damardan boşanan kan gibi ılık ve uğultulu
son lodoslar esmeye başladı.
havayı dinliyorum:
nabız yavaşladı.
uludağda, zirvede kar
ve kirezli-yaylada şahane ve şipşirin yatmış uykudadır
kırmızı kestane yapraklarının üstünde ayılar.
ovada kavaklar soyunuyor.
ipekböceği tohumları kışlaklarına gitti gidecek,
sonbahar bitti bitecek,
nerdeyse girecek gebe-uykularına toprak.
ve biz yine bir kış daha geçireceğiz:
büyük öfkemizin içinde
ve mukaddes ümidimizin ateşinde ısınarak...