1. Ölümüyle ilgili net bir bilgi sahibi olmadığımız 80'ler ve 90'ların efsanevi sanatçı, seyyah ve yapımcısı.
    Ölümüyle ilgili Sevil Demir ile olan yasak ilişkisi ve kullandığı viagra sebep olarak gösterilse de, 19 yıllık menajeri Tamer Şahin'in açıklamalarına göre Sulhi Aksüt ile yaptığı iş ortaklığında kaybettiği paralar ve abisi Savaş Manço'nun kendi parasıyla şahsi borçlarını kapatması yüzünden girdiği stres olarak gösterilmiştir.
    #40423 11001 | 8 yıl önce
    0müzisyen, şarkıcı 
  2. 1990 yılında japonya'nın kushimoto şehrinde düzenlenen ertuğrul faciası'nın 100. yılını anma etkinliklerinde sahne almış şarkıcı. daha sonra budist bir örgüt olan souka gakkai international'ın (yanılmıyorsam bu adamlar waseda üniversitesi'ni de kuran adamlar, bir ara başlık açarım) sponsorluğunda 1995 yılında japonya turnesine çıkmıştır. turnenin amaçlarından birisi de türk-japon dostluğunu güçlendirmektir.

    turne sırasında japonya'da barış manço'yu japonlar pek tanımadığı için, barış manço japonya sokaklarında gezerken onu tanıyan türklerin barış manço'yu gördüklerinde çığlık atması sebebiyle japonlar önce bir "ne oluyor lan?!" demişler sonra barış manço'nun kim olduğunu öğrenmişlerdir. hatta barış manço japonya'da karşılaştığı türklerle yemek yemiş, bazı türkler barış manço'yu evine davet etmiş falan. bu türden olaylar yaşanmış.

    japonya'daki son konserde mustafa kemal atatürk'ten, islam dininden bahsetmiş ve daha sonra pkk'nın terör eylemlerini lanetlemiştir.

    ayrıca japonya'da kendisinin memlektim dünya (furusato wa sekai) isimli albümü haricinde tower records bünyesinde satılan albümü yok. lakin eski plakları epey yaygın.
    0müzisyen, şarkıcı 
  3. tarzına, kişiliğine, karakterine ve sanatına hayran olduğum; dünya görüşüme çok etkisi olan; yüzük müptelası olma sebebim, bu devirlerin çok ötesinde güzel insan. iyi ki var olmuş, iyi ki bu dünyadan bir barış manço geçmiş.
    #106852 yaprak | 7 yıl önce
    0müzisyen, şarkıcı 
  4. Rüyamda gördükten sonra sözlüğü açıp başlığını görmek beni az da olsa mutlu etti. Hayranlık duyulasi şarkıları, karakteri olan harika insan.
    #108471 0qq0 | 7 yıl önce
    0şarkıcı 
  5. Vefatının 20. Yılında saygı ve özlemle andığımız şarkıcı, müzisyen ve sanatçı. Mekanı cennet olsun.
    #125072 albaykus | 6 yıl önce
    0müzisyen, şarkıcı 
  6. türk müzik tarihinin en iyi şarkısı olan dönenceyi seslendiren saygı değer sanatçı. bir bbc röportajında en büyük hayalinin cumhurbaşkanlığı makamına oturmak olduğunu söylemiştir. acaba bu yaşansaydı neler farklı olurdu diye düşünmekten kendimi alamıyorum. 2002 seçimini hedeflemesi de manidar. huzur içinde yatsın.
    #128024 teslanikox | 6 yıl önce
    0şarkıcı 
  7. karakteriyle, üslubuyla, tavır ve aşık olduğu müziğini yediden yetmişe herkese sevdirmesiyle, gönüllerde taht kurmuş sanatçı.

    ruhu şad olsun.
    #146341 rap more than words | 6 yıl önce
    0şarkıcı 
  8. halk kültürümüzün büyük elçisi, adam olacak çocukların barış abisi, modern zaman ozanı, namı ülke sınırlarını çoktan aşmış çelebi.
    "ölürse ten ölür, canlar ölesi değil. "

    bunu görse şaşırmazdı ama heyecanla gülümserdi. Yalnız japonlar mı sandınız?

