''çok şükür, otel dışındaki halkımız bu yangından zarar görmemiştir. halktan kimsenin burnu kanamamıştır ve ölenler de çıkan yangından boğularak ölmüşlerdir. olayı bu kadar büyütmek yanlış, bir futbol maçında da bu kadar insan ölebilirdi.''
Seküler, kolej mezunu, elit tansu çiller devrinde gerçekleşmiştir. Koalisyon ortağı da güya sol parti başkanı erdal İnönü idi. 6-7 Eylül olayları gibi bunu da devlet azmettirmiş ve göz yummuştur. Yavuz sultan selim'den beri devam eden alevi katletme iğrençliğinin "laik" cumhuriyet devrindeki devamıdır.
Erdal İnönü, Tansu Çiller’in başbakanlığındaki hükümette dönemin başbakan yardımcısı, SHP'nin Genel Başkanıydı. Madımak Oteli'ndeki Aziz Nesin'le telefonla görüşerek "en kısa zamanda takviye güç gönderileceğini, kimsenin kılına dahi zarar gelmeden kurtarılacağını" söylemişti. Süreç içinde devletin asker/polis takviye geleceği söylenmesine rağmen, bu olmamış, İnönü ve partisi katliamdaki suç ortaklığının hesabını vermemiştir. Daha sonrası eleştirilere "Ne yapayım, yetkim yoktu" diye cevap vermiştir. Ankara’da yapılan dev cenaze töreninde Başbakan yardımcısı, SHP başkanı Erdal İnönü cenazeden kovuldu! Bu olaylara tanık olan 10. koalisyon hükümetindeki SHP (DYP/SHP; 25.6.1993-5.10.1995) iktidar süresince, yaşanmışlıklara; açık bir tahrik ve katliam olmasına rağmen hükümetten çekilmeyi düşünmemiş, bu güne kadar da parti yönetiminde yer alanlar özeleştiride bulunmamıştır. Bir devlet girişimi olan Sivas Katliamı değerlendirilirken bu noktanın da gözden kaçırılmaması gerekmektedir.
"Kızın var mı senin? Yahut bir baban, kardeşin. Ya da çok yakın bir arkadaşın var mı? Hiç biri yok değil mi? Varsa eğer, hepsi suçlu bu yangında.
Sen elinde ateş, otele giderken, oteldekilerin de bir kızı olduğunu düşündün mü? Metin Altıok’u yakmaya çalışırken Zeynep adında bir kızı olduğunu biliyor muydun? Öyle ki Altıok’un hayattaki tek telaşı kızını büyütmekti. En güzel şiirlerini ona yazacaktı. Sen bir babadan ne istedin?
Karikatürist Asaf Koçak, oteli yakmaya çalışırlarken, insanlar korkmasın diye mızıka çalıyordu. Bir insan nasıl bu kadar cesur olabilirdi bunu hiç düşündün mü? Ateş tutan mı daha cesurdu mızıka tutan mı?
Sen hiç ömründe bir enstrüman çaldın mı? Eline kağıt kalem alıp da aslında hiç sevmediğin karına tek güzel bir söz yazdın mı?
Dışarıda tekbir çekip oteli yakmak için girenler aynı zamanda oteli yağmalarken, pencereden fırlatılan hangi ölüm kokulu eşyayı aldın da götürdün evine. Hangi acıdan su içtin?
Niye bağırdın ki sen “ gaz olsa daha iyi yanar” diye?
Behçet Aysan doktordu. Şairdi. En çok da o koşturmuştur otelin içinde; Belki bir kişi dahi olsa kurtulur diye. Öldürmeseydin eğer, veremden ölen karını belki de o kurtaracaktı.
Nesimi’yi yakmadan önce kim olduğunu biliyor muydun? Ona olan kinin niyeydi? Oğlu Mazlum Çimen’i balet yapmak istemesi miydi? Fakir olduğu için gençliğini Almanya’da işçi olarak geçirdiği için miydi? En çok da o öldü biliyor musun? Çünkü nefes darlığı vardı.
