Ucuzluğu, doyuruculuğu, ve çabuk hazırlanışı ile en kral yemeklerden. Her daim favorimdir.
İyi hazırlanmış spagetti bolonezi her gün yiyebilirim mesela. Sadece bolonez değil, iyi bir pesto sosla süslenmiş makarnayla da günde üç öğün beslenebilirim. Aynı sözleri arrabbiata sosla hazırlanmış, ki tercihim elbetteki penne olur; söyleyemeyeceğim. malumunuz iyi hazırlanmış bir arrabbiata soslu makarnanın yemek kadar çıkarmak safhası da acı vericidir. Kısacası, güzel soslarla süslenmiş makarna ile tüm hayatımı idame ettirebilirim. Kaldıki öğrencilik hayatımın %70idir makarna. Öğrenciyken o sosları nerden buluyordun yalancı diyenler için, sade yapılmış makarna ve siyah zeytin idi o zamanlarki kombinim. Muhtemelen kalan o %30 da siyah zeytindir... Bir de salçalı anne makarnası vardır ki, hiçbirine değişmem.
hazır sostan bahsetmişken doğaçlama yaptığım bir sosu paylaşmak istiyorum.
malzemeler 1 paket domates püresi (tat'ın var 140g~ civarıydı galiba) 1 yemek kaşığı biber salçası 4-5 baş sarımsak kekik, acı kırmızı toz biber
hazırlanışı ilk önce makarnamızı haşlıyoruz, sonra biraz sos için suyundan alıyoruz. haşladıktan sonra süzüp tencereye 3-4 yemek kaşığı zeytinyağı koyuyoruz. ardından 4-5 baş sarımsağı küçük parçalar halinde kesiyoruz. sonra bunları yağda 1 dk kızartıp üstüne 1 paket domates püresi, 1 yemek kaşığı biber salçası, 1 yemek kaşığı kekik ve 2 tatlı kaşığı acı toz kırmızı biber katıp karıştırıyoruz. sos kaynayınca makarnayı boşaltıp son bir karıştırıyoruz ve servise hazır.
Bolca suyun içinde haşlayıp süzdüğünüzde yapışma, hamurlaşma gibi riskleri ortadan kaldırmış olursunuz, evet, amma velakin makarnanın o caanım lezzetli suyunu ve besin değerlerini de kaybedersiniz ki bu hiç istediğimiz bir şey değil. O yüzden makarnayı pişmesine yetecek kadar suda haşlamak en lezzetlisi ve sağlıklısı. Kendi suyunda pişen, tereyağı, zeytinyağı ve tuz ile lezzetlendirilmiş bir makarnayı sade olarak bile tüketebilirsiniz. Ancak mis kokulu bir pesto ya da napoliten sosla lezzeti nirvanaya da taşıyabilirsiniz.
Kremalı soslar kıvamında olmasına rağmen makarnaya yapışmıyorsa sorun makarnayı süzüp onu bir de soğuk suya tutmanızdandır. Böyle yaptığınızda makarnadaki tüm nişastayı kaybetmektesiniz. Oysa soğuk su veya ılık fark etmez, pişmiş makarnayı yıkamazsanız, makarnaların üzerinde kalan nişasta doğası gereği bağlayıcı işlevi görecek ve soslarınızın makarnaya daha iyi tutunmasını sağlayacaktır.
envai çeşit sosları denemek ve tatmak için gerekli ham madde. durum öyle bir hale gelmiş ki, millet sosu denemek için makarna yer olmuş.
bu kötü bir şey mi? kesinlikle değil. eğer yeterince vaktiniz varsa, haşlanan bir paket makarnayı tabaklara bölerek farklı soslarla deneyebilir, keyfinize keyif katabilirsiniz.