    (bkz: ) (bkz: ) (bkz: )
    #162111 nimportequi | 5 yıl önce
    0müzisyen, şarkıcı 
  9. yurdumda bütün aşkların açılış fon müziği ''alla beni, pulla beni, al koynuna yar
    gözüm senden başkasını görmez oldu yar
    gönlüm senden bir şey ister nasıl desem yar?
    alla beni, pulla beni, al koynuna yar!!!

    değil midir?

    senin için dağları deler, yol açarım yar
    senin için denizleri kuruturum yar
    senin için gök kubbeyi yerlere çalarım yar
    canımı iste, canım bile sana kurban yar!!!

    barış abi bu şarkısında yurdum erkeğinin hoyrat ve derin aşkında ilk aklından geçenleri yazar. oysa kadın erkeğine şöyle bağırmaktadır;

    ''dağlar, taşlar, uçan kuşlar senin olsun yar
    deniz, derya, gökler hep yerinde dursun yar
    gönlüm senden bir şey ister nasıl desem yar?
    alla beni, pulla beni, al koynuna yar''

    erkek bu, kadını dinler mi hiç. aklımız fikrimiz kendi söyleyeceklerimizde;

    ''saçlarına yıldızlardan taç yapayım yar
    bir nefesle güneşleri söndüreyim yar
    çıra gibi uğrunda ben yanayım yar
    canımı iste, canım bile sana kurban yar''

    kadınsa hala umutsuz bir umut, dünyanın en güzel bağlı bir sevgisiyle aynı şeyleri söylemektedir fakat anlayan kim?

    ''yıldızlar yerinde güzel bırak dursun ya
    saçlarımı ellerinle okşa yeter yar
    gönlüm senden bir şey ister nasıl desem yar?
    alla…''

    işte barış manço, sadece dahi bir müzisyen değil, kadını da, erkeği de aşkında bütünleştirmiş büyük bir filozoftur aynı zamanda. doğuyu da bilir, batıya zaten hakimdir. varlık güzelliğini her şarkısıyla bizlere yansıtır.

    ve yazık ki her aşk yine her aşkın sonunda sığındıklarımız yine barış abinin aşk ilahileridir;

    kara haber tez duyulur, unutsun beni demişsin,
    bende kalan resimleri mektuplari istemişsin.
    üzülme sevdiceğim bir daha çıkmam karşına,
    sana son kez yazıyorum hatıralar yeter bana.

    kurumuş bir çiçek buldum mektuplarin arasinda
    bir tek onu saklıyorum, onu da çok görme bana
    aşkların en güzelini yaşamıştık yıllarca
    bütün hüzünlü şarkılar hatırlatır seni bana.

    kırıldı kanadım kolum, ne yerim var ne yurdum
    gurbet ele düştü yolum, yuvasız kuşlar misali
    selvi boylum senin için katlanırım bu yazgıya
    böyle yazmışsa yaradan kara toprak yeter bana...
    #162827 memosh usta | 5 yıl önce
    0şarkıcı 
  10. “Gözlerimde yaş, kalbimde sızı, unutamadım seni...”
    İyi ki doğdun barış Manço
    0müzisyen, şarkıcı 
  11. bugün vefat yıldönümü olan ''''

    ''... bu benim son albümüm. bundan sonra bir daha albüm yapmayacağım. şu anda albüm yapmamı gerektirecek bir neden görmüyorum. türkiye'nin içinde bulunduğu ortam benim bir daha albüm yapmamı gerektirmiyor. türk halkı var olduğu günden bugüne kadar -dört bin yıllık bir tarihten bahsediyoruz- hayatının en kavgalı, en uzlaşmaz, en gürültülü patırtılı dönemini yaşıyor. ben bu karmaşa içinde bir daha albüm yapmayı düşünmüyorum.

