orhan pamuk'un okuduğum ilk ve tek kitabının adıdır. "kar" romanı orhan pamuk'un, "aydın bir yazar" değil (ki bana göre yazarlar öyle olmalıdır) mesleği kitap yazmak olan bir tüccar olduğunu anlamak için yeterli gelmiştir bana. iyi yazmış, kötü yazmış önemli değil "orhan pamuk"un romanları uzak olsun o yüzden benden. "kar" karanlık bir kitaptır. roman, romanı okuduğumda kars şehrinden de irite etmiştir beni. kitabı hiç iyi duygularla hatırlamıyorum.
2017 yaz sıcağında sürekli karşıma çıkandır. sosyal medyada eş dost kıştan kalma kar fotoğrafları paylaşıyor iki gündür.
hele bu da benden olsun. bakın serinleyin.
i.hizliresim.com/...
aklıma cenap şahabettin'in elhân-ı şitâ'sını getiren doğa olayı. kış mevsiminin tadı.
ne diyordu şahabettin?
göklerden emeller gibi rizan oluyor kar. her sûda hayâlim gibi pûyân oluyor kar. (göklerden emeller gibi dökülüyor kar) (her mutlu hayalim gibi koşarak düşüyor kar)
yeni dönem genç aktrislerinden hazar ergüçlü'nün başrolünde yer aldığı bir film. müzeyyen ve ali isimli iki kardeşin birbirinden farklı ama bağlantılı imtihanlarını konu edinmektedir
kış mevsiminin beyaz örtüsü. şapkasız. dünya ekonomisinin uğruna debelendiği şey şapkalı. bir de yine şapkalı olan ve yapılan işi belirtmek için kullanılan farsça kökenli kar var. (bkz: malakari) (bkz: telkari) (bkz: kündekari)
istanbul'da zemini olmasa da arabaların üzerini ve çatıları beyaza boyayacak kadar yağmış gece. hala belli belirsiz biraz atıştırıyor ama bu tempoda yağdığı sürece şehrin hareketliliğinde tutması ya da mevcut beyazlığı koruması imkansız.
sabah uyandığımızda pencereden bakınca bembeyaz bir manzarayla karşılaşmadık... yine...
bu kadar naz, aşık usandırır söyliyim. arabaların ve çatıların üstünü boyamış sadece; o da arabaya binmeden önce temizleme zorunluluğu ve zorluğundan başka bir sonuç ortaya çıkarmadı.
benim yavrular o 1.5 dakikalık süre içinde arabanın üstündeki karlarla kar topu oynamayı başardılar, mutlular.
oğlan bi de bana "anne temizlemeeeee" diyo. oldu canım, burda sabah sabah sizin kar topu yaparak arabadaki karları bitirmenizi bekliyim bi de.. eldivenlerini giydirmemiştim, çantaya koymuştum; onçin elleri donmaya başladı da hemencecik arabaya atlayıverdiler.
işşallaa akşama kadar yağar da, accık daha tutar da, akşam çocukları aldıktan sonra eve girmeden doya doya bi oynarız, işşallaaaaaa
günlerdir geldi geliyor, yağdı yağacak tantanası yapılan kar nihayet kadıköy semalarında belirdi. düştüğü yerde kalmıyor ama olsun. arap kızı gibi camdan bakıyorum.