1. parti programı, devrimin başlangıcından o güne kadar yapılmış işler ve yapılmak istenen bütününde temel olmuş prensiplerin tamamı olarak tanımlar kemalizmi.
    şunu söylüyor programın girişi:

    "cumhuriyet halk partisi'nin programına temel olan ana fikirler, türk devrimi'nin başlangıcından bugüne kadar yapılmış olan işlerle, yalın olarak ortaya konmuştur. bundan başka, bu fikirlerin başlıcaları, 1927 yılında parti kurultayı'nca da kabul olunan tüzüğün genel esaslarında ve genel başkanlığın, aynı kurultayca onanmış olan bildiriğinde ve 1931 kamutay seçimi dolayısiyle çıkarılan bildirikte saptanmıştır. yalnız birkaç yıl için değil, geleceği de kapsayan tasarılarımızın ana hatları burada toplu olarak yazılmıştır.
    partimizin güttüğü bütün bu esaslar, kamâlizm prensipleridir?"

    dolayısıyla, 1923'te yoktu da 1935'te birden ortaya çıktı gibi toplumda ve dahi akademik çevrelerde yer alan görüşün nesnel bir dayanağı yoktur. o tarihe kadar yapılmış işlerle ortaya konmuştur ve yapılmış işlerde temel alınmış fikirlerde hayat bulmuştur.
    özgün bir fikir ortaya konulmamıştır gibi de bir görüş vardır. bugüne kadar tarihte hangi fikir "yok"tan var olmuştur onu da bilemiyorum. chp kurultayında, partinin temel prensipleri olarak gösterilmiş olması, siyasi bir partinin kendisini oturttuğu ve devrimine başladığı tarihten o güne dek izlediği yöntem olarak "biz buyuz" demesi açısından önemlidir. "bugüne kadar yaptıklarımızı belli bir amaç doğrultusunda yaptık ve bu tarihten sonra yapacaklarımızı da o "temel" amaç ve fikirler doğrultusunda yapmaya devam edeceğiz" demektir ki bu da devriminde başarılı olmuş ve yoluna devam özgün bir siyasi ideoloji ortaya çıkmış demektir.
    milliyetçilik tanımındaysa, "türkiye cumhuriyeti'ni kuran türkiye halkına türk milleti denir" ifadesi, "kendisini türk olarak tanımlayan her bireyi türk olarak kabul etmek" desturu içerideki, balkan antantı ve sadabat paktı ise dışarıdaki desturlarını açıkça ortaya koyar.
    "türklüğü aşağılamak" hususunu da hatalı olarak dahil edilir. bir kanun uzmanı olmamakla birlikte, 1889 tarihli italyan ceza hukuku'ndan alınmış 123. maddenin, hukuk sistemimize 159. madde olarak 1926 yılında girişi vardır. o dönem için gerekliliğinin ayrıca tartışılması gereken bu maddenin 301. madde halini alışı ise 26 eylül 2004'tür. bugün bu kanunun gerekliliği ise kanımca kalmamıştır.

    kemalizmin derdi, basitçe, insanların insanca yaşayabildikleri bağımsız ve demokratik bir ülke yaratmak olsa gerektir diye düşünüyorum.
    kuruluş devri ve kurtuluş mücadelesi bitmemiştir.
    türkiye cumhuriyeti, genç bir cumhuriyettir ve kuruluş temel felsefesinden her uzaklaştığında, mutlaka bir bedel ödemiş ve ödemektedir. kaldı ki bu bedeller, uzaklaşmasa ödeyeceği bedellerden çok daha pahalıya mal olmaktadır bu topraklara ve insanlarına.
    #16505 cladi | 8 yıl önce
    0düşünce akımı 
  2. " " yapılan, atatürkçülüğün kendisi midir, yoksa onun, özünden soyutlanmış, saptırılmış, iktidarda olanların kendi ideolojilerine göre biçimlendirilmiş yapay görüntüleri mi? ne acı ki ikincisi... , hem iktidarda olanların tek boyutlu ve kısır düşüncelerine göre biçimlendirilmiş, hem de bu haliyle " " yapılmak istenmiştir. atatürkçülüğü, olarak anlamak ve yorumlamak gerekir. bu anlamda bir " " anlayışını okullarımıza sokmuş değiliz. bugün de " " sözcüğünü kaldırıp, yerine " " sözcüğünü yerleştirerek atatürkçülüğü benimseteceğimizi hiç sanmıyoruz. atatürkçülük, ancak çoğulcu bir demokraside, özgürlükçü bir düzende benimsetilirse, bu eğitim biçimi daha sağlıklı olur. atatürkçülüğü bir siyasal iktidarın " " yaptınız mı, atatürkçülük yerine sahtesi egemen olur. "
    (cumhuriyet,12 kasım 1985, devrim tarihi...) uğur mumcu