    ...ben insanlara hayatım boyunca doğrulukları anlattım. geldiğimiz konum dolayısıyla bu doğrulukları anlatmanın pek fazla işe yaramadığını görüyorum. bir üzüntü var tabii ki. bir hüzün var itiraf edeyim ki. ama yapmam da lazım. bunu bırakıyorum. bundan sonra bu işi de bırakıyorum... kişisel düşüncem bu.

    (gazeteci: peki hayranlarınızın sizin için çok üzüleceklerini düşünmüyor musunuz?)

    hayranlarım bir tepki gösterirseler ben duyarım onları. çok sanmıyorum. sonuçta güzel bir albüm çıkartıyorum işte. zaman zaman televizyon programları yapmaya devam edebilirim. konser de veririm belki. yani onlar başka şeyler. ama türkiye'nin içinde bulunduğu şu günler, bu kadar uzlaşmaz, bu kadar kavgacı, bu kadar çözümsüzlüğü arayan bir yaşam felsefesini benimsemiş bir ortamda benim şarkılarıma falan insanların ihtiyaçları yok. kişisel düşüncem..

    (gazeteci: ama ileriki yıllarda da biz sizi isteyeceğiz?)

    o zaman daha huzurlu bir ortamda, yani ben de daha huzurlu ortam istiyorum o zaman. evet buna hakkım var. bunca sene konuşmuş, ettiği laflar dinlenmemiş bir insan olarak; huzurlu, kavga edilmeyen bir ortam istiyorum yani... herkesin burasına geldi ama söylemeye cesaret edemiyorlar...

    (gazeteci: peki albüm ne zaman çıkıyor?)

    vatandaş vergisini versin, o ara. kabine kurulsun, o ara. yani; insanların o kadar derdi varken, mart ayında vergi verecekler, kabine kuruldu mu, belediye seçimleri... yani bin tane derdin arasında ben aslında hata ediyorum bu albümü çıkartmakla. insanların bin tane derdi var, yapmayın Allah'ınızı severseniz ya."

    yukarıdaki diyalogların geçtiği röportaj link

    aradan yıllar geçmesine rağmen, biz hala 'yu unutamamışsak; bunun en büyük sebebi onun ülkesini ve halkını gerçekten sevmiş bir insan olmasındandır. usta sanatçı yukarıdaki diyaloglardan saatler sonra dünyaya gözlerini yumdu. bugün vefatının 22. yıldönümü. hangimiz unutabildik? hangimiz unutabiliriz?

    'yle hayallere dalıp, 'yle hüzünlenmedik mi hepimiz? çocukluğumuzda dinlemedik mi hiç? 'yla kendimizi tanımadık mı? 'la ağlayıp, 'yla kendimize gelmedik mi? 'la gülüp, 'yle bağrımıza taş basmadık mı? 'yi dinledikten sonra, 'yla birlikte, karnımızı 'nda doyurmadık mı? o sofradaki misafire diye sormadık mı? 'yi dinleyip ''işte sanat budur'' demedik mi? burayı okuyan değerli yazar; ?

    türkiye'yi türkiye yapan en önemli değerlerden biridir . kimimizin gençliğidir, kimimizin çocukluğudur, kimimizse hiç görmemiştir onu... ama herkes tanır onu, tanımaya da devam edecek...

    bu dünyadan bir geçti...

    mekanın cennet olsun barış abi!
    #241735 laz ziya | 4 yıl önce
    0müzisyen, şarkıcı 
  12. japonya'da o kadar da ünlü olmayan kişi. 1-2 prog rock meraklısı ve türkiye meraklısı haricinde pek bilen yok. en azından literatür taraması sonucu böyle bir kanıya ulaştım. sadece dergisine bakamadım ama. japonya'da rock müziğin kalbini gigs tutar. eğer o dergide kendisinden bahsedildiyse en azından konser verdiği dönem sükse yapmış demektir.

    kusura bakmayın ama barış manço, fazıl say ve umut akyürek japonya'da o kadar da ünlü değiller. zaten fazıl say'a kendi başlığında değindim. umut akyürek de "ben imparator'a konser verdim" diyerek az daha diplomatik krize sebep oluyordu.

    ama bunlar arasında beni en çok şaşırtan fazıl say oldu diyebilirim. çünkü adam japonya'da çok izlenen bir müzik programına çıkmış birisi. demek ki izleyip geçmiş japonlar.

