formatsız takılmak isteyenlerin uğrak mekani.
o ilk zamanlarda 1. nesilden kaydolmustum. bayagi guzel vakit gecirmistim. site gorunumu sadeydi.
simdi bakiyorum cok kalabalik ve goz yoruyor. renk secimi bile bok gibi.
gerci serkan'in umurunda degildir.
artık kullanıcılar yalan hikaye olayını o kadar geliştirdi ki ayrıntı falan veriyolar tarih sallıyorlar. gerçekten inci sözlükte hangi hikaye gerçekten yaşanmış hangi hikaye kolpa kesinlikle ayırt edemiyorum. eskiden belli olurdu bazı hikayeler buram buram yalan kokardı.
kimleri trollemediler ki... ramazan programı yapan hocayı mı, rüya tabiri yapan adamı mı, canlı yayında futbol konuşan adamları mı, haber kanallarındaki sunucuları mı... herkes bir şekilde bu inciciler'in tezgahına uğradı...
unutamadığım iki olay var. birincisi fox'da ezgi gözeger'i trolleyeceklerdi ki, kadıncağız son satırı okumadan uyandı.*
hayat bir okyanus gibi karmaşık, denizler paradoks gibi yaşam dediğin böyle işte; altını şer, incisi ker''
ikincisi ve benim en çok güldüğüm; yılını tam hatırlamıyorum ama yine bir tarihin arka odası gecesi ve murat bardakçı'ya bir mail geliyor.
''evet bir mail gelmiş, arkadaş soruyor: hocam, topkapı sarayı'nda saklanan, incilerle süslenmiş özel bir sözlük olduğu söyleniyor. adı inci sözlük olarak geçiyormuş. bu bilgi doğru mudur?
(murat bardakçı olayın farkında bile değil) ben böyle bir şeyi hiç duymadım. incili sözlük falan hiç duymadım yani.'' *