küçücük bir sayı. bir, iki, üç, dört. yalnızca dört. ama her can öyle değerli bir armağan ki. dördü bir arada gidince insanın yüreğini kanatıyor. daha yeni fatih'te kendi canlarına kıyan dört kardeşin acısı. yokluktan, yoksulluktan, ileriye dair bir umut göremediklerinden. bu gün bir dörtlü intihar haberi daha aldık. antalya'da bir aile. genç insanlar. iki çocuklarıyla birlikte intihar etmişler. insanın kendi çocuklarına kıyabilmesi için nasıl bir ruh haleti içinde olabileceğini tahayyül edemiyorum. baba dokuz aydır işsizmiş. evleri kira. borç boylarını aşmış. çıkış yok. çabalamaktan, çare üretememekten tükenmişler. minicik çocuklarını arkada bırakmaya da kıyamamışlar. o çocuklar için de bir umut görememişler. el ele tutuşup gitmişler.
aynı durumda çok insan var. kimsenin gelecekten beklentisi kalmamış. bir yıl, üç yıl beş yıl hedefleri yok. hayalleri yok. günü gününe yaşıyor insanlar. akşam karnını nasıl doyuracağının derdinde. umut olmadığı zaman hayata tutunmak çok zor. tünelin ucunda görünen bir ışık yok. kör karanlık gözleri kör ediyor. kimse önünü göremiyor. çok korkuyorum. her gün bu haberleri alarak biz nasıl devam edeceğiz.