1990'ların sonundan beri metalcore yapan alman grup. death metal sınırlarına girebildikleri şarkılarla köklü bi' hayran kitlesi kazandılar. wacken open air'e birçok kez katıldılar, almanların metalcore'daki en ünlü gruplarından biri haline geldiler.
veto albümleri çok başarılıdır. albüm satışa çıktıktan kısa süre sonra içindeki fallen , land of the upright ones, godiva ve hunters will be hunted metalcore için marş olarak kabul edilen şarkılar oldu. ama en büyük etkiyi blind guardian'ın valhalla'sına yaptıkları cover'ı da albümün içine koyarak yarattıklarını düşünüyorum. hatebreed'in amerika'da yarattığı "ortalığı sarsacağız, pogoya doyacaksınız" mottosunu almanya'da özellikle 2006'ya kadar çıkardıkları albümlerle cümle aleme duyurdular. önce oldukça çiğ bir riff'le başlayan, ardından yer yer yumuşar gibi görünse de, solist marcus bischoff'un clean vokal süslemeleriyle hızını koruyabilen, dinleyene sürekli adrenalin pompalatan, birkaç saniyeliğine dahi kendini toparlamasına imkan tanımayan şarkılar üretmeye devam ediyorlar.
çoğu yerde "grubu bischoff kardeşler kurdu (diğeri de basçı eric bischoff)" diye anılsalar da, aslında solocu maik weichert'ın kurduğu bir grup heaven shall burn. etkilendiği de, bir marduk albümü olan heaven shall burn... when we are gathered 'mış. bischoffların gruba katkısı müthiş bir seviyede olsa da, ritimci alexander dietz'sız düşünemiyorum ben heaven shall burn'ü. sürekli akan, sürekli kan kaynatan ve kesintiye gitmeyen riff'leriyle grubu ayakta tuttuğuna inanıyorum. frontmanlikte metalcore çapında kendisiyle kapışabilecek çok az müzisyen olduğuna inandığım marcus bischoff'un çoğunlukla scream vokalle dinleyicileri coşturmasını da eklemek gerek. sahne enerjisi açısından hem grup elemanlarını zinde tutan hem de şarkıları belli bir kalıbın içine sıkışarak okumaktan ziyade, konserlerde yaptığı garip hareketlerle süsleyen alman gencomuzu gruptan ayrı düşünmek artık çok zor. odin korusun; yarın bi' gün grup dağılırsa, heaven shall burn hayranlarının büyük kısmı, grubun diğer elemanlarının değil, marcus'un peşinden gidecektir.
biraz da link ve bilgi paylaşayım:
- grubun klipleri birer sanat eseridir. metalden hoşlanmayan dinleyiciler de sesi kısıp sadece izleyerek entelektüel orgazm denizlerine dalabilirler. avcılık ve doğanın korunması alt metinli hunters will be hunted klibi üst üste birkaç kere izlenebilecek bir video. doğal güzellikleri değil gözünüzün, beyninizin içine sokabilecek etkideki corium klibi de insanı fena etkiler, çorak arazilere baka baka hüzünlendirir. savaşlarda hem aktif hem de pasif olarak zarar gören çocuklara tüyler ürperten bir animasyonla dikkat çektikleri combat klibi de grubun şaheserlerdendir. solist marcus'un popülizm eleştirisi olarak adlandırılabilecek black tears klibi de buram buram kalite kokar. benim en sevdiğim ise, hayranlarından birinin youtube'a yüklediği land of the upright ones şarkısının thomas sankara'yı anarak başlaması. o da burada .
- solist marcus bischoff bir vegan. grubun diğer elemanları da ya vegan ya da vejetaryen. hunters will be hunted klibinde daha fazla kan gösterilmesi üzerinde de çok tartışmışlar ama +18 etiketi yemek istemediklerine karar verip klibi yukarıda gördüğünüz "hafif" haliyle bırakmışlar.
- şarkılarını sözlerini okuyarak dinlediğinizde de anlayabileceğiniz gibi, tam bir ırkçılık, faşizm, doğa katli, hayvan öldürme karşıtı bir gruptur. dinlerken kanınızı kaynatan sözlerin büyük kısmı "onları yıkacağız, üstünlük doğuştan gelmez, hepiniz göreceksiniz" gibi sanki bir kişiye ya da varlığa* yöneltilmiş atarlar olarak görülüyor olabilir ama durum böyle değil işte. haklı tepkinin dışavurumu -özellikle metalden bahsediyorsak- her zaman kulak zarını yırtmaya çalışan bir pasif şiddette kendini var eder. heaven shall burn, bu pasif şiddetin en güzel örneklerinden biridir.
- wacken open air'de sahne almaları almanlar için ulusal bir bayramdır adeta. çok sevildikleri için wacken konserleri çok çılgın geçer. biri oldukça kötü kaliteli, diğeri iyi kaliteli 2 mosh pit videosunu da aşağıya bırakayım:
metalcore'u berbat rapvari gruplardan dinleyeceğinize, alman gencolardan dinlemenizi öneririm. 20 yılı geçtiler ve halâ taş gibi albümler çıkartmaya devam ediyorlar.
not: yukarıdaki mosh pit videolarında çaldıkları ve en ünlü şarkılarından biri olan voice of the voiceless'ı eklemeyi unutmuşum. o da burada . afiyetle dinlemeler.