1. Ateş veya kızgın bir şey tutmaya, korları karıştırmaya yarayan iki kollu metal araç.

    örnek kullanım: Kahveci ocaktan maşayı kapmış, o da fırlamıştı dışarı. (Ç. Altan)
    #80057 tdk | 7 yıl önce
    0araç gereç 
  2. Çok küçük şeyleri tutmaya yarayan küçük, kollu araç.

    örnek kullanım: Saatçi maşası.
    #80058 tdk | 7 yıl önce
    0araç gereç 
  3. Saçları kıvırmak, düzeltmek için elektrik veya ateşle ısıtılan maşa biçiminde alet.

    örnek kullanım: Maşa ile kıvrılmış gibi dalgalı saçları vardı. (P. Safa)
    #80059 tdk | 7 yıl önce
    0alet 
  4. Başkasının isteklerine, amaçlarına alet olan kimse.

    örnek kullanım: Asıl suçlu, bu maşaya emir verenler. (A. Boysan)
    #80061 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  5. Bisiklet çatısının ön ve arkasındaki çatal biçiminde, tekerleklerin takıldığı parça.
    #80062 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim