1. 1925-2005 yılları arasında yaşamıştır.
    #752 la sagrada familia | 8 yıl önce
    0gazeteci, şair, yazar 
  2. Türkiye'de gözaltına alınan ilk lise öğrencisidir.

    16 yaşındayken aşık olduğu kıza mektup yazar ve cevap alır. Bu şekilde mektuplaşmaları sürer. Bazı mektuplarına nazım hikmet şiirleri serpiştirir ki bu dönemde nazım hikmet yasaklıdır. Attila ilhan tarafından aşık olunan kız mektupları okul dolabında saklar. Bir gün okul idaresi tarafından yapılan aramada mektuplar bulunur ve olan olur.

    Gözaltına alınan attila ilhan bir müddet de cezaevinde kalır ve hakkında "Türkiye'nin hiçbir yerinde okuyamaz." kararı çıkarılır. Bu işin peşine düşen avukat babası muharrem bedrettin bey, Danıştay kararı ile oğlunun okuma hakkını geri alır.
    #1896 kesret | 8 yıl önce
    0gazeteci, şair, yazar 
  3. "üçüncü şahsın şiiri" nin şairidir. attila ilhan denildiğinde ilk bu şiir akla gelir.
    attila ilhan'ın hiç sevmediği "çöp gibi oğlan ip ince" dediği kişinin sadri alışık olduğu söylenir. haliyle bu şiiri kız kardeşi çolpan ilhan için yazmıştır.
    #2329 ruzgar gibi gecti | 8 yıl önce
    0şair 
  4. çolpan ilhan'ın abisi, kerem alışık'ın dayısı, sadri alışık'ın kayınbiraderi.
    #23713 kesret | 8 yıl önce
    0şair, yazar 
  5. bu ülkenin gelmiş geçmiş, tanıdığım, tam anlamıyla, tek entellektüel kişisi idi.
    #23719 timoteus | 8 yıl önce
    1şair, yazar 
  6. özellikle baya efsane gelirdi bana.
    0şair 
  7. ''bir gün seni unutmak zorunda kalırsam aşkımın küçüklüğüne değil çaresizliğimin büyüklüğüne inan.'' gibi muazzam söze sahip, deniz gezmiş ve arkadaşlarının idamını öğrendikten sonra mahrur beste şiirini yazan büyük şair.
    0şair 
  8. en sevdiğim şairlerden biri. neredeyse her şiirini çok seviyorum. asıl adı attila hamdi ilhan'dır. çolpan ilhan'ın ağabeyi, kerem alışık'ın dayısıdır.
    lisede birinci sınıftayken mektuplaştığı bir kıza verdiği nazım hikmet'e ait şiir sebebiyle on altı yaşındayken tutuklanmış, iki ay hapis yatmış, üstüne de türkiye'nin hiçbir yerinde eğitim göremez diye belge verilmiştir. zihniyet hep aynı zaten. daha sonra hakkını tekrar kazanınca ışık lisesi'ni bitirip, ardından istanbul üniversitesi hukuk fakültesi'ni kazanmıştır. nazım hikmet'i kurtarma hareketi için paris'e gitmiştir. döndüğünde sinema eleştirmenliği yapmıştır. aynı zamanda bir dönem senaristlik de yapmıştır. yapımcı biket ilhan ile on beş yıl evli kalıp, daha sonra ayrılmıştır. attila ilhan, birçok türde eser vermiştir ama şiirlerinin yeri bir başka bence.
    #52422 elmali kurabiyeee | 8 yıl önce
    0şair 
  9. tek kanallı trt devrinin efsane dizisi 'in senaryosunu da yazmıştır.
    #53167 laedri | 8 yıl önce
    0yazar 
  10. 15 haziran 1925'te menemen doğumludur nam-ı diğer . ilk ve orta öğretimini izmir ve babasının işi sebebiyle taşındıkları farklı bölgelerde tamamladı.
    izmir atatürk lisesi birinci sınıfındayken bir kıza yazdığı mektupta nazım hikmet şiirleriyle yakalandı. tutuklanıp üç ay gözaltında kalıp iki ay hapis yattı.
    kendisinin haberi olmadan amcası şiirini chp şiir armağanına gönderdi ve çok ünlü şairlerin arasından sıyrılıp ikinci oldu.
    üniversiteyi yarıda bırakıp 'ne katılarak paris'e gitti ve orada okuluna devam etti.
    hayatı izmir, istanbul, paris ve biraz da ankara'da geçmiştir.

