1. sloganı olan yayınevi.
    poşetlerinden ayraçlarına kadar her şeyde yazar.

    misal
    #249255 mangetsu | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0yayınevi 
  2. iletişim departmanı korkunç olan, cevap verme hızını "soru ve önerileri önemsiyoruz" zanneden yayınevi.

    izmir'de bugün başlıyor. etkinlik takvimine de 1 haftadır göz gezdiriyorum. az sayıda yazar ve konuşmacı haricinde, tüyap'ın eskiden izmir'de düzenlediği kitap fuarlarındakinden kat kat kötü bir katılımcı ekibi mevcut. , , , , , , , , , , , ve 'in söyleşi ve imza günleri var, öne çıkan. yazınca çok gibi görünüyor ama ülkenin en büyük 3. şehrinde 10 günlük kitap fuarında olmasını bekleyebileceğiniz isimler değil bunlar bence. eski tüyaplarda gün gün not alıp kaçırmamaya çalıştığımı bilirim. izkitap'ta ise yukarıdaki bütün yazarlarla 2 günde tanışmak mümkün. ve de zaten fuarın son günü imzaya gelecek.

    "iletişim dedin, izkitap anlatıyorsun" diyebilirsiniz; toparlayayım: "madem bu denli az ve yetersiz bir söyleşi ekibi var, neden yok ki?" diye düşünüp izkitap'la iletişime geçtim. yazarları kendilerinin davet etmediğini, katılımcı listesinde bulunan yayınevlerinin söyleşi ve imza günlerini düzenlediğini, kendilerinin sadece son onayı verdiklerini söylediler. tohumcu'ya da yazdım, o da "bana gelen bi' davet yok, ben de izmir'i özledim. davet olursa hemen atlar, gelirim" minvalinde geri dönüş yaptı hemen. döndüm iletişim'e. tohumcu'yu davet etmek için ne yapabileceğimi sordum. önce benim bu davetimin bireysel mi, yoksa bir sahaf aracılığıyla mı yapıldığını sordular. dedim ki "bireysel bir istek bu ama illa ki bir kitabevi ya da sahaf üzerinden böyle bir davet yapmam gerekiyorsa, onu da yapabilirim". sonrasında, fuara katılmadıkları için yazarı da davet edemeyeceklerini yazdılar. "lan olm, bu ne o zaman?" diye itiraz ettim. 1 haftalık uğraşmanın sonucu "biz zaten fuarda yokuz ki" oldu. üzüleyim mi, sinirleneyim mi; anlamadım. ilk mesajımda neden bunu yazmadınız o zaman bana? madem kestirip atacaktınız, neden 1 hafta oyaladınız beni? bunların hepsini kendine de yazdım. toptan engelleyip kurtulmayı düşünüyorum. en azından reklamlarını falan da görmem sosyal medyada.

    izmir'de tüyap olmamasının yan etkileri bunlar işte. belediye bir yer göstererek "gelin, izmir kitap fuarsız kalmasın bu yıl" demiş. gelen yayınevleri de söyleşi ve imza günleri yaparak neredeyse 3 yıldır kitap fuarı yapılmayan şehirdeki insanları sevindirmeyi amaçlamış. buraya kadar hemfikiriz, di' mi? e neden o zaman ülkenin en büyük yayınevlerinden biri sadece cevap vermiş olmak için yalan söyler? bunu anlamıyorum. keşke şunu da yazsaydım: "madem fuara katılmıyorsunuz, neden bir sahaf ya da kitabevi yoluyla bir yazarı fuara davet etmek istediğimi soruyorsunuz?". tanımda yazdım ya, "cevap vermiş olmak için ne dersek diyelim, fark etmez. orada kelimeler, cümleler, merhabalar yazsın, yeter" diye düşünüyor olmalılar. diğer bir seçenek de izmir'i zerre önemsemedikleri. sanki bu seçenek en azından iletişim departmanlarının aklında hep var.

    berbat çevirilere sahip altın kitaplar kadar olmanızı isterdim.
    #281274 lake of the hell | 2 yıl önce
    0yayınevi