bu kadar aykırı görünüp, bu kadar aykırı söz yazıp bütün bunları normalmiş gibi de gösterebilen müzisyen. çoluğa çocuğa kötü örnek. donuk yüzü ve sıkılmış tavırlarıyla, özgün takılabilen nadir vokalistlerden.
Kertenkele kral, kıvırcık saçlı ay yüzlü deha. Yalnızca 6 yıl süren the doors kariyeriyle dünyayı sallamıştır.çocukken gördüğü kaza yapmış kızılderililer hayatı boyunca onu etkileyen en önemli olay olmuştur.
Babası sayesinde okültizme meraklı olduğu, "lizard king" lakabını bile okültizmden aldığı ve hatta sahnede çok kereler şaman ayini yaptığı söylenir. Bir de en sevdiği şarkı the kinks grubuna ait tell me now so i'll know adlı şarkıdır.
dünyayı istiyoruz
ve hemen şimdi istiyoruz
onların silahları var
ama bizler de çoğunluğuz
lisedeyken aldığım bir müzik dergisinin bir sayısında verdikleri kartpostalvari bir kartın üzerinde yazıyordu. kartın ön yüzünde jim morrison'ın meşhur pozu , arkasında paris'teki mezar taşının fotosu ve bu dizeler.
the doors'un müziğiyle tanışmamın ardından jim morrison'ın şiirlerinin yer aldığı bir kitap almıştım. o kitap şimdi nerde acaba. ince bir kitaptı, sanatçının kısa bir biyografisi de yer alıyordu. kitabın adı "tanrılar, yeni yaratıklar"
o bir idol. karizmatik ve aşmış kişilik.
rock efsaneleri arasında yerini almıştır ama aslında o melankolik bir şairdir daha çok. müzisyenliğine laf yok tabi.
27'ler kulübü üyesi.
"Güneye gitti... Ve sınırı geçti... Kaosu ve düzensizliği... Geride... Omuzlarının ardında bırakarak... Yeşil bir otelde uyandı bir sabah... Yanında guruldayan bir yaratıkla... Ter boşalıyordu parlak teninden... Herkes içerde mi? Tören başlamak üzere..."