son edit: mekan cafe del mundo olarak belirlendi. 13:00 civarı bizzat orada beklemeye başlayacağım. şehir dışından gelenler ile birlikte 15:00-16:00 civarı tam kadro toplanacaktır diye ümit ediyorum.
ön edit: ısınma problemi yaşanmayacak ve açık alanda -sağlığa zararlı- tütün mamülü tüketilebilecek bir mekan arama çalışmalarımız hala sürüyor ancak başlangıç saatini öğle vakitleri (14:00-15:00) olarak düşünmekteyiz. en kısa zamanda mekan bilgisi paylaşılacaktır. aramızda bulunmak isteyen sevgili sözlükçüler mesaj ile bana ulaşarak katılım durumunu iletebilirler.
plansız ve kimselere haber vermeden eskişehir'e geldiğim sırada psişik güçleriyle burada olduğumu hissedip "21 ocak'ta eskişehir'de misin" diye mesaj yollayarak beni şaşkınlıklara sürükleyen bugun de guzel gecsin ile buluşup laflamayı düşündüğümüz mini zirve tarihi. eskişehir'in kontrolsüz ayazında sohbetiyle içimizi ısıtmaya gönüllü herkesi bekleriz. mekan ve saat henüz kesinleştirilmedi, katılım ve uygunluğa göre konuşup kararlaştıralım.
şehir dışından gelmeyi düşünenlere tavsiye: eskişehir soğukluk açısından kutuplarla daimi bir yarış halinde olan kupkuru güzide şehrimizdir. atkı, bere, eldiven, iki kat çorap, hatta kar kıyafeti, kar maskesi, termal içlik gibi ısınma gereçlerini giyerek gelmeniz burada abes karşılanmaz. şaka değil, cidden çok soğuk.
Meta sözlük zamanlarından beri beklediğim eskişehir zirvesi gerçekleşiyor ama benim eskişehir'de olmadığım zamanda. Bir bira da benim yerime için, Daha sonra sizden alacağım olsun.
eskişehir'de ne zaman burada yazan güzel dostları görme fırsatı ortaya çıkarsa büyük sorunlar yaşamadığım sürece bu zirveye katılmayı çok isterim. umarım sağlık problemi ortaya çıkmaz ve çok istediğim zirveye katılabilirim.
sabah 11:30'da eskişehir'de olacağız. @keltox kahvaltı için güzel bir yer önerdi acıktım isminde bir yer. erkenden kendini yollara atmak isteyen olursa gelsin birlikte kahvaltı yapalım.
edit: izmir zirvesi "onlarca izmir zirvesi" olarak isim yapmış. biz de "bizce eskişehir zirvesi" şekilde bir isim koysak güzel olur sanki :)
son güncelleme! hafta sonu olması sebebiyle mekanlara rezervasyon kabul edilmiyor ancak bana tek yardımcı olan yer cafe del mundo ya da diğer bilinen adıyla "varuna gezgin" oldu. erkenden gidip bir masayı işgal edip sizleri orada bekleyeceğim. adres teras katında ısıtıcıların altında ve sigara içilebilen bölümde oturabileceğiz. öğlen 13:00 civarı biramı yudumlamaya başlayacağım. 15:00-16:00 civarı da diğer şehirlerden gelen dostlarımız ancak aramızda olabilecekler sanırım. mekan, tren garına çok yakın olduğundan trenle gelenleri bizzat karşılayabilirim. birciftgoz ne yazık ki gelemeyeceğini belirtmiş. toplamda 7 kişiyiz.
bunun dışında aklınıza takılan bir konu olursa bana ulaşmaktan çekinmeyin lütfen. hepinizi heyecanla bekliyorum.
aylardır kimselerle konuşmamış olduğumdan sanırım, başlangıcından son saniyesine kadar çenemin iki dakika durmadığı, gevezeliğimin sonunu getiremediğim ve herkesin kafasını şişirdiğim zirveydi.
