8 sezondan ve toplamda 176 bölümden oluşan bir dizi. 175 bölümünü izledikten sonra bir arkadaşımdan 176. bölüm spoilerını duyarak hayatımdaki en acı anlardan birini yaşamıştım.
house m.d. insanları pek(hiç) önemsemeyen, sözünü esirgemeyen, herkesin yalan söylediğine inanan; sosyopat ancak dahi bir doktor içeren hastane dizisidir.
fazlasıyla güzel replikleri bulunan, bunun yanında olayların da gayet güzel işlendiği, en sevdiğim dizilerden biridir.
sherlock seviyorsanız, the mentalist seviyorsanız veya suits seviyorsanız bu diziyi de sevme olasılığınız çok yüksek. aynı şekilde house m.d. seviyorsanız da bu dizileri sevme olasılığınız çok yüksek. iki yönlü tavsiyemi de yaptıktan sonra girdimi birkaç gregory house repliği ile bitirmek isterim.
''eğer yalan söylemeyi bilmiyorsan, sana yalan söylendiğini de bilemezsin.''
''biri hakkında gerçeği öğrenmek istiyorsanız, en son kendisi ile konuşmalısınız.''
''insanların sevgisiz yaşanmaz dediklerini bilirsin. oksijen sevgiden çok daha önemlidir.''
''-(house kendini tanıtır.)doktor house. +(conway kendini tanıtır.)doktor jamie conway. isminizi duymuştum. -çoğu insan duymuştur. isim olarak da kullanılıyor.''
''-o olmadan yaşayabileceğimi sanmıyorum. +neler olmadan yaşayabileceğini bilsen şaşarsın.''
bir hastaligi yüzünden bir ayagini kaybetme noktasina gelen ve bu nedenle topallayan bir tani uzmaninin basrolunu oynadigi harika dizi. ve bu tani uzmani kullandigi metaphorlarla beni benden alirdi.
m.d. kisaltmasi normalde 'doctor of medicine' icin kullanilir ama o zaman ingilizce sozluklerde(kulzos gibi) baktigimda dizi icin kullanildiginda 'medical diagnosis' yani tibbi tani daha uygun denilmisti. ki diziyi izleyince gercekten oyle olmasi gerektigi konusunda hemfikir oluyorsunuz.
ayagindaki agri nedeniyle surekli agri kesiciler, uyusturucular aliyor ve bir noktadan sonra bir bagimli haline geliyor. hastahanenin muduresiyle eskiden yasamis olduklari iliskiden dolayi aralarinda inanilmaz bir cekisme var. 8 sezonunu izlemesem de izledigim en guzel diziler arasindadir, tavsiye edilir.
spartacusdan sonra izlerken en çok keyif aldığım dizidir. ana karakterlerin vurdumduymaz ve işinde çok iyi olması ve hugh laurie tarafından oynanmasıda ayrıca ilgi çekiyor.