stephen leather'ın the chinaman isimli romanından uyarlanan filmde, jackie chan, teröristler tarafından yapılan bombalı saldırı sırasında kızını kaybeden bir babayı canlandırmakta. yetkililerden bombacıların isimlerini isteyen ve intikam için peşlerine düşmeyi planlayan jackie chan, isimleri alamayınca, yetkililerin başına bela olur.
uzun zaman sonra ilk kez jackie chan'in bu kadar asık suratlı ve ciddi durduğu bir film gördüm.
çocukluğumda, "jackie chan'in filmi" denildiği zaman kahkahalarla izleyeceğim bir aksiyon filmi olacağına inanır ve televizyon başına öyle geçerdim. nitekim yıllar ilerledikçe, değişmeyen tek şeyin değişimin kendisinin olduğunu bir kez daha anlıyor insan.
jackie chan'i ilk defa bu kadar ciddi, bu kadar asık suratlı ve acı içerisinde gördüm. bu sebeple, the foreigner'ı bir jackie chan filmi olarak adlandırmak yanlış geliyor. bu film, içerisinde bir adet jackie chan bulunan bir terörist-avı filmi.
the foreigner, stepher leather'ın the chinaman isimli romanından uyarlanmış bir film. filmin tanıtımında da yer aldığı üzere, ingiltere'de yaşanan bir bombalı saldırıda kızını kaybeden bir babanın intikam alabilmek için yaptıkları ele alınmakta; ancak bu durum senaryonun sadece bir yönünü yansıtmakta. filmi izledikçe anlıyorsunuz ki, olay sadece intikam ekseninde gelişmiyor; aynı zamanda ingiltere - irlanda arasında yaşanan gerilimler, ira ve istihbarat savaşları da filmin içinde kendisine bolca yer buluyor. bu sayede filmin konusu ve gidişatı, beklentilerden farklı bir yöne saparak daha geniş bir perspektiften bakmamıza sebep oluyor. bir yandan jackie chan'in canlandırdığı karakterin, kızının intikamı için her şeyi bir kenara bırakıp kendini ateşe atmasını izlerken, diğer yandan yaşanan kontrolsüz saldırılardan dolayı iyice köşeye sıkışan irlanda başbakan yardımcısını canlandıran pierce brosnan'ın ingiltere ve ira ile yaşadığı politik mücadeleyi takip etmeye çalışıyorsunuz.
jackie chan; çok yaşlanmış. eskisi kadar seri olamasa da halen bir kamyon adamı rahatlıkla dövebilecek kapasitede.
pierce brosnan; özellikle gençliği bana hep itici gelmiştir; ama adam yaşlandıkça ayrı bir karizmaya sahip oldu. özellikle sakallar çok yakışmakta kendisine.
orla brady; fringe'de yer aldığı ufak rollerden sonra kendisini tekrar görmek güzeldi.
Michael McElhatton; game of thrones'taki karakterinin tavırlarını üzerinden atamamış gibiydi; ancak canlandırdığı role uyum sağladığı için göze batmıyordu.
iki saate yakın süren film ağır ilerlese de bana sıkıcı gelmedi. bright, aynı sürede olmasına rağmen, bundan daha yavaş ilerleyen bir filmdi açıkçası. filmin ortalarında özellikle istihbarat savaşı ve terörizm kollarının ana hatları kolaylıkla çözülebilse de, filmden kopmuyorsunuz; çünkü filmin sonuna kadar açığa çıkmasını beklediğiniz ufak tefek detaylar sırrını korumaya devam ediyor.
eğer iki saatinizi bir film izlemeye ayırmak istiyorsanız ve modunuz -idle-* ise tercih edilebilir filmlerden bir tanesi.