1. 26 nisan 1986'da ukrayna'daki nükleer kaza.

    bazı bölgelere bugün bile polis kontrolünde girilebilmesine, hatta hiç girilememesine bile sebep olmuş felaket.

    terkedilen yerler hala olduğu gibi durur.

    geçenlerde burada yangın çıktı da yerlerde birikmiş radyoaktif maddeler tekrar havaya yayılacak diye çok korktular.

    avrupa'ya etkisi çok büyüktür. ülkemizde de hala devam eden kanser vakalarına sebep olmuştur.

    deneyi de yapanlar devletin verdiği güzel olanaklardan ömür boyu mahkum kalmamak için büyük bir baskı altındaydı (iyi bir yaşam alanı, para, çocuklara iyi eğitim vb).

    çernobil'deki nükleer santral de tam olarak 2006'da kapandı sanırım.
    #63300 la sagrada familia | 7 yıl önce
    0olay 
  2. bu felakete sebep olanlardan:

    -ikisi buhar oldu (patlama bölgesine çok yakınlardı)
    -birisi eşi ve çocuklarıyla zor yırttı
    -birisi hapse atıldı, zihinsel çöküntü geçirdiğinden serbest bırakıldı. o da 1995'te kalp krizinden gitti.

    olan yüzbinlerce insana oldu.
    #63301 la sagrada familia | 7 yıl önce
    0olay 
  3. (bkz: )
    #144408 kerem | 6 yıl önce
    0olay 
  4. söylemine, deyimi karşılama anlamında güzel bir örnektir ancak sonuçlarının geneli bakımından çok kötü bir olaydır. başka bir taraftan bakmaya çalışırsak -tıpkı 2. dünya savaşı gibi- dünyaya; tarihi, kültürel, tıbbi, edebi zenginlik kazandırmıştır. keza her olay, iyi veya kötülük derecesinden bağımsız olarak zenginliktir.
    #144468 razay | 6 yıl önce
    0olay 
  5. kazanın hem sovyetler birliği döneminin sonlarında gerçekleşmesi hem de kazanın gerçekleştiği santralin adının "lenin" adını taşıması sebebiyle hafiften ilginçlik barındıran olay.

    kazaya sebep olan deney 1982, 1984, 1985 yıllarında da yapılmış ve başarısızlıkla gerçekleşmiştir. ama 1986 yılında "bir daha deneyelim" denmiş ve bu ısrarcılık faciaya sebep olmuştur.

    peki bu adamlar neyi deniyordu?

    yarın bir gün eğer santralin güç kaynağı birden bire kesilirse santralde işler nasıl yürüyecek, reaktör kendisini nasıl kapatacak gibi soruları araştırıyordu çalışanlar.

    ama işte deney planlandığı gibi gitmemiş, otomatik kapatma devreye girmemiş, çalışanlar da "dur bakalım ne olacak şimdi?" deyip deneyi durdurmamış, bile bile kazayı meydana getirmişlerdir. çünkü deney senaryosu, santralin gücünün kesilmesi üzerine kuruluydu ve santralin soğutma sistemleri de minimum düzeyde çalıştığı için oluşan nükleer tepkimeler santralin çekirdeğinin ısısını arttırdı. ilk patlama bu ısı artışından dolayı kaynaklanmıştır. eğer sadece bununla kalsaydı belki biraz daha az hasarla atlatılacak bir kaza olabilirdi ama soğutma sistemindeki suyun da basıncının artması bir patlamaya daha sebep oldu ve bu da açığa çıkan hidrojen sebebiyle tüm santralin alev almasına sebep olmuştur. ayrıca santralin tepesinin havaya uçması da bu soğutma sistemi patlamasıyla ilgilidir.

    kazayla ilgili çok ilginç sonuçlar ortaya çıkmıştır ama. mesela radyasyona dayanıklı bitkiler ortaya çıkmıştır.

    ortalığın tamamen temizlenebilmesi için 100.000 yıl gerektiği söyleniyor. şimdilik reaktöre dökülen beton az da olsa bir koruma sağlıyor çevresi için. bu beton sayesinde turistler pripyat'ta gezebiliyor.

    bir teoriye göre bu facia radar sistemiyle de ilişkilidir. tabii "akıl kontrolü", "hava durumu kontrolü" gibi şeyler deli saçması olsa da; gerçekten radar ve reaktör arasında bağlantıların olduğunu iddia eden eski sovyet askerleri mevcut.