durum* buğdayından elde edilen besindir. halk arasında öğrenci yemeği olarak lanse edilen yemek çeşidi. buğdaydan elde edildiği için öncelikle hamurla sonrasında ise kilo aldırmasıyla hakkında spekülasyon yapılan italyan mutfağı ürünüdür. konuya açıklık getirmek gerekirse, makarna kilo aldırır mı sorusuna cevabı hem evet hem de hayırdır. makarnaya karakteristik özellik katan ilk hede üstüne dökülen sos değil pişiriliş yöntemidir. makarna eğer çok haşlanır neredeyse lapa denilecek yoğunluğa ulaştırılırsa(genelde haşlama yöntemi ile pişirilen makarnalar), evet efenim o makarna kilo aldırır. çünkü makarna taneleri yumuşadıkça sindirimi kolaylaşır ve yediğiniz lokma başına vücudunuza daha fazla besin içeriği transfer olur. bu da kilo artışı demektir. eğer diri kalacak şekilde pişirilirse (kavurma yöntemi ile pişirilen makarnalar) ki kendileri "al dente" diye olarak da adlandırılır. o zaman sindirimi daha zor olacağından( bunu zararlı olarak algılamayın) vücuda daha az besin girişi meydana geleceğinden kilo alımı da minimum seviyede olur. ayrıca makarnanın al dente pişirilmesi vücutta lif etkisi gösterir yani bağırsakların daha iyi çalışmasını, bağırsakta yararlı bakterilerin verimini arttırmasını sağlar. italyanların genelde bu şekilde makarnayı tükettiklerini düşünürsek bu bilgilerin sağlamasını italyan erkeklerine bakarak yapabilirsiniz.
Yakında milli yemeğimiz olucak ekonomik sebeplerden her fakir aileinin sofrasinda haftanın hemen her günü yenir oldu salçalısı soğanlisi sebzelisi et tureviyle yapılıyorsa eğer aile ekonomisi iyiye gidiyordur falan gibi çıkarımlar yapilabilir geçen sene kilosu 14 liraya katik ettiğim tavuk 25 lira olmuş kahretsin böyle işi
yapması hala en ucuz yemeklerden. en pahalı makarna bile en fazla 4.5 tl civarı. bir paketle iki erkek rahatça doymakta. güzel bir sos ile şereflendirilince çoğu yemekten güzel oluyor.
4 lira civarında olan çeşitlerinden başkasını satın almamanın artık elzem olduğu yiyecek. çünkü doymuyorsunuz. gerçi onların da içeriğinde sıkıntı var ama en azından lezzet kısmında ucuz muadillerine göre halen tatmin edebiliyorlar.
bundan en fazla 1 ya da 1 buçuk yıl önce, yarım paket makarnayı akşam yemeği olarak yapıp 2 kişi doyuyorduk. hatta biraz fazla kaçırdıysam, reflüm azıyordu. geçen yılki fahiş fiyat artışından sonra makarnaların doyurmama tuşu açılmışa benziyor. çevreme de sordum; hemen hemen aynı tepkileri aldım. "artık makarna yapmıyoruz biz evde, pilav ve çeşitlerini yiyoruz" diyenler de oldu. döndüm, kendime baktım; şeker hastası adayı olmam haricinde, yeme alışkanlığım da küçük sapmalar haricinde aynı gidiyor. sonuç olarak; canım makarnanın da içine sıçmış durumdalar.
sözlükte öğrenci bol, yalnız yaşayanların sayısı da fazla. birkaç öneri vereyim istedim. belki siz böylece doyarsınız.
- "sade makarna yapayım, yanına da yoğurdu gömeyim" devri kapanmış. makarnayı yağlı, yoğurdu da tam yağlı yemezseniz, doyma şansınız yok. "1 paket yemişim be, yuh" diye diye kendinizi suçlamayın. sorun sizde değil.
- peynirli veya domatesli makarna gözünüze hacmen daha fazla görüneceği için en azından gözünüzün doyma ihtimali daha da artmış olur. kokusu yavaş yavaş kekremsi olmaya başlamış peynirleri makarnanın içine atıverin, erisin. benim gibi hassas bir mideye sahip değilseniz, sindirim zorluğu haricinde bir sorun yaşayacağınızı düşünmüyorum.
