1992'de galler'de kurulmuş rock grubu (bkz: catatonia) ile sıklıkla karıştırılan; 1987'de "melancholium" adıyla müzik hayatına başlamış (güzel isim, di' mi?) isveçli doom metal grubu.
death metal grubu olarak çıkmışlardı. brave murder day'den itibaren, isveç'in medar-ı iftiharı olan opeth'in her şeyi mikael akerfeldt'in de vokal olarak destek vermesi ile birlikte uçtular. uzak doğu'da milyonlarca kopya sattıkları albümleri oldu. 2000'lerden sonra iyice karanlıklaşan müzikleri, avrupa'daki kemik kitlesi dışında pek dinlenmemeye başlamış durumda. kendilerini tekrar ettiklerini söyleyen ergenellalardan geçilmiyor yurt dışı forumlarında. eh, ben halâ dinliyorum. kendilerini tekrar etmeleri benim için sorun değil.
son albümleri olan the fall of hearts önce müzik listelerine tepeden girmişti ama popülerliği kısa sürede tamamen bitti. wacken open air, hellfest gibi dev müzik festivallerine çağırılmaya devam ediyorlar. noumena, wintersun gibi gruplar benim için daha değerli ama katatonia'nın ruhumda açılmış yaralara merhem olduğu günleri de unutmam, unutamam.
isveç'in metal adına iyi gruplarından biridir kendileri. dinleyin, dinletin.
yok böyle grup kardeşlerim. aynı türde anathema denen grup var ama bu grup genel olarak baktığımızda anathema'yı sağdan soldan vurur. dinlerken resmen kendimden geçiyorum. for my demons, i am nothing, ghost of the sun gibi şaheserlere sahipler. biraz geç keşfettim kendilerini ama olsun yine de günde en az 2-3 saat dinliyorum. siz de dinleyin şu güzelim grubu lütfen.
Bu grubun velvet thorns isimli bir şarkısı vardır, dance of the december souls albümünden idi sanırım. İşte o şarkı sabahın yedi bucugunda bir insanı ağlatabilecek kadar melankolik bir şarkıdır. Melankolik bile uygun bir ifade mi bilmiyorum, acı veriyor zira.