Allah için yaptın bunları değil mi? Sana bir şey söyleyeyim; Allah en çok da Hasret Gültekin’in bağlama çalmasını seviyordu. Ama sen onu öldürdün. Üstelik karısı hamileydi. Oğlunu bile göremedi.
Sen vicdanını yıllar önce bir meteor yangınında yitirmiş katil! Sen ömründe hiç kimseyi gerçek anlamda sevmemiş cani! Sen, esas sen cehennem ateşinde yanacaksın.
Şimdi derin bir nefes al. Burnuna yanık et kokusu geldi mi?
bugÜn cihangir- kadıköy solcusunun "islamcı ama..."yla romantikleştirdiği utanmasalar türkiye'nin satre'si ilan edecekleri ismet özel, "sivas'ın üzerinde sırp teyyareleri mi uçsaydı" diye yazı yazmış. katliamdan 5 gün sonra. “Ya Müslüman Türkiye veya hiç!” diye sloganlarla.
aziz nesin "canımıza kastediyorlarsa orduyu göreve çağırıyoruz" diye açıklama yapmıştı. dünyanın her yerinde, bir şehrin meydanında 40 kişi diri diri yakılıyorsa, polis görevini yapamıyorsa, ordu müdahale eder. sivas'ta etmemiştir. vali 'hatası' deniyor şimdi. özel, sivas için, "müdahale etse sırp ordusu olurdu" yazıyor. iyi ki devlet öylece seyretmiş yani.
düzgün ambalajlanan insanların "yok artık" denilecek boyutlarda insaf filtrelerinden geçebilmesi hayret verici: sivas katliamı/#186028
araştırdığım zaman; aziz nesin'in müslüman olmadığını açıklaması sebebiyle yapıldığını öğrendiğim insanlık faciası, kahpelikler bütünü. "yok o beyin yoksunu güruh sivas dışından geldi, sivas pir sultan abdal şehridir. sivas hoşgörü memleketidir." şeklinde savunmalara girmek istemiyorum. zira 35 insan katledildi, öldürüldü. hemde yakılarak. bildiğin yakılarak. sonrasında yakalanan kahpe evlatları biraz hapis yattı. sonra 2009 yılıydı sanırım dava zamanaşımına uğradı dönemin başbakanı recep tayyip erdoğan olayı "hayırlı olsun" diye kutladı.
canımı esas sıkan noktalardan biriside; youtube'ta kanalı olan, kendisini ateist olarak tanımlayan bir kişi, aziz nesin'in kitleyi ateist olduğu için tahrik ettiği ve bu sebeple insanların yakıldığını söyledi. ağacı bitiren içindeki kurttur.
Hangi kitlenin, hangi zihniyetin bu olaylara sebebiyet verdiğini hepimiz biliyoruz. Bunların sessiz duranı da, etliye sütlüye karışmayanı da, namazında niyazında denilenlerinin de bu tarz eylemler yapmaya potansiyeli olduğunu farketmek elzemdir.
Türkiye'nin aydınlığına, düşünen insanlarına savaş açan yobazlara inat bu ülkeyi kaptırmayacağız diye umuyorum. Unutmadık, unutturmayacağız.
2 Temmuz 1993 Sivas ... 35 cana kıydılar. 35 aydın insana... Şiir seven insanlara kıydılar. Dönemin başbakanı açıklama yaptı ; - Otel dışındaki vatandaşlarımızdan zarar gören olmadı. Olmadı ya ... 10000 kişinin toplandığı söyleniyor. İnsanlar cayır cayır yanarken, sevinç çığlıkları atıyorlar mutluluktan... Allahın adıyla yapıyorlar hemde bunu.Tam bu esnada aklıma kutsal kitaplarda yazan kıyamet hikayeleri geliyor. İnsanlar o kadar sapıtmış ve dinden çıkmıştı ki... diye başlayan hikayelerin sonunda allahın gökten ateşli taşlar yağdırmasıyla, felaketler oluşturmasıyla bitiyor. Sivas için 26 yıl geçti. Kimseler ceza almadı. Orada olaya karışan o insanları yakan insanlardan hiç biri vicdan azabından ölmedi. Malesef gökten taşlar yağmadı, kıyametler oluşup 10000 kişi yok olmadı. Metin Altıok, elindeki süpürgeyle o kadar insanı bir sihir hareketiyle yok edemedi. 35 can kurtarılamadı. Bu ülkede insanlar canlı canlı, gözler göre göre, tüm Türkiye bile bile yakıldı ve kimse durdurmadı.
