-
Çekicilik, biçim, görünüş, durum, konuşma ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen, zarafetli.
Örnek kullanım: Camilerimizdeki o zarif çizgilerin şiirini bir daha duyacak. (O. S. Orhon) hepsini göster
-
Beğenilir ve nükteli (dil, konuşma vb.).
Örnek kullanım: Zarif bir söz. hepsini göster
-
Güzel, hoş, albenili.
Örnek kullanım: Teşekküre geldim zarif hediyenize / Gücenmeyin biraz fazla güldümse size (E. B. Koryürek) hepsini göster
-
Hoşa gider bir biçimde konuşan ve davranan.
Örnek kullanım: Zarif ve hassas şair gittikçe artan bu iltifatlar karşısında saadetinden ağlıyordu. (A. H. Çelebi) hepsini göster