erzurum'a özgü bir kebaptır. halk arasında yatık döner olarak da bilinir.
bu kebabın 3-4 tane kritik özelliği vardır, onlar olmazsa cağ kebap olmaz normal et döner olur.
1. öncelikle et kuzu etinden olacak. içine dana, inek, koyun, keçi vs eti girmeyecek. 1-2 yaşındaki kuzudan elde edilen et, bir gece önceden soğan, karabiber ve kekikle yoğrulup bekletilecek
2. eti dizerken 2-3 sıra et koyduktan sonra bir miktar kuyruk yağı konulacak.
3. et yatık bir vaziyette yerleştirildikten sonra odun ateşinde pişirilecek.
3. etler kebaba ismini veren cağa (bir nevi şiş) çekilecek
bir değil iki gece soğanlı yoğurtta bekletince mükemmel oluyor. hazırlarken asla dana eti karıştırmayın, yağı bol tutun, iyi sıkılayın. çevirirken yakmayın, hafif çiğ alın, biraz da şişte pişirin ki kurumasın.
"Cağ kebabı oğlak veya kuzu etinden yapılan Türk mutfağında bir çeşit kebaptır. Geleneksel olarak Erzurum'un Oltu ilçesinde yapılan cağ kebabı, önceden terbiye edilmiş etin yatık bir şişe geçirilip odun ateşi üzerinde pişirilmesiyle hazırlanır. Cağ adı verilen şişler kullanılarak servis yapıldığından bu adı almıştır." demiş vikipedi
artvin ve Erzurum arasında hangi ile ait olduğu konusunda tartışmalar vardır. Bu kebabın coğrafi işareti erzurum'un oltu ilçesindedir. Fakat Artvinliler Ticaret ve Sanayi Odası olarak son dönemde odun ateşinde yatık döner olarak patent başvurusu yapmışlardır. Artvin belediye başkanı Demirhan Elçin ise konuyu tatlı bir rekabet olarak nitelemekte ve önemli olan sağlıklı ve hijyen kurallarına uyulan döner yapılması gerektiğini söylemiştir.
Artvin'de çalışan biri olarak her iki ilde de yedim ve karşılaştırması bence şöyle; Erzurum'da lezzet daha yoğun ve porsiyonlar daha büyük, et biraz sert ve fazla pişmiş olarak geliyor. Artvin'de ise şişe kesilen etler daha küçük, pişirme durumu ise Erzurum'a göre biraz daha az pişmiş ve yumuşak et geliyor. Erzurum'da iki veya üç şişle doyarken, Artvin'de dört yada beş şiş ile doyuyorsunuz.
Daha önceki girdilerimden bilindiği üzere; et yemeden doymaz soydan geldiğimi düşünürsek; ikisini de denemelisiniz ki farkını anlayabilesiniz.
kendim yapmaya kalktığımda ortaya bir şiş yerine (malum onu dizmek, sistemini kurmak zor) çeperine üç şiş takıp üçgen prizmanın kenarlarını mangalda çevire çevire yapmıştım.
tam cağ olmadı ama iki gün terbiyede beklemiş etle güzel bir kebap icat ettim. kurt kebap diyelim. bak yazıyorum buraya yarın telif isterim.
tekirdağ'da güzel yapan bir yer var bunu. ancak fiyatı da kendisi kadar güzel. iki kişi içkili bir restorantta iki kadeh bişi içip güzel bir yemek yemişsin gibi hesap geliyor ama içilen şey sadece ayran oluyor. tekirdağ'da tekel oldukları için mi sağlam yerleştiriyorlar yoksa genelde pahalı bir şey mi açıkçası bilmiyorum.
et yemeği seven insansanız kesinlikle seversiniz çünkü aroması yüksektir. ağzınızda dilinizde dolu dolu hissedersiniz etin varlığını ve tadını. hatta işte bu yüzden normal et döner bile tat olarak yavan kalır ince kesim olmasından dolayı.