1. türkiye'deki en üst mertebedeki futbol liginin adı. 18 takım bulunur. henüz kendi resmi web sitesi ve resmi sosyal ağ hesaplarına sahip olmayan ligdir ayrıca.
    #66156 hasbelkader | 7 yıl önce
    0lig 
  2. her sene başında çeşitli sponsor isimleri alarak pazarlanan, türkiye'nin en "elit" futbol ligi. alt ligler kimin umrunda ki zaten? sıç bacaklarına, he mi? he değil işte.

    istanbul takımlarından biri ile 'm arasındaki oynanan ve biraz önce biten maç sonrası fena doldum. taşmam lazım. göztepe başlığına maç yorumu yazınca "ımı gıztıpı bışlığı sıdıcı fıtbıl tıkımıylı ılıkılı dığıl, tımım mı?" oluyor. buraya en genel haliyle ve en ağır otosansür içeren haliyle içimde akanları yazmalıyım.

    - bu ligin şampiyonunu istanbul takımları ve trabzonspor belirler. hiçbirinin her sezon kadro olarak kaliteli olmasına ya da sahada iyi futbol oynamasına gerek yoktur. lobicilik ve gerekli hakem atamalarının yapılmasına önayak olmaları yeter.

    - o hafta karşılaşacağı rakip takıma karşı medya tarafından "mutlak favori" gösterilmiş hiçbir istanbul takımı sahadan istediği farklı skoru almadan ayrılmaz. bu fark, sahada oynanan futbolla alakalı da değildir. rakip takım illa ki aciz duruma düşürülmeli, illa ki tetikçi hakemler görevlerini yapmalı ve illa ki rakip takımın stadyumda bulunmalarına izin verilen bir avuç taraftarının anaları toplu halde bellenmelidir (ligin ilk yarısındaki maçta açılan "hepiniz orospu çocuğusunuz" pankartı ile ilgili açıklamamı yapmıştım ben. bu argümanla gelmeyin bana, sıçarım kalbinize).

    - ana akım medya istanbul takımlarına ve trabzonspor'a yapılan hiçbir haksızlığı karşılıksız bırakmaz, maç içinde yanlış kullanılan taçlar bile spor gazetelerinde sayfalarca ve günlerce eleştirilir. aynı durumun daha beterlerini yaşayan anadolu takımlarını -kusura bakmayın ama- kimse siklemez.

    - istanbul takımları ve trabzonspor kendilerinin maçlarına atanan hakemleri rahatlıkla etkilerler çünkü onlar sözüm ona "büyük" takımlardır. zaten 3-0 yenik ve maçı kazanmak için hiçbir çabası olmayan rakip anadolu takımlarına karşı hakemlerin daha da ezici olmaları adına her şeyi yaparlar, doymazlar. "biz zaten küçük takımların maçlarını izlemiyoruz ki, kim onlar?" diyen dallama taraftarları da vardır (burada da var bunlardan).

    yok, yazınca belki rahatlarım dedim. o da olmuyor. dünya'da canlı yayınlanan en boktan liglerden biridir bu lig. o kadar allanıp pullanır ve adeta hediye paketinde kurdelalı olarak pazarlanır ki, kendi kendilerine "büyük" takım diyen takımcıklar dev aynalarına bakarak göbeklerini kaşımaktan kendilerini alamazlar.

    kahrolsun sizin pazarlamacı mantıklı endüstriyel futbolunuz,

    Edit: "ımı gıztıpı bışlığı sıdıcı fıtbıl tıkımıylı ılıkılı dığıl, tımım mı?" kısmı için peşinen özür dilerim.
    #86269 lake of the hell | 7 yıl önce (  7 yıl önce)
    0lig 
  3. sanıyorum 2018 - 2019 sezonu hem fenerbahçe'nin en kötü sezonu olmasıyla, hem de ne olacağının, zirve hariç, hiç belirgin olmaması ile tarihe geçecek.

    normal şartlarda 40 puan üzerin ulaşan bir takım ligden düşmez. tam anımsamasam da 41 puanla düşen takım da olmuştu ama genelde baraj 37-38 civarında kalır. bu sene, ligin bitmesine 10-11 maç kala, lig dördüncüsü olan trabzonspor'un puanı bile 36'da. yani, ilk üç haricinde, düşmeyeceğini garantilemiş hiçbir takım yok.