    0olay 
  6. Güç elde etmenin her zaman bir bedeli vardır ve bu bedeli masumlar öder. Çernobil olayı bunun en net örneklerinden biridir.
    #144517 isthatnotokey | 6 yıl önce
    0olay 
  7. hakkında güzel bir ikon çalışması bulunan facia.

    i.ibb.co/...
    0olay 
  8. Yıllar önce facianın yaşandığı bölgede Bir süredir devam eden yangının nükleer santrale doğru ilerlediği yazılıyor. Radyasyon tehlikesi var mı olacak mı bilmiyorum ama biz girelim derken bize giren 2020'nin son şakası tesisi saracak yangında ortaya çıkacak radyasyon sızıntısının mutasyona uğratacağı corona'nın insanları zombiye dönüştürmesi olacak sanırım.
    #177051 fly | 5 yıl önce (  5 yıl önce)
    0olay 
  9. arşiv didiklerken bombanın büyüğünü buldum. 1979 yılında kgb başkanı iken komünist parti merkez komitesine çernobil nükleer santrali inşaatındaki ihmal ve aksaklıklarla ilgili bir rapor yollamış.

    kgb'nin elindeki bilgilere göre çernobil nükleer santrali'ndeki 2 no'lu ünite inşaatında dizayndan sapmalar ve inşaat tekniklerinde yanlışlıklar yapıldığı, bunların arıza ya da kazaya neden olabileceği girizgahını yapıp kepazelikleri teker teker sayıyor:

    -makina dairesindeki ana yapı kolonlarında aksanlardan 100 mm sapma var
    -duvar panelleri aksanlardan 150 mm'ye kadar sapmış şekilde yanlış döşenmiş
    -çatı tablaları esas tasarım talimatlarına uymuyor, onlarda da sapma var
    -vinç yolları ve fren platformlarında 100 mm'ye kadar alçalma ve bazı yerlerde 8 dereceye kadar eğim var
    -binanın temelindeki birçok yerde yatay su izolasyonu hasarlı, bu türden ihlaller inşaattan sorumlu yetkililerin bilgisi dahilinde yapılmış
    -su izolasyonundaki hasar etraftaki sulara radyasyon bulaşması suretiyle çevrede radyasyon kirliliği yaratabilir
    -yönetim inşaatın kalitesini belirleyen en temel noktalara hiç dikkat etmemiş
    -beton fabrikası düzensiz çalışıyor ve çıktısının kalitesi düşük
    -beton dökümünde, özellikle ağır beton dökülürken çatlaklar oluşmuş, bu da bina temelinde çukurlar ve tabakalaşmaya sebep olmuş
    -çernobil nükleer santrali'ne giden yollar felaket durumda
    -3. enerji hattı inşası geciktiği için 2. ünitenin kapasitesi kısıtlanabilir
    -1978 yılının üç çeyreği boyunca 170 kişi güvenlik ekipmanlarının yeterince kontrol edilmemesi sonucu iş kazalarında yaralandı ve bu toplam 3366 gün mesai kaybına neden oldu

    andropov'un rezalet puanı kaçtı bilmiyorum ama benimki 10/10, rezalet gibi rezalet. daha inşaat aşamasında bile bu kadar ihmal ve kalitesizlikle 1986 yılına kadar patlamadan gelmiş olması mucize. herkes sikinin ucuyla iş yaptığı için kalite kontrolünü kgb'nin yapması zaten başlı başına bir rezalet kategorisi, ki doğru düzgün nitelikli iş yapanlar azınlıkta kaldığı için yıkıldı koca devlet zaten.

