-
Hoşa giden veya çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu, haz.
Örnek kullanım: İçtik bu nadir içkiyi yıllarca kanmadık / Bir böyle zevke tek bir ömür yetmiyor yazık (Y. K. Beyatlı) hepsini göster
-
Güzeli çirkinden ayırt etme yetisi, beğeni.
hepsini göster
-
Tat, lezzet.
Örnek kullanım: Batı edebiyatında şarap içmekten, onun zevkinden hiç bahsedilmez. (B. Felek) hepsini göster
-
Eğlence.
hepsini göster