tam adı Flavius Valerius Aurelius Constantinus Augustus olan, ms 306-337 tarihleri arasında roma imparatoru olan kişi. günümüzde sırbistan'ın niş kenti olan dacia ripensis'de doğmuştur. ama kendisi dacia kökenli değil, ilirya kökenlidir.
milvio köprüsü savaşı'ndan bir gece rüyasında isa mesih'i görmüş ve isa mesih'in buyurduğu üzere askerlerinin kalkanlarına khi (x) ve ro (p) harflerini işletmiştir.
bu olay üzerine olsa gerek milano fermanı ile hristiyanlara din özgürlüğü tanımıştır. ayrıca milano fermanı ile sadece hristiyanlara değil, tüm inançlara özgürlük tanınmıştır. yine de hristiyan olması ölümünden az önce gerçekleşmiştir.
"madem hristiyanlar pazar günü kiliseye gidiyor. o zaman ben de pazar gününü resmi tatil yaparım" demiş ve uzun süre pazar günü resmi tatil olmuştur. roma'dan sonra işler bir sürü karışıyor tabii orası ayrı. ayrıca hristiyanların pagan kurban törenlerinde bulunma zorunluluğunu kaldırmıştır.
hristiyanlar tam "oh, rahatladık" derken arius diye bir adam çıkmış yine ortalığı karıştırmıştır. bunun üzerine de iznik konsili toplanmıştır.
ayrıca hristiyanların yahudi takvimi'ni bırakıp jülyen takvimi'ne geçmesi de kendisi zamanında olur. daha sonra batı gregoryen takvimi'ne geçse de ruslar jülyen takvimi'ni uzun süre kullanırlar. bu sebeple ekim devrimi aslında (dünyanın geri kalanına göre) kasım ayında yapılmıştır.
2 ağustos 1868 - 11 ocak 1923 tarihleri arasında yaşamış olan yunanistan kralı. 1913-1917 ve 1920-1922 olmak üzere iki farklı krallık dönemi olmuştur. bir de 1897-1922 arasında, çeşitli aralıklarla, türklerle savaşmıştır.
ilk krallık dönemi balkan savaşları ertesine geldiği için, epey gaza gelmiş bir yunan halkına krallık yapmak zorunda kalmıştır. hükümet birinci dünya savaşı'na girmek istese de, kendisi (ii. wilhelm'in kızkardeşi ve kraliçe victoria'nın torunu olan sophia ile evli olmasına rağmen) politikacıların ve almanların baskısına rağmen birinci dünya savaşı'na girmek istememiştir. bunun üzerine ingiltere güdümlü eleftherios venizelos'un sivil darbesiyle 1917 yılında tahttan inmek zorunda kalmıştr. böylece yunanistan, ingiltere'nin müttefiği olmuştur.
1920 yılında kral aleksandros bir maymunun saldırısı sonucu (maymunu köpeklerinin elinden kurtarayım derken, maymunun kurbanı olmuş) hayatını kaybedince halk oyuyla tekrar kral seçilmiştir.
şimdi normalde macera sevmeyen, birinci dünya savaşı'na girmekten imtina eden konstantin'den beklenen de tekrar savaş karşıtı bir tutum içerisine girmektir değil mi? işte bu sefer öyle olmuyor. kendisi "ben yokken bir b** yemişler. yapacak bir şey yok." deyip yunanistan'ın militarist tavrına göz yummuş, hatta anadolu'ya geçip kütahya-eskişehir hattı'na yunan askerlerine moral vermeye gitmiştir.
gazı alan yunan generaller ankara'ya doğru taarruza geçse de, kısa zaman içinde aslında bu taarruzun bir intihar olduğunu fark edecekler ve sakarya meydan muharebesi'nde ağır yenilgiye uğrayacaklardır.
bu yenilgi de venizelos yanlılarının tekrar konstantin'i tahttan indirmesiyle sonuçlanmıştır. artık konstantin için sürgünden başka seçenek yoktur.
kendisinden sonra tahta oğlu ii. georgios oturur. o da babasının kaderini yaşayarak iki farklı krallık dönemi görür. naziler yunanistan'ı işgal edince de londra'ya taşınır.