25 yaşında ve 1,91 boyunda olan şu an için cleveland cavaliers'ın ancak birkaç gün sonra başka bir takımın oyuncusu olacak basketbolcu.
Son 3 senenin 3'ünde de final oynamış, birinde şampiyon olmuş takımdan neden ayrılmak istiyor? Çünkü adam egoist. Takımın lideri olmak istiyor. Bunda hiçbir sakınca yok bana göre. Onun yeteneğindeki bir basketbolcu takıma liderlik etmek isteyebilir. Ancak yetenek işin bir kısmı. Kyrie kadar kötü savunma yapan ve oyun içinde her zaman bütün odağını oyuna yönlendiremeyen bir oyuncu jordan bile olsa takıma liderlik edemez. Gideceği takım yapacağı kontrata da bağlı olarak çok riskli bir iş yapmış olacak.
Tabii eğer irving takası gerçekleşirse -ki gerçekleşecek çok büyük ihtimalle- batı ile doğu arasındaki makas daha fazla açılacak. Batıya gitmeyip doğuda kalsa bile, ne gittiği takım ne de cleveland artık batıdan gelen konferans şampiyonuna kafa tutabilecek.
Bu arada kendisiyle ilgili en enteresan bilgi ise; dünyanın düz olduğuna inanmasıdır. Troll falan değil, ciddi anlamda dünyanın düz olduğuna inanıyor kendisi. Ne diyelim, geçmiş olsun.
henüz 19 yaşındayken 2011 yılında şeçmelerin 1. sırasından Cleveland tarafından seçilmiş oyuncu. Kendisi avustralya'lıdır.
bu sıralar kendisi yönetime takas edilmek istediğini bildirdiği için bildiğiniz şamar oğlanına çevrildi. ron Harper gençlik ve cehalet dedi, john wall anlamsız dedi, eskilerden charles barkley aptallık dedi, dedi oğlu dedi.
Bazı tespitler: james-irving ikilisi 2 sene öncesinin en iyi ikilisi olarak gösterilen splash bros'u devirdi. ertesi sene (yan bu sene) durant'ı takıma dahil ettiler de şampiyon olabildiler. dolayısıyla irving'in katkısı yadsınamaz.
bazı oyuncular vardır dertleri şampiyonluk değildir, misal anthony davis, carmelo anthony bunlar gibi örnekler çoğaltılabilir bu oyuncular küçük denizde büyük balık olmak isterler. dertleri kontratlarıdır, parayı alırlar, takımın 1 numarası olurlar, aldıkları süreyi ve istatistiklerini yukarıya doğru çekerler, ufaktan ufaktan takımı bile yönetirler (örnek son 2 seneki jimmy buttler). dolayısıyla adam böyle bir hayat istiyor olabilir.
bazı insanlar vardır yapılan haksızlıkları hazmedemezler. 2011 yılında kyrie takıma dahil olduğunda lebron miami'de sahilde güneşlenip yüzük peşinde koşuyordu. 3 sene takıma sonra ne olduysa bir anda dönesi geldi ve sonra yine hoop kral lebron. tabi ki lebronun olduğu yerde 1. zaten bellidir, biz anca 2.yi konuşabiliriz. adam bunu kabullenemiyor olabilir.
neyse ki sonuçta adam basketbolu bırakmıyor nereye giderse gitsin yine izleyebileceğiz adamı, diyelim ki suns a gitse (gündemde suns olduğu için söylüyorum) Eric Bledsoe ve devin booker ile beraber izlesek fena olmaz mı?
Takasını istemesi ve takaslanması son derece doğal karşılanması gereken basketbolcudur. 2011'de ilk sıradan draft edildiğinde Lebron'un bıraktığı organizasyonun geleceği olarak tanıtılmıştı. Lebron geri döndüğünde şampiyonluk potasına girdiğinde Kyrie'nin çok mutlu olacağını düşünmüşlerdi ama unutulan bir detay vardı: Lebron'un aşırı liderliği.
Kimi zaman koçu kovdurdu (bkz: david blatt) kimi zaman arkadaşını ilk 5e aldırdı (bkz: dwyane wade). Lebron'un bu tavırları doğal olarak profosyonel bir yönetim kadar kesin ve tutarlı değildi. Ve bu da takımın geleceğinde birçok belirsizlik barınmasına sebep oluyordu. Üstelik Lebron'un işler istediği gibi gitmediğin de gemiyi terk etme lüksü bulunuyordu. Tıpkı 2010'daki gibi...
Sonuç olarak Kyrie'nin asıl derdinin lider olma, öne çıkma gibi sebepler olmadığına inanıyorum. Çünkü brad stevens gibi bir koçun olduğu takımda her zaman istediğiniz role bürünemezsiniz. jaylen brown , jayson tatum gibi yeteneklerin olduğu kadroda bir numaralı opsiyon olacağınızın garantisi yoktur. Tüm bu etkenler göz önüne alındığında Kyrie'nin boston celtics seçimi profosyonel bir yönetim ve danny ainge gibi mantığıyla hareket eden bir gm'in olmasıyla açıklanabilir.
brooklyn nets oyuncusu. müthiş bir skorer ve müthiş bir delici. bana biraz sarkık bir oyuncuymuş gibi geliyor hep. güvenilmez, her an hata yapacak, şutunu kaçıracakmış gibi geriyor izlerken. sanırım bunun nedeni çabuk ve hızlı olması. sanki saçmalayacakmış gibi hissettiriyor ani hareketleri yüzünden. buna rağmen atıyor adam. kıyas yapmak açısından şöyle örnekleyebilirim: lebron james'le birlikte 40 sayı barajını geçtikleri 2016 finallerinin 5. maçında içeri dalarken, üçlük atarken hep kaçıracakmış gibi germişti beni. oysaki lebron'dan daha yüzdeli soktu adam o maçta. nets'de de muhtemelen kevin durant'la böyle ilginçliklere imza atacaklardı ama durant, nets'de parke yüzü göremeden tendon kopardı. kyrie daha 28 yaşında, durant 30 yaşını geçti ve sakatlığın da etkisiyle prime denilen en iyi dönemini kapattı muhtemelen. şu saatten sonra kyrie irving 2016 cavs şampiyonluğunun yanına bir tane daha koyar mı; çok zor bence.
cleveland cavaliers tarafından draft edildiği zaman takım o kadar kötüydü ki sokak basketbolu oynuyordu lebron james dönene kadar. sonra lider olacağım dedi boston celtics'e takas oldu. oranın da atmosferini bozdu. bu sefer de kankası kevin durant ile brooklyn nets yolunu tuttu.
brooklyn'e geldiğinden beri yaptıklarını bakalım;
- kafasına göre maça çıktı, kafasına göre oynamayacağım dedi - takımı geliştirerek birçok kısıtlı oyuncuyla harikalar yaratan koç kenny atkinson'ın ayrılmasında başroldü. - kendisi gelmeden bu takımda oynayan ve çok büyük efor sarf eden oyuncuları yok sayarcasına açıklamalar yaptı. - bubble sürecinde yaptıkları büyük komediydi. önce maçlara çıkmayalım sonra çıkalım, eylem yapalım gibi anlamsız çıkışlar yaptı. - son olarak takımın yeni koçu olan efsane steve nash'i yok sayarcasına bu sezon ben ve kevin durant koçluk yapacağız takıma dedi.
oyuncu olarak müthiş bir yetenek ancak kafa olarak gerçekten psikolojik enkaz yığını bir şımarıktır kendisi. bu kafayla devam ederse brooklyn nets'e de büyük zarar verip kaçacak gibi gözüküyor.