Özellikle dış politika konusunda yıllarca yazılarını takip ettiğim şimdilerin bağımsız milletvekili. Mhp'de genel başkanlığa adaylık koymasın, koyarsa seçime giremesin diye yıllarca uğraşılan bir başka siyasi karakter. Muhtemelen yıllarca kavuşamayacağımız o donanımlı, bilgili, dürüst devlet adamlarından bir diğeri.
ileride sığınmacılar konusunda hazırladığı raporlar ülkenin çok işine yarayacaktır. milletvekili ve akademisyendir kendisi, çalışmalarında başarılar ümit hocam.
teke tek yayınında tüm muhaliflere sert laf çakmış karakter.
siz niye farklısınız muhalefetten sorusuna "çünkü salağa salak diyoruz" cevabını vererek beni güldürmüştür.
(bkz: göte göt demek)
özellikle tüm bu sığınmacı durumlarından sıdkı sıyrılmış insanların avazı çıktığı kadar bağırmak istediklerini söylemektedir.
muhalefete "bunları güzelce gönüllülük ilkesiyle ülkelerine yollayacak, orada da onlara ev ve hastane yapacaklarmış. kusura bakmayın ama ne burda ne başka yerde bu ülkenin parasını kimseye harcatmayacağız, onlar da kendi ülkelerinde ne istiyorlarsa yapabilirler. benim emeklim kirada otururken suriye'de kimseye ev yapacak değiliz" demiştir.
aynı programda son zamanlarda sıkça konuşulan mansur yavaş adaylığı meselesini de; "ben aday göstermedim, aday olması teklifini yaptım. çünkü muhalefetin masasında adının hiç geçmediğini biliyorum. bu kadar net bir aday varken, onun yerine kendisini çıkaracaksa zaten en büyük ikinci akp kendisidir. biz o zaman mansur bey'e davet yollarız. ben biraz da onun adının geçmemesini engellemek için bunu yaptım." demiştir.
onu bunu bilmiyorum sevgili dostlar, benim ülkemin, gençlerimin, çiftçisinin, üreticisinin, emekçisinin, çocuklarının artık kimseye verecek ne parası, ne anlayışı, ne sevgisi, ne de saygısı kalmamıştır.
kendi değerlerimizle, kendi öz gelenek göreneklerimizle, kendimiz ekip kendimiz biçerek yaşamaya bir an önce başlamalıyız.
bu insanlar pakistanlısı, (bkz pakistan/#275487 ) suriyelisi, afganı... herkes kendi topraklarına dönmeli.
ne manyağım, ne de ruh hastası.
ancak ortada olan bir durum var, dünya haritasında ufacık bir yeriz bak, yerimiz o kadar.. maalesef kafamıza göre gezip tozamıyoruz, ben biraz da ingiltere'de yaşayacağım diyemiyoruz. kendi kendimize yetmek zorundayız. kendi iç meselelerimiz boyumuzu geçmişken, başka boğazlar doyurmaya çalışmak, başka adamların manyaklıklarıyla uğraşmak istemiyoruz.
bu artık bir güvenlik sorunudur.
bu artık bir işgaldir.
bu artık kaynamak üzere olan dev bir kazandır..
önüme net bir politika konulmadığı sürece, sığınmacı sorununa kıvırmadan fener tutanları daha çok destekleyeceğim.
adam hala evimde elektrik yok, bakın kestiler derdinde.
hocam ülke gidiyor ülke. kıvırmadan ne yapçan onu söyle.
bana sakın gönüllülük ilkesiyle falan deme.. kim gider lan gönüllülük ilkesiyle.
göndericem de.
ana muhalefete muhalif olması gereken ve iktidar olmayan ihtiyacını karşılamıştır.
içinde solcu, merkez sağcı, daha sağcı, kürt sağcısı, dinci, atatürkçü barındıran ve ölü doğmuş bir ittifaka tek alternatiftir.