    aslında böylesi daha keyifli. çünkü ilk üç dışında hemen herkes üç maç peş peşe üç puan kaybı ile kendini düşme hattında bulabileceği gibi, üç maç peş peşe üç puan toplayarak avrupa'ya gitme potasına girebilir.
    #131224 larden loughness | 6 yıl önce
    0lig 
  4. diğer alt liglerle birlikte 12 haziran'da seyircisiz olarak devam edecek olan lig.
    #179603 kerem | 5 yıl önce (  5 yıl önce)
    0lig 
  5. ünlü düşünür merve terim'in yorumlarını esirgememesi gereken bir organizasyon.
    #179606 becoolnotfool | 5 yıl önce
    0lig 
  6. (bkz:belalım)
    Dünyanın en güzel ve zorlu ligi başlıyor. :)
    #179610 migfer tokmakel | 5 yıl önce
    0lig 
  7. Trabzon'un veya başka bir takımın henüz şampiyonluğu hak etmediği bir sezon. Puanlar, sıralamalar birbirine bu kadar yakınken tescil edilmesi haksızlık olur. Kendimize yapılmasını istemediğimiz bir şeyin, başkasına da yapılmasını istemeyiz. Gerçi pardon; haksızlık, adalet, vb. Kendimi bir an başka ülkede yaşıyor sandım.

    yine de fatih Terim ve prensesinin yorumları alınmadan herhangi bir karara varılmaması gerekir.
    #179612 becoolnotfool | 5 yıl önce (  5 yıl önce)
    3lig 
  8. dünyada ismiyle en çok çelişen futbol ligi.
    0lig 
  9. her geçen gün dibe doğru yaklaşmakta olan, çöküşüne aslında ilgisi olmamasına rağmen salgını bahane gösterecek beceriksiz yöneticilere sahip, seyirci denilen ama hiç ilgisi olmayan sapık, gerçek anlamda ruhsal sorunlu taraftarların daha çok takip ettiği, cahil, yeteneksiz futbolcu ve teknik direktörlerin cirit attığı, mafya benzeri oluşumların da bulunduğu ekonomik tarafında, hak edenin değil, kişisel menfaatlerin ve kuralsızlığın işlediği çöplük.

    bu salgın sayesinde bu çöplükten sızan metan gazı artık üzeri kapatılamayacak hale geldi. salgının etkisi bence sadece bu. bu şekilde giderse, birileri sızan gazın tahliyesi için, ekstra bir tahliye imkanı sağlamazsa, herkes patlayacağını biliyor. yani çok uzun zamandan beri, bu lige bir şekilde bulaşık olanlar ilk defa içlerinden göte göt demeye başladılar.

    düzelir mi derseniz..
    aslında cevap basit..

    sizce bu ülke düzelir mi?
    #179623 omrumun sonbaharinda | 5 yıl önce
    0lig 
  10. Adam gibi top oynanan, adam gibi insanların izlediği ligleri takip etmeye başlayınca insanın ilgisini kaybettiği lig. Taraftarlık da bir yere kadar.
    #179724 bob s your uncle | 5 yıl önce
    0lig 
  11. Her geçen gün oynanmasının imkansız olduğu ve sağlık açısından problem iştigal edeceği belli olan fakat inatla, ısrarla oynatılmaya çalışılan organizasyon.

    Ünlü düşünür merve terim bu konuda ne düşünür bilmiyorum ama şahsi düşünceme göre, puanların / sıralamaların bu kadar yakın olduğu bir tabloda tescil edilmemesi fakat mevcut sıralama ile avrupa kupalarına gidilmesi gerekir. Bir yandan metrobüs şoförleri, çöpçüler, doktorlar çalışırken; bu adamlar da işlerini yapsınlar, oynasınlar diyorum ama bir yandan da bu ülkede hangi organizasyon layıkıyla ve teamüllere uygun yürütülmüş ki, bu organizasyon da düzgün politikalarla yönetilsin diyerek, insan sağlığı açısından endişe ediyorum. Açıkçası şu an kimin yerinde olmak istemezsin diye sorsalar, tff başkanı derdim sanırım. (gerçi sadece önüne konulan kağıdı okuyor ama olsun.)