    belgenin orijinali burada .
    #192966 sorg | 4 yıl önce
    0olay 
  10. bu konuda bir sürü rusça kaynak, belgesel, röportaj ve kitap var ama nedense hiç biri yabancı bir dile çevrilmemiş. afet bölgesinde nükleer atık temizlemekle görevlendirilen ve likidatör ismi verilen birliklerin komutanlarından biri olan vladimir maleyev'in yazdığı kitap var, politbüro toplantı transkriptleri dahil bir sürü önemli belge barındırıyor. bu amcamız bilim ekibiyle de, politbüro üyeleriyle de bizzat muhatap olmuş, onlara brifingler vermiş biri. ordudan emekli olduktan sonra tarih konusunda lisansüstü eğitim alıp tarih profesörü be yazar olmuş.
    sarkofag kitabının yazarı, çernobil'e ilk giden gazeteci vladimir gubarev'in kitabı, valery legasov'un kasetlere kaydettiği anıları, devrin sscb başbakanı rıjkov'un son derece canlı tasvir ettiği çernobil anıları, afet bölgesindeki radyoaktif kirliliği temizlemek için yıllarını veren bilim insanlarından likidatör generallere bir sürü kahraman kişilerin röportajlarını içeren belgeseller, neler var ve bunların hiç birini kimse çevirmemiş, inanılır gibi değil.
    #193053 sorg | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0olay 
  11. türk devlet yetkililerinin göz göre göre halkı zehirlemesi ve hiç birinin yargılanmaması utancıyla hatırlanacak olan facia. yaşı yetmeyenler için pek değerli yetkililerimizin kendi halkına yani bizlere nasıl en adi, en kahpece bir şekilde ihanet ettiğini hatırlatalım:

    www.hayrat.net/... arşiv yedeği: archive.fo/...

    en beter, en vurucu bilgiler, halkın canına kast eden ve binlerce insanın ihmal sonucu kanser olmasına neden olan ahlaksız yetkililerin yıllar sonra ettikleri itiraflar, özür dilemeleri de burada:

    ceviiz.com/... arşiv yedeği: archive.fo/...

    en fecisi de meclis araştırma komisyonunun raporu:
    www.academia.edu/... arşiv yedeği: archive.fo/...

    burada bütün ölçüm istatistikleri var 22. sayfadan itibaren 1986 mayıs ayı ve müteakip yıllarda yapılan hava, toprak ve sudaki radyasyon ölçümleri, bunun ardından çay, fındık, süt, bilumum tarım ürünlerinin yıllar içindeki radyasyon raporları hepsi var.

    44. sayfaya bakıyoruz, muğla-aydın yöresinde 1986 yılında toplanan adaçaylarında tespit edilen radyasyon oranları en kontamine rize çaylarından farksız 7000/10000 becquerel/kg, çanakale'den alınan kekik örneklerinde 25000 becquerel/kg, diğer yörelerden toplanan kekikler 3000-15000 arasında değişiyor. doğu karadeniz'de liken ve karayosunlarında yapılan analizlerde 90'lı yılların başlarında bile korkunç oranlarda sezyum aktivitesi şeklinde radyasyon çıkmış.

    raporun geri kalan kısmında tıpçılar çernobil sonrası kanser oranında aman aman bir artış görülmediğini iddia ediyor lakin kanser artışı öyle hemen birkaç yılda ortaya çıkmaz zaten. bu raporun yapılmasından çok sonra, 90'ların sonunda ayyuka çıktı kanser vakaları.

    rapordan anladığım, doğu karadeniz'de bazı yörelerde korkunç derecede kontaminasyon olduğu ve en ufak bir önlem alınmadığı. trakya'da çernobil bulutundan inen yağmurla oluşan radyasyonlu çamurları temizlemiş, radyoaktif iyotlu sütleri peynir yapıp i-138 radyasyonu yok olana kadar beklemişler (i-138 izotopunun yarı ömrü 8 gün olduğu için 40 günde radyasyon tehlikesi yok oluyor. ama sezyumun yarı ömrü 30 yıl, biyolojik yani vücuttaki yarı ömrü 70 gün. sezyum bulaşan inekler için de etindeki radyasyon temizlenene kadar kesim izni vermemişler.)

    trakya'da alınan önlemler karadeniz'de alınsa ve avrupa'nın, rusya'nın, hatta kktc'nin reddettiği radyasyonlu çay ve fındıklar halka yedirilmek yerine güvenli bir şekilde radyasyon izolasyonlu varillerle gömülmek suretiyle ortadan kaldırılsa karadeniz'de şu an şahit olduğumuz kanser patlaması yaşanmazdı.

    bütün muhalefet tartışmaları, itirazlar, yalanlamalar falan hepsi var raporda, vakti olan oturup okusun ve durumun vehametine bakıp ağlasın.

