fermente edilip, kurutulup öğütülerek toz haline getirilmiş tütün. buruna çekilirmiş eskiden. kuyum işi küçük kutularda gezdirilirmiş. racona göre enfiye çekildikten sonra hapşırmak ayıp sayılırmış. enfiye çektiğini gördüğüm ilk ve tek insan hilmi yavuzdu.
bunlar da eski zamanların enfiye kutuları. www.google.com.tr/...
işe ilk girdiğim yıldı galba, almanya'dan bi mühendis test için gelmişti. testler bitti, müdürün odasında son durum değerlendirmesi için toplantı yapıcaz. bu amca cebinden ufak, yuvarlak, metal bi kutu çıkardı. koydu masaya. durup durup, burnuna bişi çekip duruyo bu kutunun içinden. napıyo la bu kokain mi çekiyo derken; o zamanlar "abi mühendis" dediğimiz kıdemli iş arkadaşlarından biri söyledi; "adam enfiye çekiyo" diye. ilk o zaman duydum enfiyeyi, ilk o zaman gördüm. daha da karşılaşmadım kendisiyle ve kullananla.
bana sinüzit olduğum için bir hocam tavsiye etti. burundan çekildiğinde 5 dakika hapşırma krizine sokarak sinüsleri çok iyi açıyor. sonra ne ağrı kalıyor ne başka bir şey.
ruslarla polonya çayırlarında yaptığı bir savaş sırasında bir rus askerinin tüfeğinden çıkan mermi, ceketinin göğüs cebinde duran enfiye kutusuna denk gelmiş. adam az daha ölecekmiş.
burun otu. burna çekilerek kullanılan bir tütün ürünüdür. Özellikle 18. ve 19. yüzyıllarda Avrupa'da oldukça popülerdi. Genellikle ince öğütülmüş tütün yapraklarından yapılır ve aromatik bitkiler veya baharatlarla zenginleştirilebilir. Kullanımı ise oldukça basit; birazını parmak ucunuza veya özel bir kaşığa koyup burnunuza çekiyorsunuz.
Günümüzde pek yaygın olmasa da, nostaljik ve egzotik bir tütün ürünü olarak bazı koleksiyonerler ve meraklılar arasında hâlâ ilgi görmektedir. Anlayacağınız, biraz tarih kokan bir alışkanlık!