sabah erkenden uyanıp buluşma yerine doğru yürüdüğüm sırada telefonumdan müzik dinlemekteyken kulağıma "büyük adamsın larden, ellerine sağlık" cümlesini fısıldadı keltox. oysa ki kendisiyle henüz buluşmamıştım ama kulağımda o davudi (hep bu kelimeyi cümle içerisinde kullanmak istemiştim) sesi duymuştum işte. sonradan müzik listesi yerine telefondaki bütün medyaların bulunduğu klasörü açıp dinlemeye başladığımı ve bambaşka bir sebeple gönderilen bu ses kaydının da araya sıkıştığını fark ettim. ilginç bir tesadüftü zira üç-beş saniye sonra elinde beyaz hışırtılı poşetle beni bekleyen saçsız adamı karşımda gördüm. "şimdi sesini duydum" dedim, "şaşırmıyorum" diye yanıt verdi. elindeki poşete baktım da baktım... meğer taaa bursalardan kendi deyimiyle "çikolata kaplı kestane şekeri" getirmiş, tatlı yer tatlı dedikodu ederiz diye, ne güzel etmiş.
ardından the ancient one ve sevdiceği katıldı aramıza. ben konuştum, onlar dinledi, ben anlattım yedikleri kahvaltı boğazlarına durdu. keşke alıştıra alıştıra anlatsaydım, sonradan çok üzüldüm... yaaaa bir de bize minik sevimli baykuşçuklu mıknatıslar almış bunlar, yine tesadüf, ensemdeki o baykuş dövmesini görmüş olmalarına ve baykuşlara bu kadar takıntılı olduğumu bilmelerine de imkan yok. tesadüf... sevgi böcekleri işte, insanın ısırası geliyor...
bir tarot kartı çekeyim dedim tam keltox ile laflarken. tesadüf işte the fool kartı geldi. güldüm ama fotoğrafını da çekmeyi ihmal etmedim. bunlar hep tesadüf...
ben tam gaz konuşmaya devam ederken okuryazamaz katıldı aramıza. bu kadar kısa sürede bu kadar hızla toparlandığını görmek beni nasıl mutlu etti anlatamam. tam balkonda sigara içip en şahane fikirlerimizle ülkeyi kurtarıyorduk ki bugun de guzel gecsin belirdi arkamızda. yareppim nasıl tatlı dilli, nasıl sevimli bir şey. bir de hepimize birer çiçek soğanı getirmiş, sümbüller, nergisler. çiçek gibi kendisi de... bu arada ben hala konuşuyorum, susmuyorum da susmuyorum, çenem yoruldu hala devam ediyorum, arada duraksayıp "eeee daha daha?" diye soruyorum sonra yine konuşmaya başlıyorum. yahu misafir gelmiş insanlar bir sürü farklı yerden hep ben konuşuyorum, kendimi kötü hissettim ve tam sustum ki birciftgoz geldi. hem de gelmeyeceğim dediği halde geldi. ne de güzel etti. sonrasında laedri ve balkabağı lokumu ziyafetiyle tam kadro sigara içilen balkonu işgal ettik. gelemeyenleri yad ettik, onlar adına da birer kadeh kaldırdık.
sonrasını pek çabuk geçti. sıcak şaraplar, biralar, tarotlar, kulzos dergiler havada uçuşurken kendi kendime evrenden bir işaret istedim. etrafımdaki güzel insanlarla güzel şeyler konuşurken güzel bir haber almayı diledim. ve yine tesadüf ya, o güzel haber telefonuma mail olarak geldi dünyanın öbür ucundan...
her birini zaten hep tanıyor olduğumu, bazılarının yüzünü ilk defa görmüş olsam bile ailemin rahatlığını bana hissettirdiklerini fark ettim sonra. en kısa zamanda yeniden buluşma sözüyle vedalaştık. bir sürü fotoğrafın ardından en güzeli olarak da sunu buldum.