    " cumhuriyet, " ve " karşı verilen silahlı savaş sonunda kurulmuştu. 70 yıl sonra, emperyalizme ve kapitalizme tam anlamıyla teslim olduk. ... 'nın amacı, her alanda " "tı; devrimlerin amacı da "çağdaşlaşma". ... bugün ne tam bağımsızlık gerçekleşti, ne çağdaşlaşma. ... devlet destekli bir karşı devrim süreci yaşıyoruz. hiç bir dönemde, ' mıza, bu savaşı yapan örgütlü halk gücüne, ilk 'nin kutsal amaçlarına bu kadar yabancılaşmamıştık. "
    (cumhuriyet,22 nisan 1990, yabancılaşma..) uğur mumcu
    #24348 fly | 8 yıl önce
    0düşünce akımı 
  3. sanıldığının aksine laiklik ön planda değildir. hatta 3. , 4. plandadır.
    kemalizmin önceliği düşmanların düşmanı emperyalizm ve onun çocuğu kapitalizme karşı durmak ve onu boğup yok etmektir. çünkü mustafa kemal paşa çok iyi tahlil etmiştir ki her bozukluğun kaynağında bu düşman yatar.
    attila ilhan'ın müthiş bir anektodu vardır;
    peygamber'in mevlidini devlet radyosu yayınlasın mı yayınlamasın mı kavgası verilir. kaptan da dahil, "hayır efendim, laikliğe terstir!" diye kıyamet koparırlar "atatürkçüler".
    bu kavga, dövüş sırasında kaptan paris'e gider. laikliğin icad edildiği yere yani. yıkık dökük köhne bir pansiyonda kalıyordur. biraz gaz verirler, karne ile. tabii gazı çok kullanamaz çünkü kıtlık zamanlarıdır.
    tekrar gaz bulmak mühtiş zordur. haliyle en büyük dertlerinden biri üşümektir. daha iyice bir otelde kalan bir arkadaşları vardır. ara sıra o'na uğrarlar.
    öncelik ısınmaktır tabii bir de fransızcayı ilerletmek için radyo dinlemek isterler fakat utandıkları için seyrek uğrayabilirler. radyo o zamanlar lükstür, her yerde bulunmaz. yine böyle soğuğa dayanamayıp arkadaşına uğradığı bir zaman, arkadaşı "bakın size ne dinleteceğim!" der. radyodan devlet kanalını açar. bir ayin çalıyordur radyo. sonra başka bir ayine başlar. sonra başka... kaptan şok olmuştur. laikliği bulan adamlar bunu nasıl yapar?
    işte o zaman bakar ki kaptan laiklik din karşıtlığı değil, din özgürlüğüdür. devlet radyosu, vatandaşların mensup olduğu dinleri sırasıyla naklen yayınlar...

    yanılgımızın büyüklüğü, bu topraklarda fısıltı fitnesiyle din özgürlüğünü din karşıtlığı olarak fısıldamıştır tüm zihinlere. farkedememişiz... hala, benim diyen okumuşumuz bile kemalizmi laiklik sanır... laikliği ne sandığı malum...

    atatürkçülüğü tırnak içine alışımı anlatayım;
    kemalizm ya da kemalist, mustafa kemal paşa ile çağdaştır. yani o hayatta ve devrimlerini yaparken bu kavram vardır. kendisi de bu kavramı kullanır.
    boş bir kavram değildir. özü bileşkedir. doğruların bileşkesi. zıtlıklardan doğruluğu bulma üzerine hareket eder.
    atatürkçülük ise kemalizmin içi boşaltılıp, özünden saptırılıp, tatlı su solculuğuna bağlanan ve mustafa kemal paşa'dan çok sonra üretilen bir kavramdır. ilımlı islam gibi. hani her naneyi yiyip, sahte hadis ve fetvalarla islamı ılımlılaştıranlar gibi.
    bu günlerde atatürkçüyüz diye bağıranlara bakın. solcuyuz diye bağıranlara ve milliyetçiyiz diye bağıranlara. hangi kesim gerçekten bağırdığı ideolojiyi bilinçli olarak seçmiştir? gerçekten o bağırdıkları ideolojiler, o ideolojiler midir?
    atatürkçülük, kemalizm değildir. uzaktan yakından da alakası yoktur.

    ayrıca şunu bilmek gereklidir ki kemalizm, tamam devrimlere inandım, laik oldum, milliyetçiliğe de inandım gibi bir şey değildir. daima ileriye gitmemiz, daima lafta kaldı.
    daima ileriye gitmemiz demek, ayağımıza taş bağlı halde okyanun dibinde, gök yüzüne bakar vaziyette durmamız değildir. o ipi keseceksin. o sudan çıkacaksın. sudan oksijen dilenmeyi bırakıp nefes alacaksın.
    yetmeyecek, gökyüzüne çıkacaksın. yetmeyecek uzaya çıkacaksın. seni ilerleyip, büyümekten, gelişmekten, insanca yaşamaktan alıkoyan ne varsa devrimini yapacaksın ona karşı.

