-
an itibariyle ulaşılamayan hizmet.1800'lere kadar iniyormuş diyorlar, ben daha ulaşamadım. www.turkiye.gov.tr/...
kökenlerine ne kadar meraklı bir millet olduğumuz buradan anlaşılabiliyor. -
esasında geç bile hizmete sunulmuş servis.
bu tür servislerin ağababası ingiltere'de verilmekte ama epey tuzlu. -
sayesinde siteye hala giriş yapılamayan gelişme. hayır yani başka belge çıkaracaklara da yazık oldu, olan bize oldu :/ ya da ben hep yoğunluk anına denk geldim, bilemem. -
Devletin vatandaşlara "hepiniz osmanlı torunusunuz" deme biçimidir.
Kayıtlarını görebilen şanslı azınlığın yorumlarına bakılırsa bir çok kişinin kökeni eskiden osmanlı sınırları dahilinde olan, fakat günümüzde Türkiye sınırları dışında olan yerleri gösteriyormuş.
İlerleyen günlerde sosyolojik ve siyasi etkilerini de merakla bekliyorum. Acaba soyunun sevmedikleri milletlere dayandığını görenler neler hissedecek?
Gazeteciler, siyasi liderler ile ilgili akrabalık kontrolü yapacaklar mı?
Zengin akrabalarımızı bulabilecekmiyiz?
"bu hizmetten çocuklarım yararlanmasın, soy ağacımı göstermeyin bunlar kişisel bilgi" diyen olacak Mı?
Elime çerezimi aldım, her hali bir başka film olan vatandaşlarımızın tepkilerini heyecanla bekliyorum -
dün geceki izdihamdan dolayı çökmüş ve belirsiz bir süreye kadar sorgulamaya kapatılmıştır.
ekran görüntüsü
aynı şey çipli kimlik kartı başvurularında da olmuştu. 3 yıl boyunca başvurulabilecek bir şeye millet akın etmişti. bu da öyle oldu. bir süre sonra açılır herhalde. -
Deli gibi merak ettiğim hede. Neden merak ediyorum tam bilmiyorum ama sanırım sulalede bilmediğim bir zengin falan çıkar da yumulurum diye umut ediyorum.
(bkz: umut fakirin ekmeği)
-
Tekrar hizmete açılmıştır.
Makedon göçmeni olduğumu kanıtladım..Herkes soruyordu zaten bu platin sarısı saçlar nereden geliyor diye..
-
mutlaka bakılması gereken bir şey. baba tarafından emindim de anne tarafından korkuyordum. millet kendini göçmen sanarken kayseri'de doğanlar falan çıkıyormuş kayıtlarda. böyle bir şey olsa şaşırırdım çünkü.
selanik kısmı doğruymuş. üstüne yine yunanistan'dan pire de çıktı. yalnız pire'yi pirle yazmışlar yanlışlıkla. (Pirlepe imiş aslında doğrusu) anneannem köfteci ramiz'in kurucusu bizim akrabamız ama hepimiz başka yerlere dağılmışız derdi. ölümünden sonra araştırdığımda köfteci ramiz'in makedonya göçmeni olduğunu görünce bir karışıklık var bence demiştim. acaba başka bir ramiz'le karıştırıyor mu anneannem demiştim :) kayıtları incelediğimde köprülü doğumluları gördüm. yani meğerse makedonya göçmeni de varmış. asıl şoka girdiğim kısımsa islimiye oldu. yani bu bizim bulgaristan göçmeni olduğumuz anlamına da geliyordu. hadi diğerine köfteci ramiz'den ihtimal verirdim de bugün sliven diye geçen islimiye beni çok şaşırttı. bu akşam çok şaşırdım valla. -
Tarafıma ders gibi sonuç çıkartmış kütük:
Köylüyüm
Köylüsün
Köylü
Köylüyüz
Köylüsünüz
Köylüler
Anne tarafından da, baba tarafından da köyün dışında doğan ilk kişi benim.
Osmanlı yıkılmış gitmiş bizimkiler aynı köyde doğmaya ve yaşamaya devam etmişler. Sanırım bu zincirde ilk çılgınlığı babam yapmış ve komşu köyden bir kızla evlenmiş. Annemin köyü ve babamın köyü arası mesafe de 5 kilometre.
Zamanında annemin annesi ağlarmış 'kızım gurbete gelin gitti' diye. 5 kilometrelik gurbet.
Kesin akraba evliliği de yapmıştır bunlar. 100 hane köyde başka kimi bulup evleneceksin? Böylece zihinsel özürümün nedeni de tescillenmiş oldu.