    buradaki verileri yetkililer bizlerle paylaşmadı, trakya bölgesi hariç halk ihmal edildi hatta taek başkanı nükleer fizik profesörü göz göre göre yalanlar üfürüp durdu.

    not: arşiv yedeğini kullanıyorum ki linkler kurbağa olmasın, gazete arşivleri falan paralı olursa, siteler uçarsa yedeği bulunsun. 2009 yılında kalma entryler okuyorum linkler hep buhar olmuş, kayyum atanan gazetelerin arşivleri silinmiş ya da sansürlenmiş oluyor, buna karşı önlem olarak arşiv sitelerini kullanın yedek alın. tık kazandırmak istemediğiniz siteler için de aynısını yapabilirsiniz.
    #194238 sorg | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    2olay 
  12. maalesef bu dönem sonrası bölgenin çevresinde doğan çocuklarda bir çok hastalıkta artış meydana gelmiştir.

    rüzgarın kiev yerine belarus'a doğru esmesi, kiev halkını negatif etkilerden kısmen korusa da, olan belaruslulara olmuştur.

    avrupa'nın ölçümleri ve haberleri olmasaydı, sovyetler bu durumu ne kadar gizleyecekti bilinmiyor.
    #194687 coincidences | 4 yıl önce
    0olay 
  13. pripyat şehrini binlerce yıllığına kullanılamaz hale getiren nükleer facia
    #196081 palimpsest | 4 yıl önce
    0olay 
  14. Sebep olduğu radyasyon sonucu, yüzbinlerce vatandaşımızın kanserine sebep olan facia.
    Dönemin bakanı, içtiği çayı delil göstererek radyasyonu inkar etmiştir.Genç kardeşler, siyasi iktidar komedisi yeni değil, uzun yıllardır gösterimde.
    edit:düzeltme
    #196165 gaipabi | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0olay 
  15. Türkiye’de marmara ve karadeniz bölgesine yağmurlarla radyasyon taşıyıp 1986-1990 yılları arasındaki kanser gibi hastalıkların artmasına sebep olan faciadır.
    #196256 livefastdiequick | 4 yıl önce
    0olay 
  16. 25 nisan'ı 26 nisan'a bağlayan gece pripyat yakınlarındaki çernobil nükleer santrali'nde patlama olmuş. Olay yerinde bir kişi yaşamını yitirirken aşırı radyasyona maruz kalmaktan da bir kişi hayatını kaybetmiş. Asıl ölümler patlamadan bir kaç gün sonra aşırı radyasyona maruz kalma şikayetiyle hastaneye yatmalarla başlamış. Olaydan yıllar sonra bile radyasyondan ölen insanlar olmuş. Etkileri hala bile devam etmekte. Türkiye'nin karadeniz kıyılarında bile bunun etkilerinin görüldüğü söyleniyor ve ben bir karadenizli olarak etrafımdaki kanser hastalığından ölümlerin fazlalaşması sebebiyle bunu doğru buluyorum.

    Ayrıca çernobil kazası'ndan sonra Sovyet yapımı tüm nükleer reaktörler için güvenlik geliştirmeleri yapılmış.
    #202449 f klavye | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0olay 
  17. Bu konuda kaynak çok ama sovyet tarafının kaynakları nedense bunca yıldır çevrilmemiş. Bendeniz bu kaynak eksikliğinden fevkalade rahatsız oldum ve bulduğum sağlam kaynakları vaktim yettiği kadar çeviriyorum. En son devrin başbakanı rıjkov'un (bkz: ) şok edici açıklamalarının olduğu 1998 yılına ait röportajı çevirdim. öyle şeyler anlatıyor ki gel de kafayı yeme. 'un trajik intiharı, kendisine ve legasov'a yapılan haksız eleştiriler ve karalama kampanyalarına cevaplar, devletin hataları, daha neler neler. legasov'un ses kayıtlarında anlattığı bazı şeyleri o da anlatıyor, reaktörü itin götüne sokup milletin lakaytlığını alabildiğine eleştiriyor. bir yerde sinirlenip masaya vuruyor. biz hep sovyetleri boklayan batı tarafını dinledik, bu da devletin en tepesinden, gorbaçov'dan sonra ikinci en büyük yetkilisinin tarafı. buyurun izleyin, hem türkçe hem ingilizce altyazı var:

    1. bölüm: youtu.be/... [2 mayıs'ta çernobil'e gittiğinde gördüklerini, edindiği izlenimleri anlatıyor, makina mühendisi gözüyle yaşanan ihmalleri analiz ediyor, reaktör dizaynını ve milletin lakayt tavırlarını, reaktör manuallerindeki -dizide de bahsi geçen- hataları anlatıyor. legasov'la birlikte aynı kayıtları incelemişler, aynı şeyleri legasov da ses kayıtlarında anlatıyordu. son kısmında da pripyat'tan sonra tahliye edilen bölge konusunda oluşan kaosu ve kendisinin müdahale edip 30 km sınırını belirlediğinden bahsediyor.]