    "koyun gibiyiz." gerekirse zorla okutacaksın. sana mı karşı oluyorlar? olsunlar, koyun olmayacaklar. iradeleri kendi ellerinde olacak!
    neden? çünkü ipini kendisi tutmazsa mutlaka emperyalizm tutar. emperyalizmin tuttuğu ip ileriye değil geriye çekilir.
    sonra iki kişiden biri diye feryad eder, hepimizi canlı canlı gömmelerini izler, döve döve öldürmelerine ağlar, köleleştirmelerine boyun eğersin.

    kemalizmde faşizm vardır elbette. cehaleti, gericiliği, bağımlılığı zorla boğar ve boğacaktır da.
    #64397 Tukenmekte olan kisi | 7 yıl önce
    0düşünce akımı 
  4. gençlerin atatürk dövmesi yaptırarak, tişörtünü giyerek, sadece sosyal medyadan hiçbir şey bilmeden konuşarak dahil olmaya çalıştığı ideoloji.

    Edit: bir de biolara mka yazarak.
    #142941 aptiisakrak | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0siyaset terimi 
  5. Kemalizm'in komünizm'e bire bir benzemiyor diye anti emperyalist olmadığını niteleyen cahillerin yapıcı olmak dışında çamur at izi kalsın felsefesiyle saldırdıkları ideolojidir.

    1919-1923 sürecindeki kurtuluş mücadelesi'ni, babaları yapmıştır çünkü !

    Kemalizm direkt türk ulusunun ihtiyaçlarından doğduğu için türk ulusunun ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yapılandırılmıştır.
    Kemalizm hiçbir zaman ne proleter diktatörlüğü ne de burjuva diktatörlüğünü hedeflemiştir.

    Bakın art niyetliler bilal'e anlatır gibi anlatıyorum;

    Devletçilik:

    En basit haliyle devletin üretim gücünü özel teşebbüsle dengeleyici konumdadır, özel teşebbüsün gücünün yetmeyeceği yerde devlet eliyle sektörün oluşmasını amaçlar.
    Ekonomide iki teşebbüsün diktatörlüğünü de benimsemez yani.

    -Ekleme

    Halkçılık :

    En basit haliyle toplumda halkın sınıf kavgaları yerine sosyal düzenlilik ve dayanışma elde etmesini ve menfaatler arasında birbirine karşıt olmayacak şekilde uyum sağlamasıdır.


    +Ve son ekleme herkesin görüşü farklı olabilir herkesin fikirleri farklı olabilir zaten insan tek bir yere saplanıp kalamaz fakat sırf kendi düşüncesine doğru gözüyle bakıp başkasının düşüncesini umursamıyorsa,
    Hele ki kendi görüşünün batağına saplanıp bu ülkenin kurucusu, başkomutanı, başöğretmenine çamur atma niyetindeyse bizi de aşırı islamcıların putperestlikle suçlaması gibi aşırı komünistler de faşistlik ve Emperyalizmin köleliğiyle suçluyorlarsa. aslında verilecek cevap belli, kardeşim düşmanlık derecesinde beğenmiyor musun ?

    İlk dediğim yallah Arabistan'a, ikinci dediğim yallah Çin'e ikisinde de dibine kadar yaşayın istediğinizi.
    Bu ülkenin güzel insanlarını girdiğiniz her yerde boğmayın.
    Bıktık artık bıktık! sizsiniz her şey de doğru tamam !
    #237468 migfer tokmakel | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0düşünce akımı 
  6. Bir ulusun kulluktan, kölelikten kurtulma çabası, büyük devletlere yem olmaması, kalabalık ideolojilerin arasında ekonomik ve askeri tehditlerin içinde ideoloji ithal edilerek sömürge-yarı sömürge geleceğinden kaçınabilmesinin nasıl bir mucizevi devrim olduğunu bilmeyen "gerçeği" bulduğunu zanneden aklıevvellerin sıcak koltukta tatlı tatlı kahvesini yudumlayarak eleştirmeye çalıştığı devrimsel harekettir.

    Kafa almakta zorlanıyor, yeniden dikkatinizi çekeyim;
    Kulluktan ve kölelikten kurtulsan, yokluktan, hastalıktan, güçsüzlükten büyük devletlerin tehdidi altındasın.
    Dahası hadi karşı koyalım birlik olalım demeye kalkınca, içerideki çürümüş gericilerin sırtından vurması gerçeğiyle karşı karşıyasın.
    içeriye ve dışarıya karşı güçlü gözükmene destek verelim seni koruyalım diyen devletler "ama ideolojik olarak bana bağlanacaksın" diyor.
    hani 50lerden itibaren yörüngesine girdiğimiz amerikan emperyalizmi var ya, diğer devlete bağlı olsaydık bu sefer ukrayna filan gibi olacaktık. Yani her türlü sömürge.

