-
Ateş veya kızgın bir şey tutmaya, korları karıştırmaya yarayan iki kollu metal araç.
örnek kullanım: Kahveci ocaktan maşayı kapmış, o da fırlamıştı dışarı. (Ç. Altan) hepsini göster
-
Çok küçük şeyleri tutmaya yarayan küçük, kollu araç.
örnek kullanım: Saatçi maşası. hepsini göster
-
Saçları kıvırmak, düzeltmek için elektrik veya ateşle ısıtılan maşa biçiminde alet.
örnek kullanım: Maşa ile kıvrılmış gibi dalgalı saçları vardı. (P. Safa) hepsini göster
-
Başkasının isteklerine, amaçlarına alet olan kimse.
örnek kullanım: Asıl suçlu, bu maşaya emir verenler. (A. Boysan) hepsini göster
-
Bisiklet çatısının ön ve arkasındaki çatal biçiminde, tekerleklerin takıldığı parça.
hepsini göster