1. bir şaheseri. filmin bazı yerlerinde okunan şiirler ustanın babasına aittir.

    film rus yönetmenin çocukluk anıları ve o dönemin güncel olaylarının harmanlanmasıyla ortaya çıkmıştır.
    #5363 thedirector | 8 yıl önce
    0film 
  2. Yaratıcı yanımın öldüğünü tokat gibi çarpan tarkovski otobiyografisi. Yine bir klasik ;filmden ya hiç birşey anlamiyorsunuz yada teknik olarak baktığınızda çok nizami bir şekilde ince düşünülerek iğne ucuyla bırakılmış dekorlar müzikler sesler onca karmaşanin arkasında yapbozu kafanızda oturtunca birleşen anıların dejavularin gerçeklik üstü sunulması falan kurgu olarak tam bir sanat pornosu alışagelmiş filmlerin dışında herşeyi ortaya atıp yapbozun parçalarını birlestirmenizi bekleyen film.
    #125514 isthatnotokey | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0film 
  3. geçtiğimiz aylarda ismi ile mubi'de yayınlanmış olan filmi. bir sinema şaheseri. izlerken keşke bitmese demeye bile fırsat bulamıyorsunuz hayranlıktan.

    --- spoiler --
    -

    otobiyografi niteliğinde bir yapıt için çok fazla dönem rusyası anlatıldığı bir film olmuş. sadece bu filmi izleyerek sovyetler ve dönemin rus köylüleri hakkında bilgiye sahip olabilirsiniz.
    -
    -- spoiler --
    -

    tek kelime ile muhteşem. sanki gözünüze hitap eden bir masör. dinlendirici.
    #195621 writerofadream | 4 yıl önce
    0film 
  4. tarkovski'nin adeta görsel bilinç akışı tekniğiyle çektiği bu filmde, yazarın annesiyle yaşadığı ödipal çatışma ve kendi ilişkisine yansımaları ile annesinin çocuklarını ihmal etmesi, onlara yetememesi nedeniyle hissettiği suçluluk belirgin temalardır.
    #197978 cassandratheseer | 4 yıl önce
    0film 
  5. babası tarafından henüz 10 yaşındayken terk edilen yönetmenin bu en kişisel çalışmasının altında, terk edilişe dair hatıralar ve babasının geri döneceğine olan sonsuz umut ve bekleyiş yatmaktadır. yönetmenin babası ünlü bir şairdir ve aşağıdaki linkteki şiiri yönetmenin babası filmde kendisi seslendirmiştir.

    www.youtube.com/...

    olabildiğince şairin kelimelerine sadık kalarak, elimden geldiğince sizler için bir çevirisini yaptım. tam anlamıyla içime sinmese de takdir sizin.

    -ilk buluşmalar-

    her anını buluştuğumuz
    kutlardık bir yortu gibi,
    sadece biz bütün dünyada yalnız.
    daha cesurdun ve bir kuşun kanadından hafifçe,
    merdivenlerde, baş döndürürce,
    götürdün, koşarak aşağıya basamaklardan
    kendi diyarına, ıslak leylakların arasından
    aynalı camın ötesine.

    gece çökünce, bir lütuf bahşedildi,
    sunak kapıları genişçe açıldı,
    karanlıkta parıldadı,
    ve çıplaklık yavaşça eğildi
    dedim, "tanrı seni kutsasın" uyanınca,
    ki anladım minnettarlığım küstahça
    uyurdun, ve gök mavisiyle dokunmak için gözlerine,
    masadan bükülürdü leylaklar üzerine,
    maviyle okşanmış gözlerin,
    huzurluydu, ve sıcaktı ellerin

    kristalde titreşti nehirler,
    sislendi dağlar, ışıltılandı denizler,
    tuttun kristal küreyi avuç içinde,
    uyuyakaldın tahtında,
    -aman tanrım!- benim oldun.

    uyandın ve şekle büründün
    günlük yaşam sözcüklerine,
    sesin tüm güçle doldu boğazına,
    ve sen kelimesi kavuştu,
    artık "çar" - yeni anlamına.

    dünyada her şey dönüştü,
    hatta basit eşyalar - leğen, sürahi,
    nöbetçi gibi, durduğunda aramızda,
    katman katman ve kararlı su.

    nereye bilmeden bizi sürükledi.
    önümüzde kayboldular, serap gibi,
    mucizevi şehirler.
    kendiliğinden ayaklarımızın altına serildi naneler,
    yol boyu eşlik etti kuşlar,
    yukarı sıçradı nehirdeki balıklar,
    gözlerimizin önünde genişledi gökyüzü...

    peşimizden takip ederken kader,
    elinde ustura çılgın bir derbeder.

    #233037 nicholai rosicky | 4 yıl önce
    0film