şehir. batı dillerine latince olan yurttaşlık anlamına gelen civitas kelimesinden geçmiştir. bu kelime osmanlıca'da şehir, türkçe'de kent anlamına gelmektedir.
11. yüzyıla kadar türkler'in balık olaran adlandırdığı bu yerleşim yeri kaşgarlı mahmut'un kend( kent ) sözcüğünü kullanmasından sonra Türkçeye yerleşmiştir. kent genellikle " üretme, uygarlık, zenginlik, çeşitlilik " gibi pozitif anlamlar ile kullanılmaktadır.
ilk kentler mezopotomya bölgesinde ortaya çıkmıştır. bunun nedeni ise gelişmiş olan sümer toplumunun tarımdan elde ettiği artı ürünü daha kolay saklamak, daha çok üretim yapmak ve teknolojik olarak ilerlemek amacıyla ortaya çıktığını söyleyebiliriz. ilk çağda ortaya çıkan bu yerleşi yerleri " sulak" ve "verimli" topraklar üzerinde olmuştur. zaman içerisinde kentlerin nüfusları artış göstermiştir çünkü tarımsal üretimin, teknolojik ilerlemenin, ticaretin yoğun olduğu yerleşimleri olmakla ile birlikte can ve mal güvenliği de üst derecede olmuştur.
Mimarlık veya planlama ihtisas alanlarında, yalnızca bildiğimiz anlamda; "sınırları belirli olarak şehir ör: yozgart" gibi kullanılmayan kavram, kavramlar bütünü.
Planlama ve tasarım süreçlerinde kent, ilgilenilen bölgeye yönelik kullanılabilir. Örneğin istanbul gibi yoğun yerleşimlerin bulunduğu şehirlerin ilçeleri üzerinden konuşulur iken mahalle bazında konuşulurken kent kavramı kullanılabilir, kentin odak noktaları ve merkezi yine mahalle üzerinden belirlenebilir. Zira ölçek küçük olsa bile kent kavramını karşılayan imgeler bu bölgelerde fazlasıyla bulunabilir.
Bu durum kelimenin anlamı ile tezat oluşturmamakla birlikte kelime kökeninin oldukça eskiye dayanması ve günümüz kentlerinin bu kapsamı daha karmaşık olarak uyguluyor olması esas farklılığı ortaya koymaktadır.
Ekleme: kent konusunda detaylı bilgiler için : (bkz: kevin lynch)