bu katliamın ismi madımak olayı falan değildir, sivas madımak otel katliamıdır. hrant, tahir, uğur mumcu ve niceleri de ölmedi, öldürüldü. ülkemizin en aydınlık 34 insanı, hepsinin ismini yaşam yaşam bildiğim aydınları öldürüldü 2 temmuz 93'de madımak'da. ben halkım, o güzel insanlar hala odun odun ciğerimde yanıyor benim. ben karalar içindeki bir halkın çocuğuyum, aşağılık, iki yüzlü bir siyasetçi değilim ki bu güzel insanlarımızı sadece tek bir günde anıyım. bilin ki o 34 insan da her gün özlenmeye değecek insanlardı.
güneşin ak yüzüne bir duman çöktü bir türkü çığlıkla ateşe düştü kuytu bir köşede bir çiçek küstü döktü yaprağını boynunu büktü
şu sivas'ın elinde sazım çalınmaz güllerim yandı yüreğim dayanmaz kararmış yüreğin hiç ışığı olmaz bilmez misin ki türküler yanmaz günü gelir sanma hesap sorulmaz dayanır kapına pir sultan ölmez şu sivas'ın elinde sazım çalınmaz güllerim yandı yüreğim dayanmaz
1993 sivas-madımak katliamı sanıklarının avukatları ve bir dönem yaptıkları:
av. celal mümtaz akıncı, akp oylarıyla anayasa mah. üyesi av. hayati yazıcı, akp hükümetinde bakan oldu. av. ali bulut, akp maraş milletvekili, anayasa kom. üyesi av. haydar kemal kurt, akp isparta milletvekili av. zeyid aslan, akp tokat milletvekili, başbakan erdoğan'ın eski avukatı. av. faik işık, başbakan erdoğan'ın ve süleyman mercümek'in avukatı. av. ibrahim hakkı aşkar, 22. dönem akp afyon milletvekili av. m. ali bulut, akp maraş milletvekili, anayasa kom. üyesi av. bülent tüfekçi, akp malatya il bşk. av. halil ürün, rp kayıp trilyon davası sanığı, akp 2008 yılı afyon bel. bşk. adayı av. mevlüt uysal, akp istanbul başakşehir bel. bşk. av. nevzat er, akp eminönü eski bel. bşk. av. suat altınsoy, akp konya il bşk. yrd. av. tayfun karali, istanbul büyükşehir bel. darülaceze md. av. ferruh aslan, ist. büyükşehir belediyesi basın yayın müdürü. av. ibrahim kök, akp elazığ milletvekili aday adayı. av. ali aşlık, akp izmir eski il bşk. 2011, ll. bölge milletvekili aday adayı. av. b. ali dönmez, n. erbakan'ın kayıp trilyon davasının avukatı. av. bedrettin iskender, akp ümraniye belediye bşk. adayı av. ahmet özer, 1998 yılı rp konya-meram bel. bşk. v. av. ekrem bedir, sakarya akp hendek bel. mec. üyesi. av. eyüb karagülle, istanbul saadet partisi eski ilçe bşk. av. faruk gökkuş, akp kâğıthane bel. bşk. aday adayı av. fuat sağıroğlu, sultanbeyli belediye başkanı yahya karakaya ve n. erbakan'ın “kayıp trilyon” davasının sanığı süleyman mercümek'in avukatı. av. hasan hüseyin palan, akp istanbul il disiplin kurulu üyesi av. hurşit bıyık, akp trabzon il bşk. yrd.