    (kısa oldu evet ama amacım biyografisinden ziyade eserlerini paylaşmaktır.)

    eserleri;
    -romanlar
    (1953)
    (1957)
    (1963)

    (1973)
    (1974)
    (1978)
    (1981)
    (1988)
    (2002)
    (2006)
    (1980)
    (1984)
    (2007)
    (2001)

    -denemeler
    (1957)
    (1971)
    (1972)
    (1975)
    (1976)
    (1980)
    (1980)
    (1981)
    (1982)
    (1983)
    (1985)
    (1985)
    (1986)
    (1991)
    (1991)
    (1992)
    (1993)
    (1995)
    (1997)

    -şiir kitapları
    (1948)
    (1954)
    (1955)
    (1960)
    (1962)
    (1968)
    (1973)
    (1977)
    (1982)
    (1987)
    (1993)
    (2002)


    not: buldukça, bildikçe editleyeceğim.
    #111678 Tukenmekte olan kisi | 7 yıl önce (  7 yıl önce)
    3gazeteci, şair, yazar 
  11. Vefatının yıldönümü bugün. Ruhu şad, mekanı cennet olsun. Mustafa Kemal'e yolunda olduğumuzu söylemiştir...

    #112915 Tukenmekte olan kisi | 7 yıl önce (  7 yıl önce)
    0yazar 
  12. kendisini çok severdim. bir gece o dönemde misyonerlik mevzuları gündeme geliyordu zaman zaman. bir programında baktım, konuyla uzak yakın ilişkisi olmayan kıytırık bir insanın mektubunu referans olarak kullanmıştı. üzüldüm, yakıştıramadım da... dedim delikanlı gibi içerden biri olarak ben yazayım hamasi bir hava vermeden. kendisine uzun bir email atıp yazmıştım, dışardan bir gözle ama içeriyi yaşamış bir hristiyan olaraktan. kimse de o günlerde bu kadar samimi ve doğal anlatmazdı ona koca ülkede. o da "oktay duman" ismini kullanarak bir kaç gün cumhuriyette bahsetmişti, o mektuptan emailden alıntı yaparak. gurur duymuştum iki satırlık da olsa karşılıklı yazışmış olmaktan.

    bir iki sitede duruyo hala internette, dayım saklıyor mu bilmem o ilk günkü cumhuriyet gazetesini.
    öldüğü gün benim istanbul'da bulunduğum on günlük bir döneme denk gelmişti... cenazesine katılmıştım ve bildiğin ağladım lan yüzünü hiç görmediğim ama saygı duyduğum bir adam için.

    tilahan.org/...

    tilahan.org/...
    #132002 timoteus | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0gazeteci, şair, yazar 
  13. "Kim kaldı" isimli şiiriyle ittihatçıları sevdiğini düşündüğüm şair. Jön Türkler ve ittihatçılara hakkını teslim etmiştir zannımca.
    İttihatçıların ve Jön Türklerin yeri her zaman ayrıdır, var olsunlar.

    silah atılmıyor
    güvercin şakırtısıdır
    şafakta yaldızlanan
    şadırvanda su
    ıhlamurlarda ezan
    görkemli bir namaz uğultusu
    heyhat
    hamzabey cami-i şerif'inden kim kaldı
    kim kaldı eski selanik'ten
    laternalar sustu
    sürahiler tenha
    tek kibrit çakılmıyor
    kim kaldı ittihat ve terakki'den
    o jöntürkler ki - 'hariçten
    evrak-ı muzırra celbederlerdi' -
    o fedailer ki barut öksürürler
    sakal tıraşları mavi
    kırmızı bıyıkları biber
    kim kaldı
    müdafaa-i hukuk cemiyeti'nden
    avcı ceketi
    körüklu çizme
    astragan kalpak
    bazen 'ittihatçı'
    hafif 'iştirakiyun'
    öfkeli kaşları salkım saçak
    kumral bıyıkları mahzun
    hani felaket tütün içerler
    ceplerinde idam fermanları
    bellerinde Söğüt yaprağı bıçak
    ya millet meclisi'nde meb'us
    ya kuva-yi seyyarede asker
    kadehlerde rakı
    nazlı beyaz
    vaniköy korusunun 'teşrinler'deki sisi
    gramofonda incesaz
    meyhane musikisi
    o şenliklerden heyhat kim kaldı
    ezeli dalgınlığımızın ıslığıdır ney
    keman yanlış anlaşılmasından tedirgin
    utlar vahim sorular soruyor
    öldü nazım samilof sarı mustafa
    yıkılmış strasnoy ploscat'ın saat kulesi
    eski bolşeviklerden kim kaldı.


