çocukken demir eksikliğinden ötürü kazağımın kolunu emerdim. bileğim hep nemli ve bütün kazaklarımın kol kısımları ipcik ipcikti. kız kardeşim de toprak yerdi. şu an topraktan geldik toprağa gideceğiz hesabı * toprak yemek daha mantıklı geliyor bana. insan kazağının kolunu neden kemirir ki?
Eskiden ne güzeldi kazaklar. Desenleri, dokuları, renkleri.
Kışın kazak giyilirdi, başka yolu yoktu. Anne kazak örerdi, komşu teyze kazak örerdi, herkes kazak, atkı, bere sürekli örerdi eskiden çünkü soğuktu kışlar ve hep kazak giyilirdi.
giyilmiyor artık tıpkı bere ve atkı gibi, sonbahardan hallice kışlarda. Kışın da tadı tuzu yok, kışlar tişörtlere emanet artik , incecik giysilere emanet. Kışlar da yalan oldu be dostum, o caanım kazaklar da.
tolstoy'un insan neyle yaşar kitabımda 1 günü 1000 ruble olan topraklara sahip halk. sabah güneş doğduktan akşam batana kadar çevirebileceğin toprak 1000 ruble. açgözlü ve hırslılara ölüm getiren tehlikeli oyun. misafilikte gönlü geniş halk.