- geçen hafta mantarlı makarna yaptım (kremalı değil). mantarın suyunu salıp çekme zamanlamasını tutturursanız, bi' şeyli makarna seçeneklerinin en iyilerinden birini afiyetle midenize indirebiliyor olduğunuzu göreceksiniz.
- fakir doyuran makarna seçeneklerinin her daim en ucuzu olan garnitürlü makarna ise, hem cam şişe garnitürlerin hem de makarna fiyatlarının uçması sebebiyle biraz geri planda kalmış durumda. gene de, ayda 1-2 kere garnitürlü makarna yapıp yemek, makarnanın doyurucu olmayan etkisini hafifletecektir ("hem patates hem de makarna mı? yok abi, ben almayayım" diyenlere de selam olsun). soğuduktan sonra bu çeşit makarnayı salata gibi de yiyebilirsiniz ama garnitür-makarna oranını iyi ayarlamanız lazım.
- küçük cam şişelerde satılan makarna soslarını satın alabilecek gücünüz varsa, zaten pahalıymış, ucuzmuş; pek fazla dikkat etmiyorsunuz demektir. üstteki maddelerin hiçbiri size mantıklı gelmeyecektir.
- öğrencilik günlerimden kalan soğanlı makarnanın hamallığı çok fazla. ederinden daha fazla gaz harcaması da cabası. artık "onun da devri kapanmış" diyebilirim.
et bazlı protein tüketimini de azalttıysanız ya da tamamen bıraktıysanız, en iyi dostlarınızdan biri olan makarnanın artık emekli olduğunu aklınızdan çıkarmamanızı öneririm. "makarna yiyeceğim" diyerek ne siz üzülün ne de yeyip yeyip doymadıktan sonra hıncınızı canım makarnadan çıkartın. zira, o artık bizimle değil.
ucuz buğday bazlı yemek. sade hali tatsız ama kıymalı napoletana, napoletana, pesto verde(pesto rosso veya pesto alla siciliana ile karışmasın) soslar ile harika oluyor. şefin tavsiyesi kıymalı napoletana sos ile zerdeçal ve tuz içeren suda haşlanmış, yapışmaması için yağ olarak tereyağı kullanılmış makarnadır. tabii tavuk dünyası makarnası olarak bildiğimiz zerdaçal ve tuzlu suda haşlanmış kremalı pestolu makarna da çok harikadır.
macaroni aslında italyan "pasta" kuru hamur ailesinin bir türüne verilen addır. Canım ülkeme ilk ithal edilen tipi bu olduğu için (3-4 cm boru tipli olanın adı) böylece yerleşmiştir. Spagetti tipi makarna; sosla iyi bağlanmaması, içindeki deliğin küçüklüğü ve anlamsızlığı ile yerken insanı utandırması nedeniyle (kızla yemeğe çıkılırken ısmarlanması kesinlikle tavsiye edilmez) bu girdi sahibi tarafından önerilmemektedir. "Makarnaperestler" iyi bir makarnayı, seçilen türünün sosla nasıl bağlanacağı, tek bir çatal hamlesiyle şeklini bozmadan tabaktan alınabilmesi (spagetti sorunsalı) ve de dişe dokunması (meşhur "al dente" özelliği) ile tanımlıyorlar. tarife falana gerek yok, makarnadaki maharet, haşlanmış hamuru bununla iyi gidecek bir ana madde ile bağlamaktan ibarettir, bu da yiyecek olanların yaratıcılığına kalmıştır, ister peynir, ister, et, ister balık.. Yanında soğuk fermente üzüm suyu iyi gider, arzu eden şıra da içebilir..