    - yazar eklemesi: "Kahrolsun istibdat, yaşasın Hürriyet ! "

    #270968 migfer tokmakel | 3 yıl önce (  3 yıl önce)
    0yazar 
  14. gerçekten de

    "fesi değiştirip şapkayı getirmek, yazıyı değiştirmek, bunların bir kısmı ciddi hatalardır. bizi kendimizden ko­paran şeyler bunlar. fransa'da herhan­gi bir çocuk, eline bir 17. yüzyıl fran­sız kitabını alıp şakır şakır okur. bizde okur mu? imkanı yok.işte bunu özellikle yapmışlar. bu sanki okumasınlar, tanımasınlar, bilmesinler için olmuş."

    eksisozluk.com/...

    dediyse eğer, nasıl kendisini solcu gördüğü sorgulanması gereken kişi. sonradan marksistliği bıraktıysa bilemem tabii, türk edebiyatı ile çok ilişkim yok.

    adamın söylediği bu sözdeki her şey falso. birincisi fes zaten türk veya asyalı şapkası değil, akdeniz coğrafyasına ait. ikincisi dil dediğin değişir. bugün ruslar bile dostoyevski'yi orijinal metinden okuyamaz kolayca. çince karakterler bile değişmiş -ki osmanlıca konusunda hep bunu örnek gösterirler. ama çince karakterler de hep aynı kalmamış yüzyıllar içinde. güneydeki karakterlerle kuzeydeki karakterler bile farklı olabiliyor.- fransızca hayli hayli değişmiştir. bugün ingilizler bile shakespeare dersi alıyor, adamın ne yazdığını anlamak için.
    #281500 bachophile | 2 yıl önce (  2 yıl önce)
    3gazeteci, şair, yazar 
  15. İyi edebiyatçı, berbat siyaset düşünürü. Siyaset Bilimi, Sosyoloji, tarih hatta felsefe gibi bilumum beşeriyet anahtarlarından bi'haberseniz sizi gaza getirebilir ama bunları az buçuk öğrendikten sonra, baba olmamış be, diyorsunuz.

    Edebi yönü kuvvetli olanlar, siyasete profesyonel olarak bulaşmasınlar, etik olarak söylemiyorum, yeteneklerine yazık, onunla kaybedecekleri zamanı, edebiyata harcayarak, isterlerse siyaseti de bir parça edebi Eserlerine içirerek çok daha güzel ve kalıcı şeyler meydana getirebilirler.

    Laik-dinci kavgasında, özellikle 90'larla beraber, Attila İlhan ekolü diyebileceğim insanlar iyice sapıtmışlar, her şeyin yerli ve millisini arama çabası, Marksist terminolojiyi açıktan kullanmayarak ama onun düşünce sistematiğiyle zararlı cemiyet, şirket, ülke, dış minnak bulma arayışı, islamcıları yumuşatmak için İslam din adamlarının yapamadığı din reformunu göğüslemeye çalışma, halk nezdinde açıktan savunamayacakları şeyleri Atatürk ve Atatürkçülüğe yedirme uğraşı, solla milliyetçi karışımı bir atatürk yaratmaya zorlama... bir süre sonra insanı manyak ediyor bu kafa.

    Siyasi olarak en yakın takipçisi, Banu Avar, biraz Banu Avar okuyarak ne dediğimi daha iyi anlayabilirsiniz.

    Yine de mücadele eden insana saygı duymak gerek, tüm hatalarına ve yanlışlarına rağmen büyük insandı kendisi. Eşi bir daha gelmez.

    #290504 migfer tokmakel | 11 ay önce (  11 ay önce)
    0yazar