1970'lerin sonuna doğru istanbul'dan adanaya gittik şubat tatilinde. babaannem, halalarım, kuzenlerim, annem, kardeşim ben. yanyana bir kaç kompartmanda kaldık. ikisinin arası raylı bir kapıyla açılıp birbirine birleşiyordu. gündüzleri arayı açıp hep birlikte doluştuk o mekana. köfteler, sarmalar börekler yedik. ama çocuk aklı, ille tutturduk vagon restorana gidip patates kızartması yemek için. gittik de. geçmiş zaman, şimdi bakınca o yolculuk günler sürmüş gibi geliyor. köprülerden, tünellerden, karlı dağların arasından geçtik. etrafında üçbeş hane bulunan istasyonlarda durduk, çocuklar camlara tırmanıp okunmuş gazete istedi. en sevdiklerimle birlikte hap kadar mekanın içinde, rüya gibi hatırladığım bir yolculuk şimdi. trenleri hep sevdim. tren yoluna yakın oturdum ilerleyen yıllarda bir süre. gecenin bir vakti duyulan tren düdükleri ben hep o günlere götürdü. bir kara tren ne izler bırakıyor insanda.