    Ha tescil edilirse, ne ala, sevinmeyecek değilim. Ama yine de merve terim'e danışılması gerekir.
    #180975 becoolnotfool | 5 yıl önce
    0lig 
  12. Tüm tartışmaları, iddiaları, suçlamaları, tarafgir yorumları ardında bırakarak, 12 haziran'da tekrar başlayacak organizasyon. 2020 yılı, öngörülmesi mümkün olmayan olaylarla birlikte başladı ve yıl bazında yarısını tamamladı. Bıraktığı maddi, manevi hasarların tesiri zannımca uzunca bir süre daha devam edecek ve her zaman dediğim gibi dünyayı her konuda yeni bir şeyler söylemek zorunda bırakacak.

    Normalleşme sürecinin normalleştirilme çabası ile birlikte alınan kararlar neticesinde (doğru, yanlış bilemem ama nihayetinde bir şekilde bu kararlar yakın gelecekte alınacaktı.) birçok kimse, temel ihtiyaçlar kaygısı ile hayatına devam etmek durumunda artık. Düşük ücret gruplarına mensup işçilerin, emekçilerin, hizmet sektörü çalışanlarının iktisadi hayata devam zorunluluğu ne kadar elzem ve normal karşılanması gereken bir durum ise, profesyonel sporcular için de aynı duygu ve izlenimlerin geçerli olması gerektiğini savunmuşumdur hep. Dolayısıyla futbol düzleminde sezonun tekrar başlayacak olmasına şahsım adına sevindim. Seyircilere ve sporculara yönelik alınacak ekstra bir önlem olması gerektiğini düşünmemekle beraber şayet böyle bir ahlaki kaygı ve belirli sağlık kriterlerini karşılama zorunluluğu var ise, arabesk söylemle evine ekmek götürme amacı ile her gün toplu ulaşım araçlarını kullanan insanlara da aynı özverinin ve hassasiyetin gösterilmesinin gereklilik değil, zorunlu olduğunu da söylemek isterim.

    Buraya kadar elimden geldiğince fanatiklikten uzak kalarak, objektif yorumlarıma ek olarak, samimi hislerimi paylaştım. Federasyon'un, yeni takvim öncesinde fikstür ile ilgili aldığı kararlar, çürütülebilecek veya cevap verilebilecek nitelikte de olsa ne yazık ki bir takım paranoyakça düşüncelere yol açmakta. Ligin geri kalan kısmındaki şampiyonluk yarışının hangi takımlar arasında geçeceğini sanırım hepimiz biliyoruz. Bu takımların istisnasız hepsinin aynı zaman diliminde oynanması sağlanabilirdi. Hiçbir dedikoduya, tevatüre yol açmayacak şekilde bir takımın, yarıştaki diğer takımdan önce veya sonra oynamaması sanırım becerilmeyecek bir şey değildi.

    Her neyse; gerek önümüzdeki bu kısa takvimde, gerekse bundan sonra gerçekleşecek tüm toplumsal / sanatsal / sportif organizasyonlarda imamlardan, siyasilerden, lobilerden, mafyalardan izole olmuş yarışmalara tanıklık eder ve barış, güven, huzur duyguları içerisinde gönül rahatlığı ile sevinçlerimizi paylaşır, üzüntülerimizi dile getiririz ve aynaya gönül rahatlığı ile bakma imkanı buluruz.

    Demeden olmaz, bağışlayın : O sene, bu sene çocuklar. Dik oynayın, zafer yakındır !

    Not : Trabzonspor.

    Sevgiyle, selamla, hürmetle.

    #182632 becoolnotfool | 5 yıl önce (  5 yıl önce)
    0lig 
  13. Her yıl 18 takımın çekiştiği ve sonunda bir istanbul takımının şampiyon olduğu lig.

    galatasaray dün havlu attı, bakalım başakşehir bu sene sonuca ulaşabilecek mi?
    #184095 westminster | 5 yıl önce
    0lig 
  14. bu sene kimin şampiyon olacağı diğer senelere göre meçhul olan lig.

    fenerbahçe ve beşiktaş uefa ya da şl peşinde, galatatasaray şl peşinde, trabzon ile başakşehir "al abi sen şampiyon ol" modunda iki haftadır, onların altında da sivas var, onlar da bir şeyler yapmaya çalışıyor.
    #185851 kerem | 5 yıl önce (  5 yıl önce)
    0lig 
  15. bu sene için geçerli olacak şekilde küme düşmenin kaldırılacağı futbol ligi.

