1. başrollerinde erkan can, güven kıraç gibi isimlerin yer aldığı 2006 yapımı film. kendince dini bir yaşantısı olan muharrem mensubu olduğu tarikatında bir gün önemli bir göreve getirilir. tarikatın sahip olduğu mülklerin aylık kiralarını toplamaktır görevi. ilk zamanlar nasıl yapacağını düşünerek işini yapmaya çalışırken, dönen çarkın içindeki aksaklıkları fark eder. ama verilen görev ona 'kutsal bir vazife' olarak belirtildiği için bir süre sonra çarkın içinde bulur kendini. kişiliği değişir bir süre sonra ve burada başlar vicdan azabı
    #84006 thedirector | 7 yıl önce
    0film 
  2. dinin parayla ilişkiye girdiğinde ne kadar da kolay amacından sapabileceğini gösteren film. açıkçası bu filmin çekilebilmesi büyük başarı bence türkiye'de. kimse linç girişiminde falan bulunmamış sanırım.

    hem islami toplulukların, hem budist toplulukların hem de hristiyan topluluklarının içinde bulunduğum için izlediğim sahneler hiç yabancı gelmedi. adamlar vakıf adı altında sözde dini hizmet yapıyorlar ama dinlerinin amaçlarını veya kurallarını unutuyorlar. "önemli olan resmin tamamı" diyerek resimdeki ufak hataları unutuyorlar. ama unutulmaması gereken resimdeki küçük hataların bir süre sonra resmin içine edebileceği.

    mr. bean

    "bu dünyada ol ama bu dünyanın olma" felsefesini hayatımın ortasına koymasaydım belki benim de sonum bu filmdeki muharrem gibi olacaktı.
    #78197 touma seguchi | 7 yıl önce (  7 yıl önce)
    0din terimi 
  3. film isra suresinden bir ayetle bizi karşılıyor.. daha sonra film ezan sesleriyle muharrem'in abdest alıp namaz kılmasıyla devam ediyor. hemen ardından psychedelic müzik ve görüntüleriyle yaklaşık bir buçuk saatlik bir yolculuğa başlıyorsunuz. spoiler vermeden özetlemek gerekirse film yaşadığımız sistemde hem dini ödevlerimizi eksiksiz yapabilmek hem de ahiret hayatını eksiksizce yerine getirmek imkansızdır demek istiyor. nazım hikmet ran'ın şiirinden alıntı yaparak da filmi son buluyor.

    beni en çok etkileyen 'ın performansı ve filmin müzikleriydi. 'ın ekrana geldiği sahnede istemsiz bir gülümseme oldu bende. adam ne rolde oynarsa oynasın kendine has mimikleri ve hoş ses tonundan dolayı beni istemsiz gülümsetiyor. belki de o artık engin günaydın değil de hafızalarımızda burhan altıntop olduğu için bu etkiyi veriyor. velhasıl güzel filmdir. izlememişseniz mutlaka izleyin derim.

    yazarın kendine sitemi: filmi sinemada izlemediğim için kedime çok kızmakla birlikte 2006 yılında yayınlanan filmi henüz izlediğim için kendimi kınıyorum.
    #76553 astrum | 7 yıl önce
    0film