timothy walter burton, 1958 doğumlu. iflah olmaz bir johnny depp sever. gothic mekanlar yaratır her filminde müthiş hayal gücünü kullanarak. ed wood, sleepy hollow, charlie and the chocolate factory, corpse bride, sweeney todd: the demon barber of fleet street... daha sayayım mı??? en karanlık mekanlar onun elinde en masalsı hale bürünür, en güzel anlatımla sunulur. müthiş şeyler çiziyor, müthiş karakterler yaratıyor. bu kadar karanlık ortamlar nasıl oluyor da bu kadar renkli anlatılabiliyor, o da tim burton'ın dehası işte.
10 senedir bir numarasını göremedik. en son özgün ve iyi işi katil berber müzikaliydi, sonra tıs.
gişede kazanması değil konu, adam piyasanın kurdu. Alice gibi endüstrinin tüm basmakalıp beklentilerini karşılayan kostüm ve efekt şölenleriyle dünyalığını artırması normal. normal de abicim sene 2K hala alice çeşitlemesine dayanma artık amatör gibi. vampirli abraham linkoln'ün kitabını okuyanlar da kendinden beklendiği ölçüde hakkını veremediğini kabul edeceklerdir. en son harry potter ile x-man arası, groundhog day'e öykünen bir kitabın uyarlamasını çekmiş, ne anlattığı belli değil. paldır küldür başlıyor yuvarlana yuvarlana bitiyor. *
bu adamdan başyapıtlar bekliyor insan. bir big fish, edward makaseller, mars attacks, the nightmare before Christmas gibi piyasaya pabucunu ters giydiren muhteşem filmler bekliyor.
Notre-Dame'ın kamburunu çektirmediler ya bu adama, ondan sonra yıkıldı galiba. tam onluk projeydi üstelik, kimbilir ne acayip bir iş çıkaracaktı...
kendi gibi acayip bir karısı vardı, marla singer diye biyografisini çekmişlerdi, o bile tekmeyi vurdu buna yanlış hatırlamıyorsam. karanlık ıslak şeyler çeke çeke hayatı da öyle oldu adamın. neil gaiman elinden tutsun da kendine gelsin.