    2. bölüm: youtu.be/... [burada da 1 mayıs'ta kiev'deki miting konusundaki iddiaları cevaplıyor, aradan 10 sene geçtikten sonra eleştiri yağdırıp saldıranları gömüyor, basına veryansın edip isyanları oynuyor, legasov'a yapılan kumpasları ve intiharını gözleri dolarak anlatıyor, en sonunda da sivil savunma ve ordu sevkiyatı konusunda çıkan sorunları, yaptıkları hataları anlatıp özeleştiri yapıyor. ]

    legasov'un ses kayıtlarından yayınlanmış olan kısımlar:

    youtu.be/...

    legasov da öyle şeyler ifşa etmiş ki yenir yutulur gibi değil. bunun da türkçe altyazısı var.

    ek olarak, legasov'un çernobil'de çekilmiş röportaj videoları, faciadan 2 hafta sonra sovyet tv'sinde solaryumdan çıkmış gibi beta radyasyonu yanığıyla çıkıp verdiği demeç ve amerikalılarla ortak yaptıkları space bridge programında nükleer atık temizleme çalışmalarını anlattığı video dahil yarım saatlik derleme (bunun sırf ingilizce altyazısı var, vakit bulabilirsem bir ara türkçesini yaparım)

    youtu.be/...

    daha bir araba da çok kaliteli ve rusya dışında hiç bilinmeyen belgesel var, hepsini çevirip bittikçe buraya koyarım.

    geçen yıl yazdığım, türkiye'de yapılan korkunç ihmalleri ve nasıl ihanete uğradığımızın detaylarını anlattığım girdi: )

    ana tema (bkz: )
    #229163 sorg | 4 yıl önce
    2olay 
  18. Arşiv didiklerken bulduğum defineleri paylaşmak boynumun borcudur, vaktim yettiği kadar çevirilerini yapıyorum. Bu konuda benden beter kafayı kırmış olan Amerikalı bir arkadaşla birlikte wordpress sitesi açtık, Dedektiflik yapıp ne kadar bilinmeyen, Çevirisi yapılmamış bilgi ve detay bulduysak çevirip orada paylaşıyoruz.

    5 mayıs 1987 tarihli politbüro toplantısı kaydı inanılmaz bilgiler içeriyor ve batı propagandasının yalanlarını da gözümüze sokuyor. Gerçekler dizisi senaristi 'in mabadından uydurduğu dizi senaryosundaki versiyona beş basıyormuş meğer monşer. bundan önceki bazı toplantıların kayıtları da var, onlara da sıra gelecek ama bu belgede bayağı kapsamlı bilgiler olduğu ve kirli çamaşırlar ortalığa döküldüğü için tarihi belge olarak önemli.

    yarısı 'un raporundan oluşuyor, reis nalına mıhına gidiyor, kimsenin gözünün yaşına bakmıyor, sikinin ucuyla iş yapan ya da çapsız kim varsa hepsinin ağzına sıçıyor. çıkarıp masaya vursa bu kadar olurdu. gorbaçov'un bir şeyden haberi yok, aklı fikri batı'ya şirin görünüp prim yapmakta, mide bulandırıcı. legasov teknik soruları cevaplayıp bilim ekibi olarak yaptıkları planları anlatıyor, şerbina reis canından bezmiş. bunun videosu olsa da görsek keşke, ama ortam gergin ve herkesin sinirleri keman yayına dönmüş o bariz. O sırada Politbüro üyesi olan müteveffa Azerbaycan cumhurbaşkanı de mevcut, bütün toplantıda sadece bir cümle söylemiş. ingilizce çevirisini siteye koydum. ingilizcesi olmayana da google translate diyelim. buyurun ellerinizden öper:

    itsmydutytotell.wordpress.com/...