katılan herkese çok çok teşekkürler. süper insanlar, süper enerjiler ve yine kulağımda keltox'un sesi, "ellerine sağlık larden..." şu sözlük olmasa bu kadar güzel insanı bir arada nasıl bulurdum ben?
güzeldi, çok güzeldi, bir sonrakine daha az konuşacağım, söz...
daha önceden yazdıklarıyla, düşüncelerime zenginlik katan ama hiç karşılaşmadığım, karşılaştığımda ise dostluk duygularını derinden hissettiğim, uyumlu, samimi insanları gerçek anlamda tanımamı sağlayan, gittiğim için çok ama çok mutlu olduğum, daha uzun süre kalamadığım için ise üzüldüğüm güzel buluşma.
zirveden bir gece önce sayın kesret'in de katılacağını sanıyordum ama mümkün olamamış/olmamış. olsaydı kendi kendime söz vermiştim hanımefendilerin dedikodu ortamını bozmamak için az konuşacağıma dair. ama yine dayanamayıp çok konuştum sanırım. :) şimdi ifşalara sıra geldi. :)
birciftgoz: bu adam öyle acaip bir adam ki, en sıkıntılı anında bile karşısındaki insana ümit verecek kadar düşünceli. (hacı hocaların bulunduğu ortam hariç :) ) bu adamla aklınıza gelen her ortama rahatlıkla ve sonuna kadar güvenerek girebilirsiniz. yürüdüğü yolun aslında başkalarına nazaran ne kadar da başarılı olduğunu her zaman hatırlasa çok daha güvenle yürümeye devam edecek. yaşadığı her gün bakış açısına eklediği yeniliklerle, bir gün önünüze ödüllü bir filmin fikir babası ve uygulayıcısı olarak çıktığında şaşırmayın.
bugun de guzel gecsin: kendi ayakları üzerinde duran, içinde yaşadıkları zorlukları etrafa saçtığı neşesi, gülümsemesi ile alt eden, karşısındaki insana şen kahkahası ile olumlu hava aşılayan, neşesi, hoşsohbeti, özgüveni ile gelecek günlerde çok daha mutlu olacağına inandığım içten, samimi kadın gibi kadın. :)
keltox: bu adam var ya, bu adam, bildiğin kel yaa. :) kendisiyle barışık, (ben ve the fool çok fazla konuşma fırsatı bırakmasak da, ikimizden fırsat bulabildiğinde katılabildiği kadarıyla) samimi ve neşeli sohbetiyle, sık sık görüşme imkanım olsa diye düşündüğüm, çok fazla konuşmayan ama konuştuğunda ağzından boş cümle çıkmayan güzel insan. haa bu arada getirdiği kestane şekerlerinin görüntüsü bile (bazıları kıskansa da :) ) bir çok insan için ağız sulandırıcı ve sohbeti tatlılaştıran bir etken olduğunu da belirtmeliyim. :)
laedri: ben zirvede daha uzun süre kalamadığım için, çok uzun süreli sohbet imkanı bulamadığım, ama ilk sohbetimizle birlikte nasıl bir bilgi birikimine sahip olduğunun (daha önce yazdıklarından anladığım) farkına bir kez daha vardığım, her ne kadar bir arada bulunduğumuz sürede (ilk karşılaşmada yaşanan mesafeli duruş) aramızdaki ilk havayı ortadan kaldırma fırsatı bulamasak da, bazen içten, bazen ise ironiyi vurgulayan gülüşünü görmenin sohbete renk kattığını düşündüğüm ve daha uzun süre sohbet imkanı bulup bilgi dağarcığından biraz daha faydalanamadığım için üzüldüğüm güzel insan.