Ben tavuklara yem vermeye gidiyorum gençler. Oradan kahveye geçerim. İnternet minternet işlerini de bırakıyorum toprak beni çağırıyor.
youtu.be/...
-
daha yeni bakabildim. milletin abarttığı kadar bir şey göremedim. zaten ben ortaokuldayken ablamın araştırıp bulduklarını görmek biraz hayal kırıklığı yarattı.
160 yıl öncesine gitmek hoş oldu gerçi. en az 5 nesil ediyor bu da tdk'nin nesil tanımına göre. fena değil. benim beklentim en az 500 yıl öncesine gidebilmek, o dönemki uzak akrabalar arasında bağlantı kurmaktı. bunun da nedeni, benim anne ile baba tarafı arasında akraba evlilikleri olması ve aile köklerinin bir yerden sonra tek kökten ilerlemesiydi. gene başaramadım bunu. daha önceden de araştırdığımız başlangıç noktalarına kadar gitmek, sağlamasını almaya benzedi. kardeşlerin resmi kayıtta yer almaması (dayı, amca, kuzen yok yani), araştırarak, sora sora yaptığımız amatör soy araştırmalarına göre gayet basit görünüyor. en azından doğum ve ölüm tarihi ile kütüğe kayıtlı ilçenin yazması güzel tabii. sanırım resmi bir belgede daha fazla ayrıntı görmek istiyordum ben. ciddi hayal kırıklığı oldu. insanlar neden bu kadar abartmış bunu; anlamadım.
sözlüğün afyon temsilciliğine adaylığımı koymuş oldum. resmi belgem de var artık =) -
sanıyorum bir tek beni kale almayan sistem. talep alındı diyor ama o kadar. e onları da anlıyorum, insanın soyu zeus'a kadar gidince listesini çıkartması zor oluyordur tabi. -
Benimki ise tam bir hüsran.
3.5 saat süren bekleme sonunda:
-- spoiler --
Alt ve Üst Soy belgeniz E-Devlet üzerinden üretilememektedir. Lütfen belge temini için en yakın İlçe Nüfus Müdürlüğüne müracaat ediniz.
-- spoiler -- -
Anne tarafında çerkezistan sürprizi ile karşılaştığım hizmet. Tırnova da resmî belgelerle tasdik oldu; demek oluyor ki göçmenlik bizim işimiz, vatansızlığı sizlerden öğrenEcek değiliz! * -
nüfus kütüklerinden toplanan bilgiler kendi kendine tablo olmuyor. işin içinde insan faktörü var. birileri okuyor, başka birileri de yazıyor.
kızımın üst soyunda anneannemin babasının ölüm tarihi 1908 olarak görünüyor. ki doğru, hacca gitmiş, dönüş yolunda ölmüş. buraya kadar tamam. ama benimkinde aynı dedenin ölüm tarihi yok. sağ görünüyor. devlet yine her zamanki gibi kör topal işliyor. vasıfsız memurlar da baştan savma iş yapıyor. anlaşıldığı kadarıyla harf inkılabı öncesindeki isimlerin okunuşlarında da sıkıntı var. osmanlının el yazısını okumak o kadar da kolay değil. bir tek nokta ile bir harf bambaşka bir harfe dönüşebiliyor. ecdadınızda saçma sapan isimler veya tarihlerle karşılaşılaşırsanız şaşırmayın. inanmayın da. -
Sayesinde sapına kadar karadenizli olduğumu öğrendiğim hizmet. Yahu insan karşı köyden bile mi gelin almaz, çok enteresan. -
tek bir şehrin kaç farklı şekilde yazılabileceğini gözler önüne seren ibretlik yazılım.
razgırat
razgrad
hazergrat
hazergrad
irazgrat (kamon)
ayrıca belgeye göre büyük büyük büyük dedem ölmemiş. balkanlarda bir zombi ya da vampir olarak dolaşıyor olabilir. insan ister istemez ürküyor... -
Bu sabah soy ağacımızı inceleyen kardeşlerimden birinin sorduğu soru ile geçmişte kalan bir olayın yeniden hatırlanmasını sağlayan hizmet.
Babamın babası "boşanmış" olarak görünüyor. Peki ama kimden?
İlk kez benden büyük kardeşlerimden birinin bilmediği, benim yarım yamalak hatırladığım bir durumu da yaşamış olduk. Eksik parçaları en büyük kardeşim tamamladı.
Yıllar önce dedem, arkadaşları ile iddiaya girmiş. Mahhalledeki bir kadınla evlenebilirmisin evlenemezmisin diye.
