çince ve japonca'da "cennet, uzay, gökyüzü" aynı sembol ile ifade edildiğinden, uzayı "cennet" diye çevirmek de bunlardan birisidir üstelik bu hata çok fazla tekrarlanıyor gördüğüm kadarıyla.
sanırım "la bu adamların eski çağlarda uzayla ne işi olur?" diye düşünmüş batılılar.
sonra uzay için farklı bir kelime oluşturulmuş tabii o ayrı.
not: uzayla ilgili güzel bir bilim kurgu masalı için
Kutsal kitap ve grekce dersek; Grekcede şıra, sarap vs tum uzumden yapilan seylere tek bir kelime kullanilir ki sevginin cesiti icin 5-6 kelime vardir. Bu yuzden sonrasinda grekceden kim cevirdiyse direk sarap diye cevirmistir.
Ayni sekilde ibraniceden grekceye ceviride cekirge ve keciboynuzu sorunu vardir bir tanesinde her ikisi icin kullanilan ayni kelime oldugu icin. Yani vaftizci yahya yaban bali ve cekirge degil... yaban bali ve keci boynuzu yemistir.
gönül tekin, murat bardakçı'nın konuğu olarak katıldığı bir programda eski ahitte yer alan br çeviri haftasından bahseder.
gönül hocanın anlattığına göre, eski ahitin yazıldığı ibraniceden çeviriler yapılırken havva'nın yaratılışı hikayesinde ciddi bir çeviri hatası yapılmıştır. orijinal metinden çeviri yapılırken rab'bın havva'yı adem'in kaburga kemiğinden yarattığı şeklinde bir çeviri yapılmıştır; ancak buradaki kaburga kemiği, "kalbe denk gelen" anlamına gelen başka bir kelime ile çok benzer bir kelimedir ve çeviriyi yapan kişi "kalbine denk gelen" anlamındaki esas kelimeyi "kalburga kemiği" olarak çevirip koskoca yaratılış hikayesinin en absürt anlamlarından birine yol açmıştır.
konunun anlatıldığı programı bulursam ilerleyen zamanlarda eklerim.
bu başlığa yazmayı uygun buldum. az önce microsoft'un sitesindeki bir dokümantasyonda gördüm bunu. ingilizceden makine çevirisi belli ki. execute komutunu exeşirin diye çevirmiş. epey güldüm. resmi