Türk toplumuna ayna tutmuş usta oyuncu. gençlik yıllarında komedi alanındaki filmleri, orta yaş ve sonrasında toplumun problemlerini yansıtan, farkındalık yaratan filmlere bırakmış durumda. çocukluğumdan beri tüm filmlerini sayısız kere izledim, hala denk geldiğimde izlerim. Hatta bazen geç yapılan pazar kahvaltılarımda eşlik eder. eğlenceli filmlerinden ziyade dram ağırlıklı olan filmlerinde bile tebessüm ettirebilen bir oyuncu.
çok severdim, hala çok severim. saygı ve sevgi ile...
"doğal komik" sıfatını hak eden nadir oyunculardan biridir. Değişik bir yüzü, enerjisi, sempatisi vardır. bunun üzerine oyunculuk yeteneği ve sanatsal tavrı da eklenince sinemamızın en değerli yüzlerinden biri olmuştur. Şimdi mesela düşünsenize hababam sınıfı'nda al pacino, inek şaban'ı oynuyor. Elbette iyi oyanayabilir ama kemal sunal'ın tipiyle rol bütünleşince iyi oynamanın ötesinde bir durum ortaya çıkıyor. işte bu nedenledir ki yıllardır hiç kimse inek şaban'ı oynayamaz. seyirci o kadar alıştı ki kemal sunal'ın o yüzüne ve tiplemesine siz ne yaparsanız yapın algıyı kıramıyorsunuz. ister istemez kıyaslıyorlar. ve bu kıyastan da elbette kemal sunal galip çıkıyor.
aradan yıllar geçtikten sonra üniversiteye girip "TV ve Sinemada Kemal Sunal Güldürüsü" isimli yüksek lisans tezini yazmasıyla bile takdir görmesi gereken ünlü aktör. vefa lisesi'ni 11 yılda bitirmiştir. ayrıca uğur dündar ve müjdat gezenle birlikte vefa lisesindeki sırada oturarak sohbet ettikleri www.youtube.com/... linkteki videodaki ortam çok samimi.
ne yazık ki sadece inek şabanla hatırlanır. (halbuki baya da ciddi adamdır.)
halk sadece inek şaban rolünü sevse de o eşşolueşek repliğinden sıkılmıştır. tamam bu da güzeldir, ama kemal sunal eşşolueşek'ten çok daha fazlasıdır, zaten kemal sunal'ın özü de bu değildir. herhalde bunla da hatırlanmak istemez.
daha açık söyleyeyim, kemal sunal en kötü filmleri yüzünden sevilir. bu eşşolueşek güldürür insanları işte (he ya daha fazlasına ne gerek var?)
bu rolden bilinçli bir şekilde sıyrıldığı filmlerini ise hemen hemen kimse bilmez.
Bizim dönemimizde filmlerini izlemenin ciddi bir kesim tarafından cehalet ile eş değer tutulduğu; yüz yüze tanışamadığım, karşısında oturup sohbet edemediğim, gülüşüne bakamadığım;
Ve, 3 temmuz 2000'den beri her gün daha çok kıymetini bilerek, kah gülerek, kah ağlayarak; ama günün sonunda her geçen gün daha çok özlediğim..
Oynadığı filmler gerçekten çok güzel ve komikti. İlk çekilen hababam sınıfı bence türk sinema tarihinin en komik filmidir. Kendisinin de yaşarken çok iyi bir insan olduğunu düşünüyorum denk geldiğim kesitler kadarıyla fakat şunu söylemeden edemem; oyunculuğunu beğenmiyorum. Evet, mizacının çok komik olduğuna katılıyorum. hiçbir şey yapmasa ve sadece gülse karşısındaki insanı güldürebilir, buna da katılıyorum fakat şahsi fikrim bu yönde.
3 yaşındaydım öldüğünde. Nedense o günü hatırlıyorum. Gece yatıyordum böyle annem yatağımın başında. Show tv'deydi galiba kemal sunal ölmüş diye haberini yapınca gözyaşlarına boğulmuştum.
Sebebini düşününce bulamıyorum. Çocuktum baya küçüktüm. Kemal sunal hastası da değildim, filmlerindeki mesajları anlayacak bir entelektüel algı mekanizmam da henüz oluşmamıştı. Ama ağlamıştım hüngür hüngür.
Neyse huzur içinde uyusun, hep öyle gülsün.. Çomar kesim de fimlerini izlerken salak salak izlemesin, mesajları anlamaya çalışsın.
halit akçatepe'nin, hakkında "ertem abi rolleri dağıttı. sen bunu yap, sen bunu... sıra kemal'e geldi, roller bitti. 'sen de gül' dedi. kemal güldü, türkiye güldü." dediği güzel insan, büyük oyuncu. onu anlatmak için başka bir söze gerek yok sanırım.
1977 yılında kapıcılar kralı filmiyle ilk ve son kez altın portakal ödülünü kazanan, susarak bile insanları güldürmeyi başaran büyük usta, büyük insan.