    Aklıevvelleri bilmem ama insanımızın anlaması gereken durum şu; kemalizm bir ideoloji değildir, bir ulusun varolmaya ve bağımsızlık ülküsüyle dünya biliminin hudutlarını zorlamaya çalışmasıdır.

    Atatürk'e birçok şey söylenebilir fakat emperyalist demek aşırı gülünçtür. Zira kendisinin ilk ilkesi laiklik, devletçilik, milliyetçilik filan değil anti emperyalizmdir!

    Salak olmanın lüzmu yoktur.

    Bizzat kendisinin yazdığı bir yazıyı paylaşayım, açıkça ne olduğunu kendisi anlatıyor zaten. Ben buyum diyene "hayır ya sen şusun" demek nasıl bir akıl tutulmasıdır?

    "En büyük düşman, düşmanların düşmanı; ne filan ne de falan milletler; bilakis bu, adeta her tarafı kaplamış bir saltanat halinde, bütün dünyaya hâkim olan Kapitalizm afeti ve onun çocuğu Emperyalizmdir."

    ...

    "Moskof orduları, İtalyan orduları, Bulgar ve Yunan orduları; kısacası bütün düşmanlarımız, Kapitalizm tarafından ayaklandırılırlardı. Tarihin eski devirlerinde, dünya birtakım zalim hükümdarların istibdatları altında ezilirdi. Sonraları milletler, bu istibdatları yıktılar. Fakat bu defa onların yerine paranın, sermayenin zulmü geçti. Sermaye, bugüne kadar dünyada yapılmış bütün fenalıkların yegâne müsebbibi, yegâne mesulü idi; bugün de odur. Eğer dünyayı süratle istila eden, Kapitalizm Aleyhtarlığı olmasaydı, bu zulüm yarın da devam edecekti. Çok şükür, zulüm devrinin son günlerindeyiz. Kapitalizm sadece falan veya filan milletin düşmanı değildir. Bilakis bütün dünyanın, bütün milletlerin müşterek düşmanıdır; milletleri birbirine düşüren, kuvvet o; kardeşkanları döktüren, fesatlar ondan; dünyayı kaplayan sefaletin müsebbibi; hülasaten bütün insaniyeti inleten zulmün yegâne zalimi odur. Bu zalimin muvaffak olmak için, arada sırada müracaat ettiği muharebeler, yegâne kuvvetleri, yegâne silahları değildir. Bankalar, sendikalar, onun en kuvvetli silahlarıdır. Ve milletleri, bilhassa bu silahlarla mağlup eder."

    Kemalist olmak zorunda yahut desteklemek zorunda değilsiniz. Fakat kendi ideolojinizi "haklı çıkarmak" adına kemalizmi kötüleyip doğru ideoloji olacağınızı sanıyorsanız pekala şımarık ağlak bir çocuksunuzdur.
    #237472 Tukenmekte olan kisi | 4 yıl önce
    2düşünce akımı 
  7. "Mustafa Kemal, sosyalist değildi. Fakat görülüyor ki iyi bir teşkilatçı, yüksek anlayışlı, ilerici, iyi düşünceli ve akıllı bir önderdir.

    O, soygunculara karşı bir kurtuluş savaşı yapıyor. Emperyalistlerin gururunu kıracağına ve Sultanı da yaranıyla birlikte alt edeceğine inanıyorum."

    -Vladimir Lenin


    kapak olmuştur umarım. Ha sizin komünizmden anladığınız şey stalinizm ise ona bir şey diyemem tabii; allah kabul etsin. Neyse çocuklar; Zil çaldı, haydi derse.
    #237475 becoolnotfool | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    2düşünce akımı 
  8. milletin yaşam stiline, giyim tarzına karışan ideoloji. rakı içip mini etek giymeyi de modernlik sanıyorlar.
    #273426 ramos | 3 yıl önce
    0düşünce akımı 
  9. öğrenmek, anlamlandırmak, sağlam temeller üzerine oturtmak için güzel bir liste önerilmiş.

    Ben de naçizane, şaduman Halıcı ve Murat burgaç'ın ortak hazırladığı "altı ok" kitabını önermek isterim o da sağlam kitaptır.
    #287159 migfer tokmakel | 2 yıl önce (  2 yıl önce)
    0düşünce akımı 
  10. türkiyenin bitmeyen vesayet problemine koyulmuş yanlış teşhis, siyasi otoriterliğin özel adı.
    #287170 fly | 2 yıl önce
    0siyaset terimi