    düşen 3 takım (MKE Ankaragücü, Malatyaspor ve Kayserispor) düşmeyecek, alttan gelenler ile birlikte 21 takım ile oynanacak.

    uefa'nın üst düzey liglerde en fazla 20 takıma izin verdiğini biliyordum, belki yanlış biliyorumdur ama eğer doğruysa bunun getireceği sonuç ne olacak o da meçhul.
    #188428 kerem | 5 yıl önce (  5 yıl önce)
    0lig 
  16. basiretsiz, hırsız kulüp yöneticileri, avantacı gazeteci, menajer, futbolcu eskileri, yeteneksiz, tembel, profesyonellikle ilgisi olmayan, hak ettiğinden çok fazlasını alan futbolcular, bilinçsiz, beyinsiz, fanatik, sadece bildiği belli kişilerin ağzından çıkan lafa kilitlenip koyun gibi güdülebilen, düşünmekten aciz öküz seyirciler sayesinde yıllardır şişirilen, iyice patlamaya yaklaşmış bir balondur.

    bu rezalete doğru koşa koşa gidiş tam 24 sene önce başladı. 1996'da kurulan havuz sistemiyle kulüplerin yayın haklarından alacakları paralarla yatırım yapacakları ve bir anlamda pazarlanan asıl mal olan süper lig'i geliştirecekleri düşünülüyordu.

    ama unutulan bir şey vardı. bu ülke türkiye idi ve bu ülkede iyi niyetle yapılan hiç ama hiç bir şey iyi sonuca ulaşmazdı. ilk ihalede ortaya çıkan 40 milyon dolarlık kazanç bazılarının ağzını sulandırdı. boka üşüşen sinekler gibi üşüştüler bu kaynağın üstüne, ülkede ne kadar kalitesiz, çapsız ama siyasetle bir şekilde ilişkili güç sahibi varsa hemen atladı futbol piyasasına. eskiden de böyle tipler vardı futbol piyasasında ama 2000 sonrası resmen bazı belediyelerin insan avutmak için, kaynak dağıtmak için kullandığı bir araç haline geldi futbol piyasası, eskiden alt liglerde yapılan bu işler son yirmi senedir kasımpaşa, osmanlıspor, başakşehir ve sayılabilecek bir sürü örneği gibi süper lig'e kadar taşındı. artık siyaset süper lig'de takımların hangi teknik direktörle çalışacağını bile belirler hale gelmişti.

    ilk başlarda, gazeteciler, faal futbolcular, hakemler ve futbolcu eskilerinin içinde bu kaynağın farkına varan kişi azdı, ama zaman geçtikçe piyasanın içindeki herkes futbolun özünden uzaklaştığını ama çok fazla para kazandırdığının farkına varmaya başladı, ilk başlarda biraz gönülleri elvermeyen itiraz eden bir kaç kısık ses duyuldu ama o sesler de 2004 yılında ihaleyle bahis hakkının satılmasıyla o seslerde kayboldu.

    kısacası özellikle 2003-2004 yılından beri ülkedeki futbol piyasasının içinde olan ayrımsız herkesin kazandığı para aslında şişirilmiş bir piyasadan elde edilen, belkide reel değerinin üç-beş katı fazla bir paraydı.

    işin kötüsü özellikle son 6-7 senedir, bu piyasanın içinde olup hala o şişirilmiş paraları kazanmaya devam edip bu düzene uyan, aklı başında bir kaç insan durumun farkında ve özellkle kazançlarından olmamak adına kısık sesle bu durumu insanlara duyurmaya çalıştılar, kim bilir belkide vicdanlarını rahatlatmak için böyle davrandılar.

    sonuçta deniz tükendi, balon şişebileceği kadar şişti, şu anda ha patladı ha patlayacak, kimse de elinde patlasın istemiyor, balon patladığında dökülecek pislikten kimse kendini kurtaramaz.

