barcelona'da kendi adını taşıyan bir müzesi olan ressam. bu müzede picasso'nun eserlerindeki değişimi kronolojik olarak görebilirsiniz. kübizm akımını benimsemeden önceki resimleri de görülmeye değer.
ispanyol sanatçıdır. 1903-1904 picasso resminde mavi dönemdir. ne zaman para kazanmaya başladı, resmi artık renklendi. pembe dönemdir o da. picasso’nun derdi renk değil, biçimdir. renkçi değildir.
ilk beş yılında sanatçılar devrimlerini yapmışlardır. bütün büyük sanatçılar için böyledir.
1906 yılında cezanne’nin paris’teki son sergisini bütün sanatçılar görmüştür ve ondan sonraki sanatçılar ona öykünmüşlerdir.* bu dönemde doğa kristalize olmuş fakat daha parçalanmamıştır. klasiklerde hacim şöyle veriliyordu. düz bir tuval, bir yerden ışık geliyor, en koyudan açığa doğru gidilerek yapılıyordu resim. cezanne ise hacmi sıcak ve soğuk renklerle veriyor. buna modle deniyor. renk ile hacim verme işi modilasyondur.
picasso 1898- 1905 yıllarında “yıkananlar” adlı tablosu üzerinde yedi yıl çalışmıştır. üçgen kompozisyon, klasik resimde kullanılan boya tarzları avügnonlu kızlar resminde karşımıza çıkar. picasso klasik perspektifi artık önemsemiyor, nesnelere farklı açılardan bakıyor. artık resim derinlikten kurtulup yüzeye doğru geliyor. picasso’da resmin alanı derinliksiz yassı bir düzlemdir. kübizm’e yol açacağını önceden hesaplamamıştır.
1905-1906 cezanne son sergisini açıyor ve matisse o dönemde “yaşama sevinci” adlı bir resim yapıyor. bir sansasyon yaratıyor. picasso ve matisse arasında bir rekabet yaşanıyor. picasso ne yapayım ki matisse’nin önüne geçeyim diyor? avügnon genelevi resminde başarısız oluyor. bu resim sanat tarihinde kırılma noktasıdır. başarısızlık aşamasında ya resmi bırakmalıydı ya da bu resmi bozayım demiştir. bu resimde geometriyi resmin her yerine yaymıştır. önce portreyi geometrikleştirmiş, sert bir ifadeyle resmi başkalaştırmıştır. picasso devamlı resimlerini başkalaştırıyor. her şey kristalize olmuş, ne boşluk var ne de kütle. amacı cezanne’ye saygı matisse’yi de geçmekti. matisse’nin resmi yuvarlak hatlardan oluşur. picasso’nun resmi ise serttir. avügnonlu kızlar resmiyle 26 yaşında kendisinden sonra sanat tarihini değiştirecek resmi yapmıştır. bu resme başladığında bitmiş halini zihninde görmemişti. picasso yapıtını zihninde bitirmez. matisse’den öne geçmeyi başarmıştır.
avügnonlu kızlar resminin belirleyici özelliği parçalanmadır. yeni bir dönemin başlangıcıdır. bu resme ön kübist resim diyebiliriz.
1908’de yaptığı “üç kadın” daha renkçi, resmin tamamı ise aynı hareketlidir. picasso resme simultanite denilen eş zamanlılık anlamına gelen dördüncü boyutu getirmiştir.
picasso için her şey bir figürdür.
“cezayirli kadınlar” resminde delacroixi taklit etmiştir.
john berger sanatçıların resimleri evrilerek olgunlaşırder, der. picasso buna dahil değildir, birden fazla tarz kullanan ilk sanatçıdır. john berger picasso tutarsız bir sanatçıdır, sürekli yaratan sanatçılar tutarsızdır, der.
picasso tatminsizdir. eşlerini de sürekli değiştiren bir sanatçıdır. yapıtlarının çokluğu ile de ünlüdür. sanatçıların hep bir geleceğe kalma arzusu vardır. ölümsüzlük idealinin gerçekleştirilmek istenmesidir bu. insanın bir paradoksudur, başaramayacağı bir paradokstur.
kendisiyle ilgili anlatılan şöyle bir hikaye vardır: picasso bir gün bir restorana gider. garson gelir, 'ne istersiniz efendim?' diye sorar. picasso da, sen ne tavsiye edersin?' deyince garson, 'efendim kelle paçamız bugün nefis. dilerseniz şırdan da var.' diye cevap verir. picasso, yüzündeki tiksintiyle, 'ıyyyyy pis! onlar ne öyle. sen bana çift kaşarlı tost yap.' der. garson siparişi hazırlayadursun, lokantada picasso'yu görüp tanıyanlardan bir şef yanına gelir. 'beyefendi, sizi burada görmek ne büyük saadet. şu meşhur tuz atma hareketinizi yaparken selfie çekilmemiz mümkün mü?' diye sorar. picasso ise kızdığını belli etmeden, 'tuz kalbe zararlı ama senin için peçeteye bir şeyler çiziktirebilirim.' diye cevap verir. adam kabul edince,
picasso eline bir peçete alır ve bir şeyler çizip imzalar. adam, 'bu benim için büyük bir mutluluk. hayatımdaki en değerli hediye.' diye kompliman yapar. picasso, adamın yüzüne bakıp, 'o elindekinin değeri 100 bin dolar.' diye mukabelede bulunur. adam şaşkınlık içinde, 'bu nasıl mümkün olur. sadece iki saniye sürdü bunu yapmanız.' deyince, picasso o unutulmaz cevabı verir: '2 saniye artı 60 yıl.'
şef, aslında bir şey anlamasa da anlamış gibi kafasını önüne eğerken, picasso son darbeyi vurur: 'tosta salça sürmeyin.'
not: olayın özü, ikinci paragraf. diğer kısımları o sırada o restoranda komilik yapan emmoğlum aktarmıştı.