the ancient one: daha önce sözlükte hiç iletişimim olmamış ama karşılaştığımda sanki bir kaç yıldır birlikte çalıştığım bir insan gibi sohbete başladığım, zarif eşiyle çok güzel bir uyumu yakalamış, bundan sonraki yaşamlarında uyumlu hayatlarının neşeyle, mutlulukla devam etmesini dilediğim, neşeli olumlu insan. az biraz kilosu var ama o kadar kusur kadı oğlunda da olur. :)
the fool: kendi içinde yer alan ve aslında hiç fark etmediği karşı koyma gücününün her geçen gün nasıl su yüzüne çıkarak, yaşamını daha mutlu kıldığının farkına varmasını gönülden istediğim ve bu olumlu gücün diğer insanlara yansımasıyla nasıl onlara da güç verdiğini birebir farkına vardığım (umarım o da farkına varacak ileriki günlerde) neşeli, gördüğü, gezdiği her ülkeden bilgi dağarcığına harika artılar eklemiş ve karşısındaki insana bunları aktardıkça mutlu olan ve karşısındakini de mutlu eden, sohbetine doyulmaz samimi, içi dışı bir güzel insan.
benim için unutulmaz bir pazar günü oldu. yazdıklarıyla daha önce hayatımda ara ara küçücük gibi görünen ama birleştiğinde olumlu yönde büyük değişiklikler olmasını, hayata bakış açıma ekledikleri güzel düşünceler ile hep andığım yüze yüze gelmekle (umarım gülümsememle memnuniyetimi yansıtabilmişmdir) çok mutlu olduğum güzel insanlar. iyi ki varsınız, hep mutlu olun.
sabah 11.30'da keltox ve the fool ile kahvaltı masasında hayatımda karşılaştığım en acayip hikayelerden birisini dinleyerek basladığımız ve aksam 22.00'de keltox'un nefis parçalarla bezeli müzik listesi eşliğinde yola koyulup günü sonlandırdığımız zirve.
yaklaşık iki aylık yoğun çalışma temposu üzerine böylesine keyifli bir yorgunluk yenilenmek ve deşarj olmak için en isabetli karardı.
geleneği bozmayıp ben de sıradan yazayım isim isim;
keltox : adam kral! the fool tarot falı bakarken şeytan kartının tam önünde açılması ve bir süre "hey gidi günler hey" dercesine karta bakması günün en eğlenceli karesi olabilir benim için.
the fool : günün ilk yarısı hikayesini bize anlatmakla, ikinci yarısı ise Tarot falı bakmakla gecti resmen. bir süredir kendisine gelen iş teklifine neden sıcak bakmadığını anlamaya çalışırken bu günden sonra doğa içerisinde kafasını dinlemesi konusunda desteğimiz tam. aldığımız ufak baykuş desenli magnetlerin onun baykuş sevgisi ile tesadüfen örtüştüğünü öğrenmek ise ayrıca mutlu etti.
okuryazamaz : daha önce sözlük içinde ikili olarak hiç sohbet etmemiş olsak da, sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi hissettigim harika insan... kendisiyle çok daha uzun sohbetler etmeyi diliyorum ilerleyen zamanlarda.
bu gün de güzel geçsin : enerji ve eğlence dolu her zamanki gibi. hediyesi olan çiçek soğanları için ayrıca teşekkür ederiz.
birciftgoz : türk kahvesini çok sevdiğini söylemesine rağmen, vakit olmadığından karşılıklı kahve içemedik. kendisine bir kahve ve fal sözüm olsun.
laedri : dört saatlik yoldan gelip bize katılması mutlu etti. uzun uzun sohbetler edilip kendisinden bir çok şey öğrenilebilecek çok değerli bir insan.
(unuttuğum kimse yok galiba)
sanırım bu gün, vakit geçirdiğimiz mekanda bizim kadar Gülen, kahkaha atan başka bir masa daha yoktu.
gittik ve döndük. ne zirveydi arkadaş, bir yandan tarot öte yandan kahve falı bakıldı, bir ara yan masalardan insanlar gelip sıraya girecek zannettim. yoklama yapan öğretmenler gibi tek tek kişi okumak adetim yok. herkes çok güzel. ilk kez karşılaştığım insanlar çok sıcak. kimseyi tanımıyorum gitmeyeyim diye düşünenler hiç çekinmesin.