    şimdi toplumun uyanık kesiminden olan yöneticiler işin farkında, içine girdikleri durumdan kurtulmak için kıvranıyorlar, siyasetçilere iyice yaslanmak için yollar arıyorlar, hiç birisi çıkıp "kardeşim siz siyasetçiler yıllardır bu piyasayı kullandınız, şimdide tamamen kurtarılmasına omuz atın" diyecek göt yok hiç birinde, bunu demekten öte yıllardır bu piyasaya akan kaynağın sömüren, har vurup arman savuran, egolarını tatmin eden, kendi reklamını yapan da büyük oranda (bir şekilde diğer yönetimlerin içinde zaten yer almışlardı) kendileri.
    siyasette son yirmi senedir bu piyasayı kullanırken nadiren de olsa karşılaştığı çatlak sesleri artık duymak istemiyor, bu piyasayı yönetenlere boyunduruğu geçirip hiç kımıldamayacak hale getirmenin fırsatını yakaladım kullanayım diye düşünüyor. belirlenen son federasyon bunun kanıtı ve hazırlığıydı, bu son bir kaç haftadır yaşananlar da siyasetin son uyarıları.

    siyaset komut veriyor tüm futbol piyasasına
    "tamam gelip ağlayıp duruyorsunuz, belki düşünürüz bir şeyler, ama o çatlak seslerinizi kesin, bak sizin hepinizin ipi, tasması bende, ona göre diyor"

    kısacası şu anda karşımızda olan balonun patlamayacağı kesin, kimse patlasın istemiyor, sadece insanlara en az nasıl fark ettirerek bu işi götürebiliriz sancılarını çekiyorlar. yabancı sınırı, yok yerli futbolcu yetiştirme hikayeleri hep bundan kaynaklı dikkati dağıtma çabaları.

    sadece iki rakam vereceğim havuz sistemi kurulduğunda ilk yayın ihalesiyle futbol piyasası için ortaya çıkan kaynak ve son ihaleyle bu piyasa için ortaya çıkan kaynak.

    1996 sezonluk 40 milyon dolar. (üç yıllık ihale- sadece ilk sezon için 40 milyon)
    2016 sezonluk 100 milyon dolar. (5 sezonluk 500 milyon dolar-pazarlkla yapılan indirimleri saymıyorum)

    şimdi soru şu; bu süper lig denen oluşumda 1996'dan beri 60 milyon dolarlık gelişim oldu mu?

    bu arada siyaset ve belediyeler aracılığıyla aktarılan kaynakları bu işin içine hiç katmıyoruz, eğer aslında bizim sıradan insanın cebinden bu çamur gibi iğrenç piyasaya aktarılan kaynakları da hesaplayabilsek kim bilir önümüze nasıl bir çamur çukuru çıkacak.

    şimdi gelelim asıl soruya, sizce bir balonu şişirmek için, böylesine çirkef, çamur haline gelmiş, futbolun özdünden uzaklaşmış, insanları birleştirecek değil tamamen kutuplaştıracak bir araç haline gelmiş bir oluşuma bunca kaynak aktarmak mantıklı mı, bu ülkenin insanlarına reva mı?

    ben bu piyasanın da, ülkenin cumhuriyet tarihi boyunca hiç karşılaşılmadığı kadar yapısal bir yıkımla karşılaştığını ve bu yıkımın artık kurtuluşunun çok zor olduğunu, mali açıdan kurtulsa bile artık asla eski temiz özüne dönemeyeceğini, hatta yeni kurulan düzende bu özün bırakın özlenmeyi aranmayacağını bile düşünüyorum.

    düşünce açısından süper lig tükenmiştir, özellikle tüketilmiştir, bu ülkede tüketilen onlarca başka şey gibi.

    not: bittiği gbi kendi kendime sordum, hiç küfür yazdımmı diye, yazmadım herhal, valla çok felaket ilerleme var bende. kendime bile şaşırdım. :)) bazı şeyleri yinelediysem takmayın çok fazla, incelemeyin işte, basın eksiyi geçin. hayret bi şey.
    #188462 omrumun sonbaharinda | 5 yıl önce
    3lig 
  17. küme düşmenin "pandemi" sebebi ile kaldırılması nedeniyle önümüzdeki sezon 21 takımla oynanacak...

    nihat başkan geçen sezon böyle bir talep geldiğinde şöyle demişti:  “BB Erzurumspor'dan Süper Lig'in gelecek yıl 20 takımlı olması konusunda talep geldi ama bu çok zor. Bizim böyle bir düşüncemiz yok. Sezon başında açıklanmadan sezon sonunda böyle bir karar alırsanız bunu dünyaya anlatamazsınız."