efem bunların birinde, önce, küçük bir boy kuru soğan, kırmızı bir kapya biber, sarımsı yeşil bir dolmalık biberi jülyen doğruyoruz. azıcık veya bolca, gönlümüzden ne koparsa, yağ ile şöyle bir döndürüyoruz. diri seviyorsak tencerenin kapağını kapatıyoruz, ölü seviyorsak açıyoruz uçuruyoruz suyunu, kurutup buruş buruş ediyoruz. baharatlandırıp tatlandırıyoruz. sonralıkla, istediğimiz kıvama geldiklerinde, bir kenara alıyoruz ve mantarları tavaya atıyoruz. tekrar yağ ekleyebiliriz. eklemesek de olur, mantar dibine tutmayacak nasılsa, salacak suyunu. saldırıyoruz, çektiriyoruz, biberlerin yanına şutluyoruz. en sonunda; sotelik kesilmiş sosis veya tavuk, belki de kıyma, hiç olmadı kuşbaşı kesilmiş etlerimizi kavuruyoruz. canımız ne çekerse. ah bu arada, makarnaları da tuzlu suda haşladık değil mi? mükemmel! ister al dente, ister vıcık vıcık hamur kıvamında. canımız o gün nasıl istiyorsa. sadece, suyundan azıcık ayırıyoruz kenara. makarnamızı kuru seviyorsak, bu adımı atlayabilliriz. makarnaları süzelim, üzerine posta posta sotelediğimiz sebzeleri cartı curtu ekleyelim. e bence afiyet olsun.
makarnanın yanında yoğurt yemeyenlere teessüflerimi iletiyorum.
mantar ve domates ikilisiyle de çok güzel olan yiyecek.
malzemeler :
- 1 paket deniz kabuğu makarna
- 1 adet domates püresi
- 1 paket mantar
- 1 adet soğan
- 3 diş sarımsak
hazırlanışı:
- soğanı küp küp doğrayın.
- sarımsağı da ince ince doğrayın.
- bir tavaya yağ koyup ardından küp küp doğradığınız soğanları atın.
- soğanlar biraz renk aldığında da sarımsakları atın.
- ardından mantarları ince ince doğrayarak tavaya atın.
- mantarlar kendini salıp sotelenene kadar kavurun.
- domates sosunu ekleyin ve böyle de 2-3 dk kavurun.
- tuz ve karabiber atarak biraz daha karıştırın.
- makarnayı ayrı bir tencereye alarak haşlayın. (suyundan biraz birazını da sosa ekleyin)
- makarna haşlandığında süzün.
- tavada yaptığınız sosu tencereye boşaltın.
- ardından makarnayı da boşaltıp 2-3 dk karıştırın.
- ocağın altını kapatıp, tencerenin de kapağını kapatıp 3 dk bekleyin.
Türkçe'ye italyanca maccherone kelimesinden geçmiş bir kelimedir. Sicilya kökenli olup italya ile gelenekeselleşmiş , çeşidi ve sosu bol olan yiyecektir. Genelde irmik , un, yumurta , buğday gibi besin maddelerinin karıştırılması ile üretilir. Yemek olarak Yapımı kolay ve ekonomik olarak uygun olmasından dolayı Üniversite öğrencilerinin vazgeçilmezi , hatta sofralarının daimi yemeği haline gelmiştir.
italyanlarca pasta. ondan iyi mi bilecez makarna şeysini?
pilav yapar gibi, bir parmak üstüne denk gelecek kadar suda haşlamak en doğrusu. fakat burada püf nokta, haşlarken su henüz kaynama aşamasındayken yani, biraz zeytinyağı ya da çiçek yağı (pamuk yağı bile olur) ve tuz serpiştirirseniz, makarnanın yapışmasını engellersiniz.
bir de, makarna haşlandıktan sonra, yağlamadan evvel, süzgüye alın makarnayı, ama sakın ola onun tekrar sudan geçirmeyin. bir de kendi suyundan, azıcık tencerede bırakın. sosluyorsanız bu su kesin zaten lazım. değilse de, yağlarken makarnanızı daha lezzetli yapar.
türk usulü makarna, 10-12 dakika pişirilirken, gerçek pasta yemek istiyorsanız, onu al dente pişirmelisiniz.
başka püfler için yorumu yeşillendirebilrisinz, zira aklıma gelenler şu an için bunlar.