    Bombanın büyüğü bu değil ama. 1979 yılında kgb başkanı iken komünist parti merkez komitesine çernobil nükleer santrali inşaatındaki ihmal ve aksaklıklarla ilgili bir rapor yollamış.

    kgb'nin elindeki bilgilere göre çernobil nükleer santrali'ndeki 2 no'lu ünite inşaatında dizayndan sapmalar ve inşaat tekniklerinde yanlışlıklar yapıldığı, bunların arıza ya da kazaya neden olabileceği girizgahını yapıp kepazelikleri teker teker sayıyor:

    -makina dairesindeki ana yapı kolonlarında akslardan 100 mm sapma var
    -duvar panelleri akslardan 150 mm'ye kadar sapmış şekilde yanlış döşenmiş
    -çatı tablaları esas tasarım talimatlarına uymuyor, onlarda da sapma var
    -vinç yolları ve fren platformlarında 100 mm'ye kadar alçalma ve bazı yerlerde 8 dereceye kadar eğim var
    -binanın temelindeki birçok yerde yatay su izolasyonu hasarlı, bu türden ihlaller inşaattan sorumlu yetkililerin bilgisi dahilinde yapılmış
    -su izolasyonundaki hasar etraftaki sulara radyasyon bulaşması suretiyle çevrede radyasyon kirliliği yaratabilir
    -yönetim inşaatın kalitesini belirleyen en temel noktalara hiç dikkat etmemiş
    -beton fabrikası düzensiz çalışıyor ve çıktısının kalitesi düşük
    -beton dökümünde, özellikle ağır beton dökülürken çatlaklar oluşmuş, bu da bina temelinde çukurlar ve tabakalaşmaya sebep olmuş
    -çernobil nükleer santrali'ne giden yollar felaket durumda
    -3. enerji hattı inşası geciktiği için 2. ünitenin kapasitesi kısıtlanabilir
    -1978 yılının üç çeyreği boyunca 170 kişi güvenlik ekipmanlarının yeterince kontrol edilmemesi sonucu iş kazalarında yaralandı ve bu toplam 3366 gün mesai kaybına neden oldu

    ingilizce çevirisi: itsmydutytotell.wordpress.com/...

    Orijinal belge: digitalarchive.wilsoncenter.org/...

    andropov'un rezalet puanı kaçtı bilmiyorum ama benimki 10/10, rezalet gibi rezalet. daha inşaat aşamasında bile bu kadar ihmal ve kalitesizlikle 1986 yılına kadar patlamadan gelmiş olması mucize. herkes sikinin ucuyla iş yaptığı için kalite kontrolünü kgb'nin yapması zaten başlı başına bir rezalet kategorisi, ki doğru düzgün nitelikli iş yapanlar azınlıkta kaldığı için yıkıldı koca devlet zaten.

    andropov zamansız vefat etmese belki orayı da adam ederdi ve çernobil faciası hiç yaşanmazdı, kim bilir.

    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    #230479 sorg | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    4olay 
  19. 2006 yapımı rusça bir belgeselin çevirisini birkaç gün önce bitirdim. gorbaçov'dan üst düzey kgb yetkilisine, başbakan rıjkov'dan nükleer santral çalışanlarına, doktorlardan bilim insanlarına, sakini vatandaşlardan nükleer atık temizleyen birliklerin komutanı olan generale, sovyet haber programı baş editöründen faciayı ilk kez haber yapan isveçli gazeteciye bir sürü tanıkla röportajlar içeren çok değerli bir belgesel. kanala koyduğum diğer videolarda olduğu gibi, bunun da rusça dışında bir dile ilk çevirisini ben yapmış oldum. anlattıkları bazı şeyler yenir yutulur gibi değil. gorbaçov'un dünyadan bihaber cevaplarına rıjkov'un sonunda sinir olması, general tarakanov'un anlattığı skandal niteliğinde olay, ölümcül radyasyon yedikleri için canlı canlı çürüyerek korkunç şekilde ölen itfaiyecileri tedavi eden hastanenin başhekiminin aradan 20 yıl geçmesine rağmen itfaiyecilerden bahsederken gözyaşlarına boğulması gibi anlar var. ingilizce altyazı mevcut: www.youtube.com/...

    #246775 sorg | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    4olay