    atanmış başkan olduğu iddia edilen aynı nihat başkan bu sezon küme düşmeyi kaldırdı. dünyaya nasıl anlatacak? bilinmiyor.

    fakat enteresan olan şey şu. süper lig 21 takımdan oluşuyor. ve bunun önünde herhangi bir engel yok. evet uefa daha önce 24 takıma çıkartılması düşünülen premier lig için 20 takımın üstüne çıkartılmamasını tavsiye etmişti. ve bu tavsiyeye uyuldu. bizdeki 21 takımlı sezon da tarihte sadece bir kez olacak bir şey ama bunun anlamı ne gelin bir değerlendirelim.

    pandemi nedeniyle, ligler daha yeni sona erdi. 11 eylül'de ise yeni sezon başlıyor. 21 takım bulunmasının anlamı her takımın 20 rakibe sahip olması. haliyle 20+20 = 40 maç yapacaklar. bununla birlikte 1+1 = 2 hafta da boş geçirecekler. yani sezon 40 + 2 = 42 hafta sürecek. pandemi nedeniyle avrupa'da oynanacak maçlar ekim, kasım ve aralık aylarında oynanacak. yani bu aylarda hafta içine maç koymak imkansız gibi bir şey. takımlarımız arasında gruplarından çıkanlar olmaz ise bu maçların ligin ikinci yarısında takımlar 3-4 günde bir maç yapacaklar. umarım olmaz ama pandemi ikinci dalga ile vurur ve yeniden sokağa çıkma yasakları gündeme gelirse kaybedilecek zamanın telafisi de zaten olası değil. tüm bunların üzerine avrupa şampiyonası 2021 yılına ertelendi. hani bu sezon 21 takımlı lig bir şekilde bitirilirse, milli takım avrupa şampiyonasına gidecek. haliyle avrupa şampiyonasına giden oyuncular hiç ara vermeden 20 takımlı bir sonraki sezona başlayacaklar. bu sezon 38 hafta sürecek. bitiminde de dünya şampiyonası var olur da gidebilirsek... ondan sonra da yeni sezon. yani türkiye'de oynayıp bu kupalara giden milli futbolcular en erken tatili 2023 yazında yapacaklar...

    yayıncı kuruluşa binen yük ise işin bir başka boyutu. yayıncı kuruluş özetle "böyle bir karar alınırken bize de danışılmalıydı..." dedi zaten.

    ha, hiç mi iyi bir şey yok. süper lig 8 yabancıya düşecek kararı da en azından ertelendi. yıllar sonra ilk kez bir sürü türk oyuncu fransa, ispanya, italya ve ingiltere liglerinde forma şansı yakalamışken, 8 yabancı saçmalığı ile tarık çamdal gibi oyunculara milyonlar ödenmeye devam edilmesi hadisesi bir sene sonraya kaldı...

    nihat özdemir tarihin en berbat federasyonu olma çıtasını o kadar yükseğe koymayı başardı ki, gelecekte ondan daha kötüsünün olabileceğine ben şahsen ihtimal vermiyorum. çünkü onunla dibi gördük (ya da bir sezon daha göreceğiz) bundan sonra gidebileceğimiz tek yön yukarısı...
    #188606 larden loughness | 5 yıl önce
    5lig 
  18. 2020 - 2021 sezonunun ilk yarısı seyircisiz olarak oynanacak olan lig.

    www.tff.org/...
    #190558 kerem | 5 yıl önce (  5 yıl önce)
    0lig 
  19. beşiktaş’ın yenilmesine alıştık
    fener desen önüne gelen yener
    galatasaray bu sene pek nanay
    zamma kuyruğa şerbetlendik
    geriye ne felaket kaldı? başka...

    , 1979
    #241408 rainbow cactus | 4 yıl önce
    0lig 
  20. Uzun yıllar sonra ilk kez "hak edenin" şampiyon olduğu organizasyon.

    (bkz: )
    #257737 becoolnotfool | 4 yıl önce
    0lig 
  21. bu sezon tek bir hak edeni olan ve nihayetinde de ipi göğüslediği "adil" lig.

    adil, demiş miydim?

