1. şeker pancarından elde edilme süreci kısaca aşağıdaki gibidir.

    Pancarlar toplanır ve büyük havuzlarda yıkanır. büyük havuzdan kastım gerçekten büyük, 5 metreye 50 metre falan havuzlar. yıkama suyu sıcak olur ki pancar etrafındaki çamurlar daha kolay temizlenebilsin ve bazı yabancı mikroorganizmalar ölsün. bu yıkama işlemi 2-3 aşamada falan tamamlanır.

    yıkama işleminden sonra pancar hepimizin bildiği ruffles kıvamında doğranır. tek farkı bunun kıvrımları biraz daha iri. hatta proseste bunun adı da cips'dir. cips haline gelen şeker pancarı üzerine su ilave edilerek kaynatılır. kaynadıkça bünyesindeki şekeri suya bırakan cipsler daha sonra süzülerek ortamdan uzaklaştırılır. içindeki şekeri kaybetmiş bu kısma denir ki hayvancılıkta yem olarak kullanılır.

    sıvı kıvamlı olarak elimizde kalan su (şekerli su) kaynatılarak içindeki su buharlaştırılır.buharlaşma işlemi belirli bir düzeye geldiği zaman bulamaç halini alan (çoğunluğu şekere olan karışım) kurutma fırın tepsilerinin üzerine yayılır. bildiğiniz ekmek fırınlarındaki gibi bir fırına yaklaşık 15-20 tepsi konulur ve belirli sıcaklıkta bulamaç son kuruma işlemine tabii tutulur.

    kurutma işlemi 3 aşamalıdır, tepsiler dereceleri birbirinden farklı 3 fırından geçtikten sonra (sebebi şeker taneciklerinin yanmaması içindir) son aşamaya geçer. içindeki su tamamen buharlaşınca toz şeker / kristal şeker olarak kalan ürün çuvallara doldurulur ve ambarlarda satılmayı bekler. kuruyan şeker bembeyazdır, öyle beyazlatıcı vs ye gerek yoktur.

    bugün türkiyedeki şeker üretiminin %75-80'i devlet eliyle üretilmektedir. Devletin şeker fabrikalarında sadece kristal şeker üretilir. Geri kalan %20-25 kısmın neredeyse tamamı (sadece konya şeker in çumrada kurduğu fabrika hariç) eskiden devletin olup özelleştirdiği fabrikalardır. Küp şeker (adı küp şeker kalmış, küp şeklinde olmayan şeker de üretiyorlar) üretmek isteyen özel müteşebbisler devletten veya özelden kristal şekeri alıp, nemlendirip pres yardımıyla şekil vermektedirler.

    eskiden amerika zoruyla pancar çiftçisine kota uygulanmaktaydı. aslında kota çiftiçiye değil devleteydi. amerika hangi fabrikada ne kadar şeker üreteceğimizi söylüyordu. devlette her fabrikanın civarındaki çiftçi ve arazi durumuna göre şahıslara kota koyuyordu. zaten şimdi neredeyse hazır gıdalardaki çoğu tat yapay tatlandırıcılardan elde edildiği için kota mota yok çünkü her halukarda yine gidip dışarıdan alıyoruz böyle olunca devlet şeker üretimini azalttı. olan hem son tüketici olarak bize oldu, hem de pancar çiftçisine oldu.
    #62608 11001 | 7 yıl önce
    0tatlı 
  2. kaynatılmış şekerpancarındaki hali çok güzel oluyor. deneyin, görün.
    #62657 la sagrada familia | 7 yıl önce
    0yiyecek 
  3. diyabet hastalığının halk arasında bilinen ismi.
    #62659 laedri | 7 yıl önce
    0hastalık 
  4. vücuda verdiği zararlar göz önüne alındığında yiyecek değil de zehir denmesi gereken maddedir. vücut kolayca yağ olarak depolar. bu da bir çok hastalığa yol açar. bağımlılık yapıcı etkisi de vardır. hatta bu bağımlılık öyle bir seviyeye gelir ki belirli bir süre şeker alımı olmadığında kişide baş ağrısı, anksiyete ve stres görülür. konunun daha iyi anlaşılması açısından önereceğim film
    #62699 keskelimonolsaymisim | 7 yıl önce
    0tatlı 
  5. dirty harry abimizin de kanıtladığı gibi fazlası sağlık için epey zararlı olan nesne.

    www.youtube.com/...
    #72757 touma seguchi | 7 yıl önce
    0tatlı