katliamlarını saymazsak, sekiz yıla seksen yıllık iş sığdırmış olarak değerlendirilen padişah. kanuni'ye iyi devlet adamları ve büyük bir miras bırakmıştır.
Son günlerde bir partinin seçim reklamında sen ki hakka saygisindan çölü geçerken atında inen nesilin torunusun minvalindeki söylemin başrolündeki kişi.
Yavuz ve emrindeki ordu mısır a giderken sina çölunu gecmek zorunda kalırlar. Bu hikaye icin rivayet edilen, yavuzun atindan inmesinin sebebi önünde peygamberin yürüdüğünü görmesidir. Soranlara yuce peygamber önümüzde yürürken biz nasıl at sırtında gidelim der.
belki isimden belki bana farklı anlattıklarından yavuz sultan selim'in bende yeri hep ayrı olmuştur.
yavuz selim, babası 2. beyazıd'ı tahttan zorla indirerek padişah olmuştur, bunun üstüne 2. beyazıd: "kılıcın keskin ama ömrün kısa olsun. Beni berbat edip tahtımdan ettin. Dilerim Allah’tan, sen de genç yaşında berbat olup şir-i pençelere elinde gidesin!" diye beddua eder. anlatılara göre yavuz selim bu sözü hiç unutmamış ama kimseye de bahsetmemiştir ta ki bir gün sırtında şirpence (aslan pençesi çıbanı) çıkana dek. ölümü bu hastalık yüzünden olmuştur.
yavuz selim memlük seferine çıktığı sırada konaklama döneminde çadırını bir türkmen kızı temizlermiş. bu kız bir şekilde yavuz'u görür ve aşık olur. bunun üstüne çadırın direğine yavuz'un görebileceği şekilde bir not bırakır: "Derdi olan neylesin?" yavuz bu notu görür altına bir dize de kendi ekler: "Derdi olan söylesin" türkmen kız bu notu görünce deli divane olur ama o kimdir ki bir padişaha aşkını ilan edecek bu yüzden bir dize daha ekler: "Korkuyorsa neylesin?" yavuz da altına: "Hiç korkmasın söylesin." dizesini ekler. "Derdi olan neylesin? Derdi olan söylesin. Korkuyorsa neylesin? Hiç korkmasın söylesin." dizeleri oluşmuştur. yavuz da emir verdirerek bu kızın bulunmasını ve derhal kendisine getirilmesini istemiştir. kız bulunur getirilir. Kız yavuz'u görür görmez "sultanım" der ve heyecandan oracıkta ölür gider. bunun üstüne yavuz sultan selim ağlamaya başlar. kız için bir mezar taşı yaptırır ve şu dizeleri yazdırır: Merdüm-i dîdeme bilmem ne füsûn etti felek (Bilmem gözlerime felek nasıl bir büyü yaptı ki) Giryemi kildi hûn eksimi füzûn etti felek (Gözümü kan içinde bıraktı, aşkımı artırdı) Sîrler pençe-i kahrimdan olurken lerzân (Benim pençemin korkusundan aslanlar titrerken) Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek. (Felek beni bir ahu gözlüye esir etti) cemal safi de tek hece aşk şiirinde bu hikayeden "yavuz iken zebun ettim selimi" diye bahseder.
yavuz ile şah ismail arasındaki olayı biliyorsunuz, hani şu herkesin yediğinden ikram ettiği olay.
sina çölünü de 13 günde yürüyerek aştığı anlatılır. bir anda atından inmiş ve yola yürüyerek devam etmiştir ona sorduklarında ise "bre gafiller görmez misiniz önümüzde kainatin efendisi yürüyor ben nasıl at sırtında gideyim" cevabını vermiştir. sina çölünü aşarak memlük devletini yıkmış ve ilk osmanlı halifesi olmuştur.
küpe olayını da biliyorsunuz. benden bu kadar.
son olarak yavuz, güçlü çetin falan demek değildir, yavuz kötü anlamına gelir, asıl anlam budur. çetin güçlü anlamı sonradan anlamsızca ortaya çıkmıştır.