    (bkz: )
    #257755 mangetsu | 4 yıl önce
    0lig 
  22. ilk üç haftası geride kalmış olsa da transferin kapanmasıyla birlikte asıl şimdi başlayacaktır. ve bence ligde dengeler dört büyükler lehine değişecek. yani geçmiş sezonlarda anadolu takımlarıyla dört büyükler arasında kapanıyor gibi görünen fark biraz daha açılacak. ve bunun başlıca sebebi federasyon. çünkü değiştirdiği yabancı kuralı, yayıncı kuruluşun son sezonunda yaptığı manasız indirim, gelecek sezonun yayıncısının belirsizliği gibi mevzuların hepsinin arkasında tff'nin imzası var.

    yabancı kuralının anadolu kulüpleri üzerindeki olumsuz etkisi şu. dört büyükler bile kadrolarında kaliteli yerli derinliği sağlamakta zorlanıyorlarken, anadolu kulüplerinin bu derinliği sağlaması çok daha zor. hiçbiri bir altınordu değiller ve geçmişte aradaki farkı kapatma sebepleri ucuz ama kaliteli yabancıları bulup oynatmaları idi. şimdi ucuz ama kaliteli yerlileri de bulup oynatmaları gerekiyor ama bunu sağlamak o kadar kolay değil.

    bu sezon transferde de enteresan gelişmeler yaşandı. dört büyüklerden trabzon ve beşiktaş kağıt üstünde ne katacağı daha belirgin olan tecrübeli ve haliyle yaşlı oyunculara yönelirken, fenerbahçe ve galatasaray ağırlığı potansiyeli olan genç oyunculara yönlendirdiler. ancak hiçbiri tüm problemlerini çözemedi. özellikle yerli oyuncu kalitesi ve derinliği bakımından fenerbahçe haricindekilerin sıkıntısı büyük gibi. özellikle galatasaray'ın kalecisinin de yabancı olması, baş ağrıtıcı.

    sezona transferde en hızlı giriş yapan takım trabzon oldu. hocası belirgindi, eksikleri belirgindi ve doğrudan ilk 11'e girecek isimlere yöneldi. ancak ben şahsen yerli oyuncuda yetersiz kaldıklarını düşünüyorum. uğurcan banko yerli olmakla birlikte, kağıt üzerinde ilk 11 seviyesindeki diğer tek yerli oyuncuları berat. üçüncü isim ise belirsizliğini koruyor. başka mevkilere yerli oyuncular bir şekilde koyulsa bile sol bekte eldeki en iyi ismin ısmayıl olması düşündürücü. sanıyorum bu sezon biraz da uğurcan'a güvenerek yediğimden fazlasını nasıl olsa atarım oyunu oynayacaklar.

    sezonun hazır takımlarından birisi de son şampiyon beşiktaş idi. aboubakar, ghezzal ve rosier büyük eksiklik gibi görünürken bu eksikliklerinin ikisini aslı ile, birini kağıt üzerinde daha iyi muadili ile giderdiler. yetmedi orta sahayı şımarttılar. alex, salih yetmez gibi pjanic gibi bir registayı kadroya kattılar. sol bekte üç isme çıktılar ancak sağ bekte tekte kaldılar. kaleciyi yedeklediler ancak stoperde sıkıntı çekmeleri muhtemel. en büyük dezavantajları ise esasında santraforda muadil bir yedekleri olmaması. yani larin ve/veya kenan, santrafor'da bathsuayi ayarında oyuncular değiller. ve onlarda da kale garanti olsa da diğer iki yerli kim olmalı noktasında soru işaretleri mevcut. an itibarı ile görünen sol bek mevkisinin yerli olacağı, ancak haricinde orta saha ya da santraforda kim kesilerek yerli bir isim kadroya girecek, orası biraz sıkıntılı. yine de yerli isimlerde trabzon'dan biraz daha fazla derinliğe sahipler. her yere koyabilecekleri bir necip var örneğin...

