slayer'ın 2015 senesinde jeff hanneman'ın ölümü ve dave lombardo'nun ayrılması sonrası çıkardığı albümdür. baştan söylemek gerekirse, dave lombardo'nun çaldığı son iki albüm christ illusion ve world painted blood'dan çok daha iyi, üzerinde çok daha fazla çalışıldığı gün gibi ortada bir albüm. özellikle world painted blood'da ara ara hissedilen punk esintilerinden, muhtemelen de bostoph'un etkisiyle eser kalmamış. lakin albümün en başarısız yanı da bana kalırsa bostoph'un performansı olmuş. lombardo'ya nazaran çok daha kaotik bir davul soundu yakalamış bostoph ve bu yer yer takip edilmesi zor bir albüm ortaya çıkartmış; açıkçası davul partisyonları üzerinde çalışılmamış, pata küte girişilmiş intibası bırakıyor. gary holt (bkz: exodus) ise hiç sırıtmıyor ve slayer soundu içinde kaybolup gidiyor.
albüm bir seasons in the abyss, south of heaven veya reign in blood değil; lakin gerçekten son derece sağlam ve uzun süre dinlemelik, dinledikçe de kendisini sevdiren, şarkılara vakit ayrıldığını (lise seviyesindeki sözler hariç elbetteki) hissettiren bir albüm. bostoph'un etkisi çok açık hissediliyor, sertlik anlamında pozitif etkisi yadsınamaz olmakla birlikte, yukarıda saydığım üç albümdeki (her ne kadar gürültülü gelsede) temiz slayer soundu, bu kez yerini kaotik bir kayda bırakmış. dinledikçe sevdirir dememin nedenlerinden birisi de bu alışması zor davul bütünlüğü aslında.
tom araya albümün en sağlam performansını veren isim. king barzosu her zamanki gibi lakin o bile fazla kafa ağrıtmıyor bu kez.