ülkedeki göçmenlere sıfır yatırım yaparak onlardan kurtulacağımızın sözünü vermiştir. (imkansız gözüküyor biliyorum ama bakın 1922'de geldikleri gibi gittiler)
ne olduğu bellidir, aslını inkar etmemektedir. imamın oğlu olup, kimle nerede yemek yiyip ne konuştuğu belli olmayanlardan değildir.
cumhurbaşkanlığı adaylığı için en doğru ismi, açıkça, kendi fikrince söylemiştir mansur yavaş
sjw'lerle, yetmez ama evetçilerle işi yoktur. onların yok sayılması gerektiğini farkındadır.
Irkçılığın popüler olduğu üçüncü dünya ülkelerinde, ırkçılığı reklam yaparak bir şeyler koparmaya çalışan ırkçı. Sanırım bu da en kısa tanımlaması olur kendisinin.
suç makinesi mültecileri sevmediği için ırkçı ilan edilen politikacı. milliyetçilikten zerre hazmetmem ama bu sjw tayfa insanı en baba milliyetçi yapıyor.
sözlüklerde niye bu kadar sık gündeme geldiğini anlayamadığım kişi. sosyal medya kullanıcısı kartını kullanmaya çalışıyor sanırım. tipik ülkücüdür (ama mhp'yi kendine saldırtmamak ve kemalistlerden oy toplamak için bunu öne sürmez). parti belgeleri 2010 model üniversite ülkücüsü facebook sayfalarını andırır (yazan ekibi ismen tanıyor bile olabilirim. swh), araya ekşici zihniyeti de serpiştirmiş. ermenistan gümrük kapısına talat paşa kapısı -etik tarafı bi yana- demenin hiçbir iler tutar yanı, olabilitesi yok, biz hrant dink kapısı olsun derdik eskiden, bizimkilere mi özenmiş acaba.
benim askerlik yaptığım tümende bulunan bir alayda ve bir takımda da vardı suriyeliler. hatta takım komutanı olan teğmen "lan olm sen neden selam vermiyorsun bana, bu yıldız gökten mi düştü?" diye çarpmıştı o suriyeliyi. içimden teğmene gülmüştüm (o teğmenle de aram çok iyiydi, özledim adamı şimdi bak). neyse, bu suriyeliler türkçe bilmediği için genelde kuytu köşelerde, kimsenin bakmayacağı yerlerde görevlerini icra ederlerdi ki sıkıntı çıkmasın.
bir de benim askerlik yaptığım birlik, trakya bölgesini yunan işgaline karşı koruyacak birliklerden birisi. o sebeple ben askerlik yaparken yunanistan ile aramızda savaş çıksa, cepheye o suriyeliler de gidecekti, katolik hristiyan olan ben de gidecektim.
zaten adama ısınamamıştım ama şu çıkışından sonra hayatta oy vermem.
İçişleri bakanımızın açıklamalarına göre kendisi soros çocuğu, istihbarat ajanı, operasyon çocuğu ve hayvandan aşağı bir adammış.
Bir istihbarat ajanının elini kolunu sallaya sallaya ülkemde, hemide yılardır siyaset yapabiliyor olması inanılır gibi değil, içişleri bakanımızı göreve çağırıyorum.
iktidardan çok muhalefete çemkiren bir muhalefet partisi lideri. boş laflarına kendisine hakaret eden bakana posta koymak da eklenmiştir. liseli falan olmadığına göre bize sergilen bu piyes, oyun, tiyatro, artık adına ne derseniz, bana hakkında yanılmadığımı daha da çok gösterdi. yani ben yemedim bu sahne gösterisini ama eminim yiyen çok olmuştur. bu da var oluş amacına oldukça uygun olduğunu gösteriyor.
üçüncü sınıf mafya babası ağzıyla siyaset yapmaya çalışan fakat alaattin çakıcı korkusundan pısıp kalan, 'sözde cesaret' ve dava adamı olmakla beraber en az mevzuya konu olan diğer kişi kadar itici bir zat.