    sezona başkanlık krizi ile başlayan cimbom'da terim mutlu bir şekilde işine geri döndü. bence emekli olması gerekirken. ya da başkan. ya da sportif direktör. ve üç yıl istedi. bu yapılanma kapsamında gençlere yöneldiler. ve bence en büyük eksiklikleri olan 6 numarayı çözemediler. 21 yaşında bir brezilyalı son dakikada gelmiş olsa da orada ne yapacağı belirsiz. hala o mevkinin en iyi oyuncusu taylan ki esasında o mevkinin oyuncusu değil ve sırtı dönük top aldığında dönemiyor. marcao krizi, lyundama belirsizliği, genç stoperin bilinmezliği vesaire derken bir miktar kaos ile sezona başlamış oldular. ve sahadaki üç yerli kim olacak noktasında sıkıntıları büyük. kale yabancı, bekler yabancı, stoperler yabancı. alpaslan o stoperler ayarında değil. haliyle üç yerlide en ideal üç seçenek kerem, taylan ve berkant gibi görünüyor. peki bu durumda iki romenden hangisi oynamayacak sorusu akla geliyor. işin daha kötü yanı kerem, taylan, berkant gibi üç yerli olmazsa kadroya girecek isimler daha da şüpheli. yani ne bileyim, aytaç, arda, alpaslan, ömer gibi. emre belki en ideal isim ama onun da form durumu enteresan. öteki emre zaten gitti. yani biraz ya tutarsa takımı oldu kendileri. en büyük başarıları ücretinin yarısını ödeyerek falcao kazığının birazını da olsa çıkartmak oldu.

    bielsa kalibresi derken sezona vitor ile oldukça geç bir giriş yapan fener, transferde de geç kalan takım oldu. ama alış yönünde. satış yönünde ise belki de transferin en başarılı takımıydı. eldeki tüm abilerden ve şişkinlikten kurtuldu. tam bir teknik direktör takımına dönüşürken gençleşti. ve bu da son dakikada oldu. son dakikada rossi, berisha, meyer gibi üç oyuncu kadroya eklendi. ve sürpriz olarak crespo. fener'in en büyük handikapı ise winger back olarak adlandırılan pozisyonu iki kanatta da kullanıyorken esasında bu pozisyonun oyuncusu olan hiçbir oyuncunun kadroda olmayışı oldu. yani ne bileyim, moses bu sezon kadroda olsa başka bir şey konuşuyor olabilirdik şu an. bununla birlikte yerli oyuncu çeşitliliği, kalitesi ve derinliği en yüksek takım fenerbahçe olarak kaldı. stoper, kanat, orta saha ve santraforda kullanabileceği yerlileri yeterince var. hatta yerliyim nasıl olsa oynarım diyebilecek durumda değil fenerdeki yerliler. çünkü mesut özil'in bile forma şansı bu yapılanmada zayıf. altay'ı bile tehdit eden berke var.

    velhasıl kelam, bizi renkli bir sezon bekliyor gibi. dilerim hakemlerin daha az hata yaptığı bir sezon olur. ve dilerim kuralları bilmediği için hakemlerin her yaptığını hata ya da kasti sanan futbol cahilleri azalarak biter.
    #266379 larden loughness | 4 yıl önce
    0lig 
  23. 2021-2022 sezonu şu ana kadarki taraftar istatistikleri şu şekilde olan lig.

    9 kasım'a kadar statlara %50 kapasiteli olarak seyirci alınması kararı vardı. takımlar 3-4 maçı tam kapasiteyle oynayabildi ama gene de korkunç sayılar var. 40-50 bin kişilik statları olan ve sadece kendine büyük diyen takımlar bile 15 bin civarı taraftar çekebilmişken, karagümrük, kasımpaşa, alanya, malatya, rize, antep ve sivas gibi takımlara kızmak doğru olmayacaktır. bilet fiyatını 1 lira yapmış olan takımlar vardı, hatırlıyorum. %50 civarında stat doldurabilmiş birkaç takım var (şampiyonluğa şimdiden giden trabzon'a %50 de az bence). pandemi etkisi azalsa da sayıların gözle görünür olarak artacağını düşünmüyorum.

    belirtmeden geçmeyeyim: faşşolig'e hayır!
    #271618 lake of the hell | 3 yıl önce
    0lig 
  24. 11 sene sonra tekrar 'un şampiyonluğu ile sonlanacak lig görünümünde olmakla beraber; ilk yarısı itibariyle de en çok seyirciye ev sahipliği yapmış takım olmuştur.
    #271619 becoolnotfool | 3 yıl önce
    0lig 
  25. Ne zaman trabzonspor şampiyon olduk sansa fenerbahçe'nin şampiyon olduğu lig olmuştur yüzyıllardır.

    Taaaaa ki ali koç'a dek
    #271622 unidentified pasta | 3 yıl önce (  3 yıl önce)
    1lig