Dedem goy goy ehli ve maceracı bir adam. "evlenirim" demiş. Demiş demesine ama hali hazırda babaannem ile evli.
İddia büyük. Bir yolunu bulup, üzerine iddiaya girilen kadına basmış nikahı.
Nikahlanmakla kalmamış, eve de getirmiş. Eve getireceği gündü sanırım. Dedem evden çıkarken babaannem 'nereye gidiyorsun?' diye sormuş. Tam ayağını eşikten dışarı atmış olan dedem, donup kalmış ve nasıl bir bok yediğini anlamış.
Sonunda ikinci eş eve gelmiş ve babaannemi görmüş. "kim bu?" diye sormuş.
"e sen onun üzerine geldin ya" demişler. Kadına önceden "üzerine gideceğin kadın hasta, öldü ölecek" demişler meğer. Bakmış ki benim babaanne sapasağlam, o an o da anlamış işin yürümeyeceğini.
Sonrasında dedem, ikinci kadını -ki adı da dursun- gitmesi için yıldırmaya çalışmış. dursun gitsin diye Yemek verdirmemiş.
Babaannem ise gizli gizli ekmek saklarmış yüklüğe. Kadın bulsun da yesin diye. Öyle de merhametli kadınmış.
Sonunda kadın evden gitmiş, aradan bir süre geçtikten sonra başka biri ile evlenmiş; çocukları falan da olmuş.
Fakat...
Nikah hala dedemin üzerinde. Bakın bu kısmı ben de anlamadım. Dedem babaannem ile zaten evli. Kadın dedem ile evli. Sonra o gidip başka biriyle evlenmiş nasıl olmuş o dönemdeki nüfus kayıtları böylesi bir poligamiye nasıl müsade etmiş aklım almıyor. Muhtemelen goy goy ehli olmanın getirdiği kişisel ilişkilerin bir getirisi.
Zaman ilerliyor tabi bu arada. Babaannem vefat ediyor. Dedemin eşi olarak ise kayıtlarda diğer kadın hala var.
Dedem umarsız adam. Boşanma işlemini bir türlü gerçekleştirmiyor. Babamın baskısı ile başvurusu yapılıyor ama işlemler tamamlanamadan dedem de vefat ediyor.
Yıllar sonra, kadının diğer çocukları bunu fark edince ortaya bir miras konusu çıkıyor. Çıksa ne olacak, adamın malı mülkü de yokmuş ki, dağ bayır gezmiş gençliğinde ve bir baltaya da sap olamamış.
Neyse ki, babam da kişisel ilişkilerinin yardımı ile, yarım kalan boşanma işlemlerini dedemin vefatından sonra nüfusa işletmeyi başarıyor.
Anlattıklarına bakılırsa dedeme çeken taraflarım var. Fotoğrafından bilebildiğim kadarıyla o da kelmiş. (babam da kel) oturup goy goy yapabilmeyi en çok istediğim insan. Fakat ben doğmadan yıllar önce dünyadan ayrılmış.
Hikayeye bir de fon müziği bırakıp kaçayım.
youtu.be/... -
lozan mübadelesi derneği/vakıflarının facebook sayfalarının duvarlarını canlandırmış (acaba 3-5 düşer mi?) hizmet. millet bir anda leyla ile mecnun'da ki ismail abi gibi dedesinin dedesinin dedesini araştırır oldu. -
Babam hep bize, biz kırım türküyüz, kırım tatarıyız diyordu. Gözlerimiz de hafif çekik hani, yakışıklılığımız da oradan geliyor sanıyorduk. Neyse efendim, atalarımız Kırımda olan soykırım neticesinde eskişehir'e göç etmiş. Hep öyle duyduk babamdan öyle bildik.
Tabi sonra izmir yolculuğu ve şimdi istanbul durağındayız.
Konumuza dönecek olursak e devlet soy bilgilerini sorguladığımda aslında kırım değil bulgar türkü olduğumuzu öğrendik. Babamın babasının babasının babası silistre doğumlu, sonra rusçuk ve razgard geliyor. Oradan baba tarafım eskişehir'e göç etmişler.
Babama bu olayı bir türlü kabul ettiremedik. Sanki kırım türkü olmak ayrı bir ayrıcalık da hayır hayır diyip durdu. Bulgar türkü olduğunu öğrenince bi burun kıvırdı. Benim ise bir sürü hemşehrim oldu bulgar türklerinden kötü mü oldu hayır.
Anne tarafım ise yedi göbek kütahyalı çıktı.
Tanım: güzel bir uygulama.