzücü.
t: bursaspor ile bütünlesmis, iki takımın kardes kulüp olmasının altında yatan duygusal olaylar zincirinin baş rolünde olan ankara şehrinin takımı.
1910 yılında kurulan güzide kulüp. Taraftarı ve tarihinden dolayı hep sempati duymuşumdur.
2010-2011 sezonunda Gabriç i kiralık olarak vermiştik. 61.dk da onun attığı golle maç 1-1 bitmişti. Canım orda biraz yanmadı değil ama olsun. Spor böyle bir şey. Severim Ankaragücünü. Umarım hakettiği yerlere gelirler.
Ankara şehrinin ilk spor kulübü. (1910) Kuruluşu Osmanlı imparatorluğu döneminde silah atölyesinde çalışan işçiler tarafından olmuştur. 1933 yılına kadar çeşitli isimlerle bilenen külüp bu tarihten itibariyle Ankaragücü ismini almaya başlar.
1929 yılında Gençlerbirliği'ni 3-1 yendikleri maçın ardından kendisine "Elleri kirli amele takımına Atatürk'ün kurduğu Hakimiyet-i Millîye kupası verilir mi?" Lafları üzerine "Ellerimiz kirli olabilir ama alnımız aktır." Dedikleri söylenir.
İlk ve tek şampiyonluklarını 1949 sezonunda kazanmış olsalar da 1959 öncesi şampiyonluklar TFF tarafından tanınmamaktadır. -henüz. zira bjk'nin 57 ve 58 sezonunda elde ettiği şampiyonluklar resmi olarak kabul görmeye başlanmıştır sonradan. Sebebi ve haklılık-haksızlık olayı ise başka girdi konusudur.-
Ayrıca ilk defa 1963 yılında söyledikleri bu sloganları, "Bir şişe su liraya, maaş yetmez kiraya Kasaptaki sıraya bastır Ankaragücü Vergi geldi her kula, fakire, yetime, dula Altımızdaki çula bastır Ankaragücü Beş yıllık planına bastır Ankaragücü Kalkınma planına bastır Ankaragücü Bastır Ankaragücü" ikonik olmuştur.
Özellikle 1980'den sonra siyasetle tanışmaya başladıktan sonra -darbeci Evren ve akp yuvalaması- genel çerçevede eski Sempatikliğini kaybettiği kanısındayım. Taraftar nezdinde Bursa takımı ile dostluğu, bursa ile arası sıkıntılı olan bjk'yi bunun için kendine antipatik hale getirtecek kadar iyidir.
futbolun doğasını ve büyüdüğü sınıfsal koşulları dünkü beşiktaş maçında bir kez daha göstermiş kulüp. futbol bu dostum golf turnuvası değil halk tabanına en çok inen bundan mütevellit varoş denilen kısmı da en çok karşılayan oyun. ne kadar ehlileştirilse de ne kadar para dökülse de her zaman kavga ve çirkeflik kısmını da içinde taşıyacaktır.
Taraftar grubu gecekondu olan varoş kulüp. Her daim devlet tarafından desteklenmişlerdir.
Bir kere Kenan Evren diktaryel bir kararla o zamanın süper ligi birinci lige de sebepsizce çıkarmıştı.
2023-2024 sezonunda, Kadrosu ligi rahatlıkla orta sıralarda bitirebilecekken, zoru başarıp küme düşmüş takım.
Ankaragücü'nden hiç hazzetmem, bana göre Türkiye'nin millwall'udur fakat köklü, maçlarına giden belli başlı taraftara sahip bir takım.
Süper lig'de yine de kalması gerekirdi, muazzam borcu var diye duydum, belki bundan sonra Süper lig'e hiç dönemeyedebilir.
büyük fenerli emre'nin yüzyılın en iyi kadrosu olarak nitelendirdiği galatasaray karşısına çıkarken bazı ilk onbir oyuncularına yer vermeyip bir de 3 gol yediği halde 6 faulle bitirdiği maçtaki puan kaybı olmasaydı ankaragücü ligde kalabilirdi. büyük fenerli emre büyük patladı. kankasına çektiği kıyağı hocası kendisine çekmedi... ya büyük fenerli emre, öyle ağlarsın kenarda.
ankaragücü'nün ligden düşmesine üzüldüm esasen çünkü gerçekten bir camia takımı. ama başkanı hakem döven, hocası emre olan takım ligden düşsün bir zahmet.