Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi oyuncularından olan örnek bir sanatçı.
1929 yılında İstanbul'da doğan oyuncu, sanatçı bir anne-babanın çocuğu olarak sanatla içiçe büyümüş ve 13 yaşında muhsin ertuğrul sahnesi'nde ilk sahne tozunu yutmuştur.
Türk sineması ve tiyatrosuna büyük emek ve katkıları olan bu büyük sanatçı aynı zamanda benim gözümde çağdaşlığın da simgelerindendir.
Simsiyah iri gözleri, siyah küt saçları ve karakteristik kemikli yüz hatlarıyla da her zaman çok karizmatik ve farklı bulmuşumdur bu hoş hanımefendiyi.
Yine bir güzel ve başarılı oyuncu olan rahmetli engin cezzar'ın da hayat yoldaşlığını yapmıştır uzun yıllar.
Altı tane de kitabı bulunan sanatçı uzun süre önce sahnelere veda etmiştir.
şahika tekand başlığını görünce aklıma düşen (çok benzetirim çünkü tarzlarını birbirlerine), henüz hakkında yazılmadığını görünce de hemen işe koyulduğum, bir güzel kadın gülriz sururi. İyi ki bu topraklarda yaşamış dediklerimden.
kendisiyle ilgili çocukluğumdan aklımda kalan yüksek ökçeler adında bir program sunduğu. yemek programı mıydı tam hatırlamıyorum lakin beynime kazınan tek şey kocaman gözleriydi. küçücüktüm ve ekrana yeteri kadar gözlerimi kırpmadan bakarsam o dev gözler beni ham diye yutacak zannederdim. huzurla dinlensin.
adı anılınca aklıma ilk keşanlı ali destanı gelir, oradaki köylü kızı olarak hatırlayacağım onu hep. - o açılacaaaaah, sen gapayacaaaaaan. o açılacaaaaaaah, sen gapayacaaaaan.
ve tabi bi de tepesinde bülbül yuvası gibi topladığı saçları.