    #281524 bachophile | 2 yıl önce
    1müzisyen, şarkıcı 
  13. artık ergenlikten çıkmış neredeyse üniversite çağına gelmiş bi genç olmuştum... tek kanallı dönemdeki pazar sabahı ritüeli 7den 77ye artık takip edilmemekle birlikte yeni kanalında (ismi de değişmişti) arada rastlanırsa bi’ 10 dakika çocukluk dönemi yadedilmeden geçilmiyordu... ama yine de barış manço o zamana kadarki bütün dönemlerimde bir şekilde iz bırakmıştı...

    bir sabah uyandığımda barış manço öldü dediler... sabah mahmurluğunun etkisiyle yavan bir “hadi ya... nasıl olmuş?” gibi bir sorudan ötesi çıkmadı ağzımdan... sonrası haberlerden öğrenildi...

    sömestr tatili olduğu için her zamanki gibi bir istanbul yolculuğu hazırlığı da tüm süratiyle devam ediyordu ve bir saat sonra yollardaydık artık maaile... yol boyunca radyolarda barış manço şarkıları çalıyordu ve her çalan şarkıda geçmişten bir parça hatırlıyordu aile üyeleri (annem özellikle unutamadım şarkısını ne kadar cok sevdiğini defalarca dile getiriyordu)...

    yeni eve taşınılmıştı ve ev eşyaları almak için modeko denilen ve hayatımda bir daha gitmediğim mekanda mobilyacıları dolasırken bir mağazada, satıcı dahil dükkandaki herkesin gözü tvde barış manço’nun evinden yapılan canlı yayına takılmıştı... yayın bitince de yine aynı kişiler birbirlerine bakıp barış manço hakkında iyi şeyler söyleyip güne devam etmişlerdi...

    akşam aile büyüklerinin evinde buluşulmuş, kalabalık aile yemeğine oturulmuştu ki atv’de haberler başladı... ali kırca ekranda görünmeden önce ali yazar veli bozar’ın rengi solmuş bir klibini koymuşlardı... şarkının sonuna doğru;

    barış yolun sonunda
    yürü demek boşuna
    hayat duruyor dostlar ben durmuşum çok mu
    yaşam bitiyor dostlar ben bitmişim çok mu

    dizeleriyle birlikte kendimi kaybedercesine ağlarken bulmuştum kendimi... elimde olmadan masanın ortasında ağlıyordum... anne, baba, kardeş kuzen, dede, anane vs demeden, yanımda kimlerin olduguna aldırmaksızın olabilecek en içten şekilde kalbimin acıyışını hissediyordum...

    barış manço’yu her tv, internet ve radyoda gördüğümde/duyduğumda aynı üzüntüyü hissediyorum... o gün durduramadığım gözyaşları bugün halen daha akıyor... kendisi öldü ama aradan geçen 10 sene boyunca halen daha, artık o kadar kısa sayılamayacak yaşantımda, iz bırakmaya devam etti...
    #282359 somrero | 2 yıl önce
    0müzisyen, şarkıcı 
  14. saçlarıyla ilgili çok güzel bir anısı vardır kendisinin;

    : neden saçlarınızı uzatıyorsunuz?
    : ben uzatmıyorum ki, kendileri uzuyorlar. asıl sen neden saçlarını kesiyorsun?
    #282362 laz ziya | 2 yıl önce
    0müzisyen, şarkıcı